OMSA, sendikalı işçileri işten çıkardı ‘Yabancı sermayenin baskısına göz yumuluyor’
İsveç sermayeli OMSA Metal’de sendikalı oldukları için işten çıkarılan 57 işçi, 65 gündür fabrika önünde direniyor. İşçiler, yabancı sermayenin emekçilerin haklarını hiçe saymasını ve hükûmetin bu ihlallere göz yummasını, İsveç Konsolosluğu önünde protesto etti
GAZETE HABERLERİ
Editor
Kocaeli Dilovası’nda bulunan Omsa Metal fabrikasında sendikalı oldukları için işten çıkarılan 57 işçi, Birleşik Metal İşçileri Sendikası (Birleşik Metal-İş) çatısı altında hakları için başlattıkları direnişin 65. gününde, İstanbul Beyoğlu’nda bulunan İsveç Konsolosluğu önüne yürüdü. Eylemde “Anayasal hakkımız engellenemez!”, “İsveçli patron yasalara uy!” ve “Atılan işçiler geri alınsın!” sloganları atıldı.
‘İŞÇİLER AĞIR HAK İHLALLERİYLE KARŞI KARŞIYA’
Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar, basın açıklamasında şunları söyledi:
“Anayasal haklarını kullanarak sendikalı olan işçiler ağır hak ihlalleriyle karşı karşıya. OMSA işçileri 8 ayı aşkın süredir sendikalaşma mücadelesi yürütüyor. Anayasal hakları açık olmasına rağmen, işçiler işverenden gizli bir şekilde sendikamızda örgütlendiler. Çok kısa bir süre içinde Çalışma Bakanlığı’ndan yetkimizi aldık. Bunu duyar duymaz, yüzde 100 İsveç sermayeli OMSA patronları, daha ilk andan itibaren öncü bir arkadaşımızı 14 Şubat’ta işten çıkardı. Sendikal taleplerimizi ve toplu sözleşme hakkımızı engellemek için akla hayale gelmeyecek baskılar uyguladılar. Sendikamızın ve üyelerimizin tepkisi üzerine işten çıkarılan üyemiz geri alındı. Ancak sendikayı bir türlü hazmedemeyen işveren, sendikamızla masaya oturmak yerine Bakanlığın yetki tespitine itiraz ederek süreci uzatmayı tercih etti.
“Yetki tespitine itiraz etmesine rağmen, üyelerimizin kararlı duruşu sonucu toplu sözleşme masasına gelmek zorunda kalan OMSA işvereni, görüşmeler boyunca uzlaşmaz bir tutum sergiledi ve sendika karşıtı uygulamalarını sürdürdü. Bu süreçte: Sıfır zam dayatmasıyla toplu iş sözleşmesi imzalanmak istendi, üretim hedefleri artırıldı, işçiler haftanın 7 günü, olağan dışı uzun saatlerde ve aynı anda birden fazla makinede çalışmaya zorlandı, işyerine yeni kameralar yerleştirildi, sendikal faaliyetler izlendi, kronometre ile üretim süreleri ölçüldü ve üyelerimiz sorgulandı, planlı ücretli izinler iptal edildi, işçilere yalnızca 5 gün ve altı sürelerde yıllık izin kullandırılarak anayasal dinlenme hakkı fiilen engellendi.
’57 İŞÇİ İŞTEN ÇIKARILDI’
“Bu tutumuyla işçilerin sağlığını, güvenliğini ve onurunu hiçe sayan işveren, bununla da yetinmeyerek görüşmeler sürerken bir üyemizi daha işten çıkardı. Sonrasında arkadaşlarına sahip çıkan ve demokratik tepkilerini ortaya koyan 56 üyemizin daha iş akdi feshedildi. Bu haksızlığa boyun eğmeyen 57 OMSA Metal işçisi, aileleriyle birlikte iki aydan fazladır fabrika önünde direnişini sürdürüyor. İşçilerin yüzde 90’ı herhangi bir tazminat ödenmeden işten çıkarıldı; işsizlik sigortasından yararlanma hakları dahi ellerinden alındı. Aylarca sürecek üst mahkeme süreçlerini dikkate aldığımızda, bir hakkın kullanımını fiilen ortadan kaldırıyorlar. Yerel bir şube ile işbirliği yapılarak bu örgütlenmeyi kırmak için dışarıdan kalifiye işçiler sokulmaktadır.
‘HÜKÜMET SENDİKAYA TAZMİNAT ÖDEDİ’
“Üç hafta önce, anayasa mahkemesine sendikal hak ihlalleri nedeniyle başvuru yapmıştık. Bunun sonucunda hükûmet, sendikamıza 70 bin TL manevi tazminat ödemek zorunda kaldı. Yetki itirazları ve işten çıkarmalar nedeniyle, anayasamızın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkı kullanılamaz hale getirilmiştir. İşçilerin uğradığı hak ihlali ortadadır ve Türkiye Cumhuriyeti hükûmeti bu nedenle cezaya mahkûm edilmiştir. Bu karar, işçisinin, emekçisinin var olan sendika hakkını kullanamaz hale getiren ve suç işleyenlerin utanması gereken bir karardır.”
‘BATI DEMOKRASİSİ ANLAYIŞINIZ BATSIN’
Özkan Atar yabancı sermayeye ilişkin de şu ifadeleri kullandı:
“İsveç’in İstanbul Başkonsolosluğundayız. Bu ülkeler kendilerini çağdaş Batı demokrasileri, hak ve özgürlüklerin savunucusu olarak tanıtır, demokrasi havariliğine soyunur, bizlere akıl vermeye kalkarlar. Ama işçiler hak aramaya kalktığında, asgari ücretli kölelik koşullarına boyun eğmeden çalışmak istediklerinde, işçi kıyımı denilecek uygulamalarla kapının önüne koyulurlar. Sizin demokrasi anlayışınız da insan haklarınız da batsın!
‘YABANCI SERMAYENİN KÖLELİK KOŞULLARI…’
“Siz hükûmet olarak anayasayı dinlemezseniz, milyonlarca emekçinin yabancı sermaye karşısında kölelik koşullarında çalışmasına göz yumarsanız, İsveçli patronlar da sizi, bizi, kanunu ve hukuku dinlemez. Bu ülke, emekçisine, yaşarken cehennemi yaşatmak zorunda değil. Sorun kaynaklarımızın olmaması değil; milyonlarca insan üretim yapıyor, alın teri döküyor. Kanımızla, canımızla bu ülkenin ekonomisine katkı sağlıyoruz. Çalışma Bakanlığı bize ‘Hukuk yoluyla hakkınızı arayın.’ diyor. Ama bu ülkede iki yıldan önce bir davanın bittiğini gören bir devlet görevlisi varsa gelsin burada anlatsın. Bu insanlar aç şekilde mahkeme sonuçlarını yıllarca bekleyemezler.
“OMSA Metal’de işten atılan tüm işçilerin derhal işe iade edilmesini ve yasal haklarının iadesini, İşverenin sendikal örgütlülüğü tanımasını ve toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin yeniden başlamasını istiyoruz.”
