Meserret Taşkın'dan mektup var: Yangın
Anneannemin en büyük korkusuydu: Lodos estiğinde, soğuk olsa da ateş yakılmaz, yemek pişirmek için bile kibrit çakılmazdı evde.


Çünkü bir kış günü, bir kişinin dikkatsizliği yüzünden ilçeleri yanmış, onlarca insan ölmüş; annemler yalın ayak, evsiz barksız ortada kalmışlardı. Çocukluğum ve gençliğimin önemli bir kısmı, kaybedilen evimizin yerine bir ev için mücadeleyle geçti. Yangın öyle bir felaket ki, korkusu kurtulanların genlerine işliyor.
Otel yangınındaki kayıplarımızın acısı henüz çok taze. Birçok aile yok yere söndü gitti. Politikacıları izliyoruz. Çıkıp aynı nutukları, taziye mesajlarını söylemeleri; medyanın da uzun uzun, tekrar tekrar, bizleri bayıltana kadar bunları vermesi katlanılmaz.
Dağ başına kayak merkezi kuruyorsunuz, turizme açıyorsunuz. Üstelik Türkiye’nin en eski kayak merkezlerinden biri. Ama oraya bir yangın söndürme birimi kurmayı düşünmüyorsunuz. Hiç olmazsa turizm sezonunda. Otellerin yapımı, işletilmesi, denetimi ayrı bir konu. Bakanlıklar suçu belediyeye atıyor; belediye “Benim sorumluluk alanım değil.” diyor. Otelde yangın alarmının çalmadığı, söndürme sisteminin çalışmadığı, yangın merdivenin kullanılamadığı, dış cephe ve iç dekorasyonunun bol ahşaplı ve yanıcı maddeli olduğu söyleniyor. Uzmanları dinleyince; önlemler alınmış olsa, otelin yanmayacağını, yansa da can kaybı olmayacağını görüyoruz.
Felaketlerden ders çıkarmak, düşünme, yönetme ve yapma tarzıyla olur. Düzen politikacılarında bu tarz yok. Umudumuz gelecekte, devrimci politikacılarda.
LAFEBESİ
- Celâl Şengör Hoca, “Neşet Ertaş'ın kim olduğunu bilmiyorum, hiç dinlemedim.” demiş...
Hocam biz sizi “Alçak dağları ben yarattım, yükseklerde payım var.” hallerinizle tanıyoruz.
Neşet Ertaş'ı size tanıtalım: “Kadın insandır, biz insanoğlu.” diyen bir Anadolu bilgesidir.
Kırşehir bozkırından bize gelen eşsiz türkülerin sahibidir.
Tezenesini öyle bir vurur ki sazın teline, tek başına orkestradır.
Bu milletin gönül dağının tepesine "Ayaklarınızın turabı olurum." diye çıkandır.
- Bolu yangınında canlar yandı, sadece tatile gidenler değil, otelde çalışan emekçiler de iş kazasına, ihmâle kurban gitti...
Bolu Dağı’na çıkıp (YAS)lanmalıdır.
Ölenlere rahmet kalanlara sabırlar dileriz.