Onur Ödülü kazanan Mesut İktu Aydınlık’a anlattı: Halktan kopuk sanat olmaz
İstanbul Müzik Festivali’nin Onur Ödülü’ne lâyık görülen Mesut İktu, Aydınlık’a yaptığı değerlendirmede, ‘Eserleri kulisteki sanatçıları memnun etmek için değil, halkın beğenisine sunmak için çalışmalıyız.’ dedi.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) düzenlediği 53. İstanbul Müzik Festivali, 11-26 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek. Festivalin bu yıl Onur Ödülü’ne Prof. Mesut İktu layık görüldü. İktu, hem ödülü hem de günümüz müziğini ve Türkiye’nin geldiği noktayı Aydınlık’a değerlendirdi.
‘DEVLET SANAT KURUMLARININ ALTYAPISINI OLUŞTURMALI’
Sizin için bu ödülün anlamı nedir? Ne hissettiniz?
Bu yıl 55. sanat yılım, 53. İstanbul Müzik Festivali'nin Onur Ödülü’nün bana verilmesi çok güzel bir armağan oldu, çok mutlu oldum.
Günümüzde müziğin ülkemizdeki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ülkemizde müziğin yeri çok değişti. Bir yanda senfoni orkestraları, resitaller, opera ve baleler, öte yanda çabuk tüketilen tek sesli müzikler... En değerlisi tarihi Türk müziği, tabii Zeki Müren'e kadar ve Türk halk müziği.
Sanatta bir Türk ekolünün oluşması için devlet sanat kurumlarının üzerine düşenler nelerdir?
Sanatta bir ekolün oluşması için devlet sanat kurumlarına düşen çok önemli görevler var. Bir kere halktan kopuk sanat olmaz. Önce sanat kurumlarının alt yapısını oluşturmak devletin görevidir. Konser salonları, opera ve balelerinin yeni salonlarını inşa etmek en büyük görevdir. Ben çoksesli salonlar diyorum. İçinde her türlü sanatın icra edildiği salonlar çok zor şartlarda çalışıyor. Batı’da konser salonları, opera ve balelerin oynandığı salonlar ayrıdır. Bizde bir kültür merkezleri yapılanması var. Ben yıllarca bu düzende yöneticilik yaptım, çok zorlandım.
‘ÇOCUKLAR GÜNLÜK MÜZİKLERLE YETİŞİYOR’
Müziğin gelişimi için nitelikli bir dinleyiciye de ihtiyaç var. Bu nasıl sağlanabilir? Eğitimin buradaki rolü sizce nedir?
Seyirci çok önemli. Ben operayı yönetirken bir söylemim vardı: “Eserleri kulisteki sanatçıları memnun etmek için değil, halkın beğenisine sunmak için çalışmalıyız...”
Müziğin gelişimi için seyircinin yetişmesi çok önemli. Bu konuda bir geriye dönüş gerekiyor. Seyirci oluşumu için işe ilkokullardan başlanmalı. Müzik eğitimi diye bir şey kalmadı. Çocuklar günlük müziklerle yetişiyor. Eğitim fakülteleri müzik bölümleri neredeyse tek sesli müziklerle mezun oluyor...
Nitelikli müzik festivallerinin hem sanat hayatına hem de müziğe katkısı nedir?
Müzik festivalleri çok değerli ancak, program içeriği çok önem kazanıyor. Nitelikli müzikler olmalı programlarda. Bu konuda ülkemizde bir kargaşa var. Her ilde bir festival var. Erik ve şeftali festivalleri gibi... Bu konuda İstanbul Müzik Festivali çok değerli bir örnektir. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tam kurum olmuş bir örnektir, 53 yıldır varlığını ve kalitesini hiç bozmadan her yıl devam ediyor.
100 yılı aşan Cumhuriyet tarihi içinde aldığınız yaşla önder konumdasınız. Türkiye hangi noktaya geldi? Ne durumdayız? Sizin gibi aydınların nasıl bir tavır alması gerekir?
Aydınlara düşen görev öncelikle kendi işini çok iyi yapmalı ve kendisini geliştirmelidir. 55 yıllık sanat hayatım boyunca Yüce Atatürk'ü memnun etmek ve ona ola borcumu ödemek için çalıştım. Sanat kurumları yöneticiliği, opera solist sanatçılığı ve eğitmenlik yaptım. Burada önemli olan işini en iyi şekilde yapmaktır. Bu vesileyle, sanata ve sanatçımıza çok değer veren, kültür adamı dostum Zafer Bilgin’e ve örnek kurum olmuş Aydınlık gazetesine çok teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum.