Öcalan'ın çağrısı Avrupa'da nasıl karşılık buldu?
Öcalan’ın silah bırakma çağrısı ve terörsüz Türkiye süreci Avrupa’daki PKK çevrelerinde de yankı buldu. Çağrıyı destekleyenler ‘barış için tarihi fırsat’ görüşünde. Farklı ve mesafeli duranlar da oldu.
Aydınlık Avrupa
Editor
Öcalan’ın silah bırakma ve PKK’yı feshetme çağrısı Avrupa’daki PKK çevrelerinde nasıl karşılık buldu? Türkiye’de, bölgede ve Avrupa’da önemli sonuçları olacak bu çağrıya Kürt dernekleri, yazar ve akademisyenler ne dedi? PKK çevreleri içinde çağrıyı destekleyenler ‘Bunun önemli tarihi bir fırsat olduğunu, bu çağrının kalıcı barış sağlayacağını’ dile getirdi. Çatlak seslerde çıktı. Öcalan’ın çağrısının PKK’nın Suriye’deki kolu olan YPG’yi kapsamadığını öne sürenler oldu.
‘KÜRESEL GÜÇLERİN DİZAYNINA ALTERNATİF BİR ÇAĞRI’
Öcalan’ın çağrısını ANF’ye değerlendiren Barış Grubu’ndan Sosyo Politik Saha Araştırma Merkezi Koordinatörü gazeteci Yüksel Genç, “Küresel emperyalist yapıların kendi çıkarlarına uygun olarak bölgeyi dizayn etmeye çalıştığı bir dönemde Öcalan, yaptığı çağrıyla hem Türkiye’ye hem de Ortadoğu’ya kendi demokrasisini, kendi siyasetini birlikte yeniden kurmayı teklif ediyor. Bunu anlamamakta ısrar eden tasfiye olur” dedi.
“Öcalan’ın çağrısının buradan yola çıkarak önemini anlamak gerekiyor” vurgusu yapan Genç “Ortadoğu yeniden dizayn olma süreci yaşarken, yerli halkların küresel güçlerle değil, kendi özgüçleriyle bunu yapabilmelerine bir alan açılması gerekiyordu.” şeklinde değerlendirdi.
KON-MED: UMUT IŞIĞI
Almanya Kürtleri Federasyonu KON-MED'den yapılan açıklamada çağrının "tüm taraflarca yoğun bir şekilde desteklenmesi gereken tarihi bir an" olduğu belirtilerek "savaşların ve krizlerin hüküm sürdüğü bir dönemde yeni bir umut ışığı ufku aydınlatıyor" ifadesine yer verildi.
Öcalan'ın bu süreçte kilit bir figür olarak rolünü özgürce oynayabilmesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, iktidara "sürece bağlılığını açıkça ortaya koyması" istendi.
Almanya ve uluslararası topluma da çağrı yapılan açıklamada tüm kesimlerin sorumluluklarını yerine getirmek için bu fırsatı değerlendirmelerine işaret edildi. Öcalan'ın çağrısının Irak ve Suriye'deki Kürtler de dahil olmak üzere uluslararası alanda memnuniyetle karşılandığı belirtildi.
KON-MED Eş başkanları Emine Ruken Akça “Öcalan’ın selamını aldık. Yeni paradigmasını, yaşamın her alanında uygulayacağız” derken ve Kerem Gök de çağrının büyük bir coşkuyla karşılandığını 21 Mart’ta Nevruz alanlarına yansıdığını vurguladı.
FRANSA KDTM: DENGE POLİTIKALARI SÜRDÜRÜLEMEZ
Fransa Kürt Demokratik Toplum Merkezi’nin Marsilya’da düzenlediği Kongreye katılan gazeteci‑yazar Ferda Çetin, Ortadoğu’daki güncel gelişmeleri yönelik Türkiye’nin yıllardır doğu ve batı blokları arasında sürdürdüğü denge siyasetinin sürdürülemez hâle geldiğini vurguladı. Kalıcı barışın bu çağrı ile mümkün olabileceğini söyledi.
