Yandex
25 Mart 2025 Salı
İstanbul 13°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Münih Güvenlik Konferansı’nda AB-ABD gerilimi! Çok kutupluluk Avrupa’nın yönünü belirleyecek

‘Dünya, ABD liderliğindeki tek kutupluluktan çok kutupluluğa doğru kayıyor’ vurgusuyla toplanan Münih Güvenlik Konferansı’nın raporunda, ’daha fazla aktör' vurgusu yer aldı. Konferansın Başkanı Christoph Heusgen de ‘Avrupa için bir uyanış' çağrısı yaptı.

Münih Güvenlik Konferansı’nda AB-ABD gerilimi! Çok kutupluluk Avrupa’nın yönünü belirleyecek
DENİZ YILDIRIM / BERLİN

Savunma ve güvenlik alanında dünyanın önemli platformlarından olan Münih Güvenlik Konferansı (MSC), Rusya-Ukrayna barış görüşmeleri ve ABD'nin AB ülkelerine gümrük tarifeleriyle küresel ticarette artan gerilim koşullarında yapıldı. Avrupa barışının konuşulduğu konferansa Rusya’dan temsilci çağrılmaması dikkat çekti.

Konferans yeni ABD yönetiminin göreve başlaması, Brüksel'de Avrupa yasama dönemine girilmesi ve konferanstan bir hafta sonra Almanya'da parlamento seçimlerinin yapılacak olması gibi önemli değişimlerin yaşandığı döneme denk geldi.

Konferansın sonuç analizinde “Dünya artık sadece ABD ve Çin'in rekabetiyle tanımlanmıyor; Avrupa Birliği, Hindistan, Japonya, Brezilya, Güney Afrika ve Rusya gibi ülkeler de uluslararası sistemde önemli roller üstleniyor.” denildi.

Münih Güvenlik Konferansı’nda AB-ABD gerilimi! Çok kutupluluk Avrupa’nın yönünü belirleyecek - Resim : 1

AVRUPA'NIN GÜVENLİĞİ VE ABD'YE GÜVEN SORUNU

Bu yılki konferansta, Rusya-Ukrayna barış planı, Batı ile Çin arasındaki ilişkiler, Orta Doğu'daki durum, savunma harcamaları, iklim krizleri, enerji ve gıda güvenliği ile başta yapay zeka olmak üzere teknoloji konusunda düzenlemeler, siber güvenlik ve ekonomi konuları tartışıldı.

Konferansta ayrıca Trump'ın yeni politikalarının ardından Avrupa'nın kendi askeri kapasitesini ne kadar geliştirmesi ve Avrupa'nın güvenliği için ABD'ye ne kadar güvenmesi gerektiği gibi sorular masaya yatırıldı.

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in açılış konuşmasıyla başlayan konferansın ilk gününde küresel yönetişim, demokratik esneklik, iklim güvenliği ve daha birçok konu dahil olmak üzere küresel güvenlik sorunları konuşuldu.

İkinci gün ise uluslararası düzenin durumu ile bölgesel çatışmalar ve krizler üzerine tartışmalara sahne oldu. Transatlantik ortaklığın geleceği de konferansın ikinci gününde odak noktası oldu. Konferans, 16 Şubat'ta Avrupa'nın dünyadaki rolüne ilişkin tartışmalarla sona eriyor.

Hiçbir kararın alınmadığı gayri resmi toplantıların yapıldığı konferansa, Rusya’dan yetkililerin davet edilmemesi ve ABD'den geniş katılım olması dikkati çekti.

Konferans, Almanya'da 23 Şubat'ta yapılacak erken federal seçimlerden sadece bir hafta önce yani seçim kampanyasının son dönemecinin tam ortasında gerçekleştirildi. Almanya için Alternatif Partisi (AfD) ve Sahra Wagenknecht İttifakı-Anlayış ve Adalet İçin (BSW) Partisi konferansa davet edilmedi. Bunlar dışında diğer partilerin temsilcileri konferansta yerini aldı.

Münih Güvenlik Konferansı’nda AB-ABD gerilimi! Çok kutupluluk Avrupa’nın yönünü belirleyecek - Resim : 2

ÇOK KUTUPLULUK, FIRSAT VE TEHDİTLER

Münih Güvenlik Konferansının raporunda öne çıkan tespit dünya siyasetindeki güç dengelerinin değişimi ve artan ideolojik kutuplaşma oldu. Rapor, uluslararası ilişkilerin giderek daha fazla aktör tarafından şekillendirildiğini ve bu durumun hem fırsatlar hem de tehditler içerdiğini ortaya koyuyor.

Rapordaki analiz çok kutupluluğu şöyle tarif ediyor: “Küresel güç dağılımı iki süper gücün ötesine geçerek daha fazla aktörün uluslararası meselelerde etkili olduğu bir düzeni ifade ediyor. Dünya artık sadece ABD ve Çin'in rekabetiyle tanımlanmıyor; Avrupa Birliği, Hindistan, Japonya, Brezilya, Güney Afrika ve Rusya gibi ülkeler de uluslararası sistemde önemli roller üstleniyor.”

KÜRESEL AKTÖRLERİN POZİSYON VE STRATEJİLERİ

Rapor, ana güç merkezlerinin çok kutuplu dünyadaki rollerini ve stratejilerini derinlemesine inceliyor:

“ABD: Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesi, ABD’nin liberal uluslararası düzeni savunma politikasını değiştiriyor. Trump ve destekçileri, ABD'nin küresel güvenlik yükümlülüklerinden çekilmesini savunuyor ve bu durum Avrupa'nın güvenliği üzerinde ciddi etkiler yaratıyor.

Çin ile rekabette ABD’nin dış politikası, çok kutupluluğu hızlandırarak diğer aktörlere daha fazla alan açıyor”.

Münih Güvenlik Konferansı’nda AB-ABD gerilimi! Çok kutupluluk Avrupa’nın yönünü belirleyecek - Resim : 3

KÜRESEL GÜNEY'İN SAVUNUCUSU

“Çin, kendisini Küresel Güney’in savunucusu olarak konumlandırıyor ve çok kutupluluğu destekliyor. Ancak Batı, Çin’in bu duruşunu ABD ile büyük güç rekabetini gizlemek için kullandığını düşünüyor. Çin, satın alma gücü paritesi bakımından dünyanın en büyük ekonomisi haline gelirken, askeri modernizasyonuyla da dikkat çekiyor. Ancak, iç ekonomik zorluklar ve ABD’nin engelleme politikaları, Çin’in yükselişini yavaşlatabilecek faktörler olarak görülüyor.”

BÖLÜNMÜŞLÜK VE ÖZERKLİK ARAYIŞI

“Avrupa Birliği, hem iç siyasi bölünmelerle hem de uluslararası düzende artan kutuplaşmayla karşı karşıya. Özellikle Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ve Avrupa'daki milliyetçi-popülist hareketler, AB’nin liberal uluslararası düzen vizyonunu tehdit ediyor.

ABD'nin Avrupa güvenliğindeki rolünün azalması durumunda, AB'nin kendi güvenlik politikalarını güçlendirme ve uluslararası siyasette bağımsız bir kutup olma ihtiyacı artabilir.”

MEDENİYET DEVLETİ VE ETKİ ALANLARI

“Rusya, kendisini ‘medeniyet devleti’ olarak konumlandırıyor ve etki alanları oluşturarak çok kutuplu bir dünya düzeni yaratmayı hedefliyor. Ukrayna bu stratejide önemli bir yer tutuyor.

Rusya, ekonomik zorluklar ve askeri aşırı yayılma nedeniyle güç kaybı riskiyle karşı karşıya. Başarı, diğer aktörlerin bu vizyona ne ölçüde karşı koyacağına bağlı."

ÇOK KUTUPLULUK VE LİDERLİK ARAYIŞI

“Hindistan, çok kutupluluğu savunarak uluslararası sistemde daha büyük bir rol oynamayı hedefliyor. Çin’in artan bölgesel etkisine karşı stratejik hamleler yaparken, iç ekonomik zorluklar ve siyasi kutuplaşma ile mücadele ediyor. Hindistan’ın çok taraflı diplomasisi, küresel barışı sağlama konusunda soru işaretleri yaratıyor.”

STATÜKO VE GÜVENLİK ENDİŞELERİ

“Japonya, ABD öncülüğündeki liberal uluslararası düzene bağlı kalmaya devam ediyor. Ancak Çin’in yükselişi ve Kuzey Kore nedeniyle güvenlik politikalarını güçlendiriyor.

Japonya, çok kutupluluğa en şüpheyle bakan ülkelerden biri olarak dikkat çekiyor.”

KÜRESEL GÜNEY’İN TEMSİLCİLERİ

“Brezilya ve Güney Afrika, uluslararası sistemde Küresel Güney’in sesini güçlendirmeyi hedefliyor. Ancak, iç siyasi sorunlar ve ekonomik zorluklar bu hedefleri kısıtlıyor.

Brezilya, özellikle G20’de küresel yönetişim reformunu savunurken, Güney Afrika Batı’nın çifte standartlarını eleştiriyor.”

TÜRKİYE’YE OLUMLU BAKIŞ YÜKSELİYOR

Konferans'ın 2025 yılı raporunda, Türkiye'nin uluslararası siyasette artan etkisine dikkat çekilirken, Batılı kamuoyunda Türkiye'ye bakışın olumlu yönde değişmekte olduğuna işaret edildi. Türkiye'yi ülkelerinin müttefiki olarak görenlerin sayısı Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya'da arttı. Batılı ülkeler arasında Türkiye'ye yönelik en olumlu bakış İngiltere'de gözlendi.

İngiltere'de 2023 yılında kamuoyunun yüzde 38'i Türkiye'yi müttefik olarak görürken, bu oran 2024 yılında yüzde 47'ye yükseldi.

ULUSLARARASI DÜZEN MODELLERİ

Münih Güvenlik Konferansı raporunda Dünya’nın artık tek bir uluslararası düzen modeliyle tanımlanmadığının altı çiziliyor. “Liberal düzen, Batı ile sınırlı kalırken, farklı bölgelerde farklı düzen modelleri ortaya çıkıyor.” tespiti yapılıyor.

Artan kutuplaşma, iklim değişikliği, ekonomik eşitsizlik, gıda güvenliği gibi küresel sorunlara ortak çözümler bulunmasını zorlaştırıyor. Ülkeler, çok taraflı işbirliğinden ziyade ikili ilişkileri tercih etmeye başlıyor, bu da küresel yönetişimde zayıflamaya neden oluyor.

Konferansa yoğun ilgi

Bu yıl 61'incisi düzenlenen konferansta, siyaset, ekonomi, askeri, diplomasi ve istihbarat alanlarının üst düzey temsilcileri buluştu. 60'tan fazla hükümet ve devlet başkanı ile yaklaşık 100 ülkenin dışişleri bakan katıldı. Aralarında küresel düzeyde faaliyet gösteren şirketlerin üst düzey yöneticileri, akademisyenler ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de bulunduğu 800'ün üzerinde davetli konferansın katılımcıları arasında yer aldı. Konferansta, Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç temsil etti.

Avrupa Münih Güvenlik Konferansı (MGK)