Trump'ın yeni Orta Doğu Şefi 'İsraille çıkarlarımız uyuşmuyor' diyor
Trump, Batı Asya konusunda gözlerden kaçan iki önemli adım attı. Birincisi Pentagon'un Orta Doğu politikalarından sorumlu yeni başkanı. Kendisi İran, İsrail ve bölgedeki ABD güçlerine dair açıklamalarıyla sürüden ayrılan bir isim. İkincisi kovulan İran şahini Brian Cook.


Pentagon'un yeni Batı Asya Şefi belli oldu: Michael DiMino. Üst düzey bürokratın 7 Ekim 2023'ten beri söylemleri kendisini Donald Trump'ın diğer atamalarından ayırıyor. Yeni Pentagon yetkilisinin geçen dönemde verdiği beyanlar, Washington'ın Batı Asya politikalarının nasıl şekillenebileceği konusunda bazı ipuçları sunuyor. Özellikle de İran konusunda.
DiMino yeni görevinden önce CIA'da çalışıyordu. Alanı terörle mücadeleydi. CIA için farklı konularda analizler yapıyor, Kongre üyelerine, Pentagon'un Ortak Genelkurmay Başkanlarına ve ABD Avrupa Komutanlığına Ukrayna'daki savaş konusunda tavsiyelerde bulunuyordu.
FARKLI BİR SES
Batı Asya Şefi'nin İran, İsrail ve Batı Asya'daki ABD güçlerine bakış açısı ana akım Amerikan siyasetinden ayrışıyor gibi görünüyor. Geride bıraktığımız savaş süreci boyunca İsrail'in uyguladığı askeri politikaları eleştirdi. Biden hükümetini Gazze'ye insani yardım akışına izin vermeyen Tel Aviv'e baskı yapmamakla suçladı. Önceki Trump yönetimini İsrail'in İran'a yönelik saldırı planlarına katılmayı reddettiği için övdü. Tahran'ın bir tehdit yaratmadığını dile getirdi.
ORDUYU KISITLAMAK
DiMino'nun yeni görevinden önce Defence Priorities (DP) düşünce kuruluşunda görev yapmış olduğunu belirtelim. Bu önemli bir ipucu haline gelebilir zira DP'nin ayırt edici bir özelliği, ABD ordusunun dış politikadaki etkisinin daha mütevazi seviyelere getirilmesini savunması.
Mayıs 2024'te American Conservative'de yayımlanan yazısında şu ifadeleri kullanıyor:
“Orta Doğu'daki ABD kuvvetleri, İran'ın istediği zaman bölgedeki gerginliği alevlendirmek için kolayca erişebileceği yumruk torbalarıdır. Bu kuvvetlerin derhal Merkez Komutanlığının (CENTCOM) sorumluluk alanındaki daha güvenli yerlere yeniden konuşlandırılması gerekiyor. Orta Doğu'daki kuvvetlerimizin sürekli olarak düşmanlarımızın kaprislerine rehin verilmemesi gerekiyor."
'DAYATILAN REJİM DEĞİŞİKLİĞİ BAŞARISIZ OLUR'
Bu makaleden kısa süre önce Nisan ayında İran'ın yüzlerce balistik füze ve İHA ile İsrail'e Gerçek Vaat 1 operasyonunu düzenlediğini, ABD öncülüğündeki koalisyonun saldırıya karşı dev bir savunma bariyeri oluşturduğunu hatırlatalım. DiMino Gerçek Vaat 2 operasyonunu ise “oldukça ılımlı” olarak nitelendiriyor ve İran'ın gerçek gücünü arka planda tuttuğunu belirtiyor. Tahran her iki operasyonda da elindeki en güçlü füzeleri kullanmadığını ve ağır savaş başlıkları tercih etmediğini açıklamıştı.
Yeni Batı Asya Şefi, Amerikan dış politikasına yön veren yayınlardan olan Foreign Policy'nin bir podcast'inde, İran'ın kontrol altına alınabileceğini, ABD'nin bu konuda çok tecrübeli olduğunu ve Tahran'ın Washington için birinci derece bir tehdit oluşturmadığını söylüyor. Bir ABD yetkilisi için oldukça ilginç bir tespit de yapıyor: "Yurt dışından dayatılan rejim değişiklikleri genellikle başarısız olur."
'İSRAİL İLE ÇIKARLARIMIZ UYUŞMUYOR'
Tel Aviv uzun zamandır Donald Trump'ı, İran'a karşı “Azami baskı” politikasına geri dönüşün garantisi olarak görüyor. Taraflar arasında temaslar uzun zamandır devam ediyor ve İsrail hükümeti Trump'ın İran'a geniş kapsamlı ve belki de nükleer tesislere saldırılar düzenlemek için bir fırsat olduğunu düşünüyor.
Yeni ABD Başkanı ise ilginç bir şekilde henüz Tel Aviv'i memnun edecek bir kamuoyu açıklaması yapmadı. Ancak Tahran'a karşı iyi niyet anlamına gelebilecek birkaç adım attı bile. Bunlardan ilki haberimizde bahsettiğimiz Michael DiMino. Pentagon yetkilisi Tel Aviv'in Tahran'a karşı talep ettiği “Azami baskı” politikasına şu şekilde yaklaşıyor:
“İsraillilerin bu konudaki görüşleri farklı olabilir, ancak burada ABD ve İsrail'in çıkarları birbirinden ayrılıyor.”
ŞAHİN DÜŞTÜ
İkinci adımsa Trump'ın ilk dönemindeki sert Tahran politikalarının medya yüzü haline gelen İran temsilcisi Brian Hook'un pazartesi günü kovulması oldu. ABD Başkanı üstelik herhangi bir açıklama yapma gereği bile duymadı. Gerçek bir İran şahini olan Hook “Azami baskı” politikasının da mimarlarındandı.