KÜRT SİYASETÇİ DEMİRBAŞ:
‘EN KÖTÜ BARIŞ SAVAŞTAN İYİDİR’
Diyarbakır'da Sur Belediye Başkanlığı yaparken 2007 yılında ilk kez yerine kayyum atanan ve 6 yıldan beri Avrupa’da yaşayan Kürt siyasetçi Abdullah Demirbaş, Abdullah Öcalan'ın çağrısını değerlendirdi. Güneydoğu Ekspres gazetesinin "Avrupa’daki Kürtler yeni sürece nasıl bakıyor?" sorusuna yanıt veren Demirbaş, "Buradaki insanlar ‘en kötü barış savaştan iyidir’ diye düşünüyor. Ama ihtiyatlı bir bakış ve bekleyiş var. PKK, barışın olması için en önemli tarihsel çağrıyı yaptı. Devletin elinde fırsat var.” dedi.
"Siyasi nedenlerden dolayı ülkeyi terk etmek zorunda kalanlar tekrar geri döner mi?" sorusuna ise Demirbaş, "6 yıldır Avrupa’da yaşıyorum. Bunun nedenleri vardır. Çünkü insanlar köklerinden koparılmış ve akvaryumdaki bir balık gibi hissediyor kendini. Kendilerinin buraya gelmesine sebep olan koşullar ortadan kalkarsa, gelip siyaset yapmak istiyor. Başkasının anası bize ana olamaz. Binlerce Kürt mülteci var. Barış olursa çoğu döner." diye konuştu.
REMZİ KARTAL: YPG’Yİ KAPSAMAZ
Brüksel’de yaşayan ve PKK’nın Avrupa liderlerinden olan Kongre Gel Başkanı Remzi Kartal, PKK'nın ateşkes ilan ettiğini, şimdi devletten bir adım beklendiğini, beklenen ilk adımın da Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü koşulu olduğunu ifade etti.
3 Mart’ta BBC’ye konuşan Kartal’a "Tüm gruplar silah bıraksın" ile Öcalan'ın neyi kastettiği soruldu. Kartal, Öcalan'ın silah bırakma çağrısının PKK’nın kolu olarak bilinen Suriye'deki YPG’yi veya İran'daki PJAK’ı kapsamadığını savundu.
Kartal, 22 Şubat'ta Öcalan'ın "Avrupa mektubunun" kendilerine ulaştığını açıklamıştı.
Bu mektuplarla ilgili, "Hepsi Öcalan'ın imzasıyla, adıyladır; doğrudan kendisinin kalemiyle yazılmıştır" dedi.
‘ÖCALAN’A AİT BİR METİN OLARAK GÖREMEYİZ’
Gaste Avrupa’ya konuşan Kürt akademisyen Çetin Gürer, çağrının Kürt tabanında farklı karşılıklar bulduğunu söyledi. Gürer, “Şaşıranlar, hayal kırıklığına uğrayanlar, üzülenler, beklentilerinin karşılanmadığını düşünenler de oldu, gayet normal ve sürpriz olarak görmeyenler de. Fakat özellikle sevinen kimseye henüz rastlamadım.” dedi. Türk halkının da bu çağrıyı büyük bir sevinçle karşılamadığını iddia etti. Gürer, “Çağrı metni, Kürt meselesinin çözümüne dair kapsamlı sonuçlar çıkarmak için yeterli değil. Bunu sadece Öcalan’a ait bir metin olarak da göremeyiz. Öyle olsaydı bir sayfalık bir çağrı metni için aylarca müzakereler yürütmeye gerek olmazdı, daha hızlı ve kısa sürede Öcalan bunu tek başına ve kendi istediği biçimde yazabilirdi.” ifadelerini kullandı.
KÜRT YAZAR FUAT KAV:
‘DEVLET, KÜRT HALKINI OYALIYOR!’
Avusturya başkenti Viyana’da düzenlenen 9. Civaka Azad Kongresi’nde, KCDKE Eşbaşkanlık Divanı Üyesi Murat Ceylan ve Yazar Fuat Kav çağrıyla ilgili yorumlarda bulundu. Kürt yazar Fuat Kav konuşmasında Öcalan’ın sürece dâhil edilmesinin barışın ön koşulu olduğunu belirtti. Kav, “Önder Apo masadaysa çözüm olasılığı güçlüdür.” dedi. Türk devletinin daha önceki taahhütlerine uymadığını iddia eden Kav, “görüşme trafiği sürerken bombaların yağması büyük bir çelişkidir; devlet, Kürt halkını oyalamaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
YEŞİLLER: BARIŞ GÖRÜŞMESİ
Almanya Yeşiller Milletvekili Max Lucks, süreci “barış görüşmesi” olarak tarif etti. “Öcalan’ın çağrısı dönüm noktası olabilir. Türk hükümeti ile PKK arasındaki barış görüşmelerinin koşulu PKK'lıların silah bırakmasıysa, o zaman gerçek bir barış sürecini kolaylaştırmak için hamle sırası artık Türk hükümetinde" dedi.
LİNKE ‘ALMANYA KÜRT POLİTİKASINA YÖN VERSİN’
Yeni Özgür Politika gazetesinde Gözde Güler’e konuşan Sol Parti (Die Linke) Milletvekili Nicole Gohlke: “Öcalan'ın çağrısı Ortadoğu'da barış ve eşitlik temelinde yeni bir siyasi dönem için geniş kapsamlı bir tekliftir. Almanya'nın Kürt politikasına yeniden yön vermek için bu fırsatı değerlendirmemesi büyük bir hata olacaktır” değerlendirmesi yaptı. “Öcalan’ın silah bırakma çağrısıyla birlikte, Alman hükümetinin artık PKK’yi yasaklı örgütler listesinden çıkarma ve Türkiye lehine sürdürdüğü tek taraflı politikayı gözden geçirme sorumluluğu doğduğunu iddia etti.
VATAN PARTİSİ ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ:
Avrupa Türk toplumu süreci destekliyor
Vatan Partisi Almanya Temsilciliği silah bırakma çağrısıyla ilgili açıklama yaptı. Bu çağrının Türkiye’de, bölgede ve Avrupa’da önemli sonuçları olacağı hatırlatılarak “ Silah bırakma çağrısı Avrupa Türk toplumunu yakından ilgilendirmektedir” denildi. Vatan Partisi Almanya Temsilciliği sürecin gereklerini Avrupa’da da sorumluluk üstlenerek yerine getireceklerini açıkladı. Emperyalist Batı’nın bölgedeki sorunları kendi çıkarları uğruna bu güne kadar kullandığının altı çizilen açıklamada, “Ülkemiz terörsüz ve geleceğe umutla yürüyen bu süreci başarıya ulaştıracak, milli birlik ve bütünlüğümüz Avrupa Türk toplumunu da çok olumlu etkileyecektir” ifadeleri kullanıldı. Ortadoğu ve bölgemizdeki gelişmeler göz önüne alındığında Avrupa’da yaşayan Türkü ve Kürdüyle tüm Türk milletinin birlik olması gereken bir dönem olduğu vurgulandı.
DOĞU PERİNÇEK İLE EĞİTİM TOPLANTISI
Bu amaçla Vatan Partisi Avrupa ve Almanya Temsilciliği çok sayıda üyesinin katılımıyla Genel Başkan Doğu Perinçek ile “Silah Bırakma ve Terörsüz Türkiye” eğitim toplantısı düzenliyor. Partinin, sürecin önündeki engelleri aşmadaki öncülük görevleri tartışılacak. Perinçek, Öcalan’ın çağrısındaki en önemli kısmın “devlet ve toplumla bütünleşmek için silahları bırakıyoruz. Yani Türk devleti ve Türk milletiyle bütünleşme vurgusu” olduğunu belirtmişti. Bunun basit bir silah bırakma değil stratejik bir program olduğunun altını çizen Perinçek, sürecin zorlu olduğunu, çünkü PKK’ya silah bırakma diyen güçlerin, Amerika ve İsrail olduğunu, bu konuda bir saflaşmanın ve bunun getirdiği sorunların devlet ve millet olarak çözeceklerini vurgulamıştı.
Avrupa Temsilciliği de “Vatan Partisi burada cesaretle üzerine düşen görevleri yerine getirecektir. Üye ve kadrolarımızla buna hazırız” açıklamasında bulundu.
