Perinçek RIA Novosti’ye konuştu: Ukrayna'da barış her şeyden önce ABD’ye gerekli

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Rusya’nın RIA Novosti yayın organına yaptığı açıklamada, ABD'nin Ukrayna'yı desteklemek için tahsis ettiği paranın boşa gittiğini, Rusya'nın askeri başarıları ve Çin'in yeniden canlanmasının zemininde yeni bir dünya düzeninin yaratıldığını söyledi.

Ukrayna'da barışın her şeyden önce ABD’ye gerektiğini belirten Perinçek, Rus yayın organında şu görüşleri paylaştı:

‘YAPTIRIMLAR ABD ÇIKARLARININ ALEYHİNE’

“Ukrayna Savaşı, Rusya'yla ilişkilerin bozulması, hatta Rusya'ya uygulanan yaptırımlar, her şeyden önce ABD'nin uzun vade çıkarlarının aleyhine. Bugün ABD çok ciddi ekonomik sorunlarla karşı karşıya. Amerika'nın içinde bulunduğu borç batağını bizzat Elon Musk'lar, Trump'lar, ABD'nin en üst düzeydeki ekonomistleri, iktisatçıları ifade ediyorlar. Bugün Amerikan basınına bakıyoruz, Atlantik basınına bakıyoruz, neredeyse her gün ABD'nin içinde bulunduğu ekonomik krizden bahsediyorlar. Bu ekonomik krizin en önemli sebeplerinden bir tanesi de ABD'nin bütün dünyaya nizam verme isteğinden kaynaklanıyor. Amerika, kaynaklarının çok ciddi bir kısmını savaşa ayırıyor. Suriye'yi kendisine göre şekillendirmek, Ukrayna'ya silah yardımları yapmak, Tayvan'ı desteklemek, dünyanın neresinde varsa terör örgütlerini beslemek, silahlandırmak, donatmak, eğitmek, bütün bu girişimler ABD'nin ciddi şekilde kaynaklarını tüketiyor. Ve bu girişimlerin de hüsranla sonuçlanacağını görüyoruz. Yani boşuna bu kaynaklar akıtılıyor.

“Yoksa Amerika Birleşik Devletleri bu kaynakları oralara ayırıyor ve sonrasında çok büyük çıkarlar elde edecek değil. Çünkü yeni bir dünya kuruluyor. Bu dünyada siyasal olarak Avrasya ülkeleri bir araya geliyorlar. BRICS, Şangay İşbirliği Örgütü gibi örgütler her geçen gün çekim merkezi haline geliyor, daha fazla güç kazanıyor. Bununla birlikte ekonomik anlamda da dünyanın ekonomik merkezinin Atlantik'ten, Avrasya'ya kaydığını herkes görüyor. Bunu bizzat Batılı iktisatçılar kabul ediyor. Bununla birlikte dolar hakimiyetinin dünyada inişe geçeceği bir süreç de başlamış durumda. Askeri anlamda bakıyoruz, Rusya'nın geliştirdiği askeri teknolojiler, Çin'in güç kazanması, Hindistan'dan tutalım İran'a ve Kuzey Kore'ye kadar hatta birçok ülkenin kendi milli silah ve savunma teknolojilerini geliştirmesi ABD'nin ve Atlantik dünyasının askeri anlamda da dominant güç konumunu kaybettiğini, kaybetmeye başladığını bize gösteriyor.

‘KAYNAKLARINI İÇ SORUNLARI için KULLANMALI’

“Hatta bugün yine Amerikan basınına, düşünce kuruluşlarına baktığımızda hepsi artık Çin donanmasıyla yarışamadıkları için bundan yakındıklarını görüyoruz. Yine Çin'le Rusya'nın askeri anlamda bir araya gelmesi durumunda bu güçlerle baş edemeyeceklerini kendileri itiraf ediyorlar. Dolayısıyla hem askeri, hem ekonomik, hem siyasal anlamda ABD planlarına karşı Biden Amerika'sının planlarına karşı çok ciddi bir direniş noktası geliştirilmiş durumda. Bu bakımdan ABD'nin kaynakları tamamen başarısız olacak planlar için akıtılıyor. Bu açıdan Ukrayna Savaşı'nın bitirilmesi ve ABD'nin Ukrayna'ya desteğini kesmesi ilk önce ABD için önemli. Amerika bu kaynaklarını kendi iç sorunlarını çözmek adına kullanabilir. Kendi içerideki ekonomik sıkıntılarını çözmek anlamında, kendi halkı için kullanmak anlamında kullanılabilir ve kullanmalıdır. Ve kendi iç sorunlarıyla uğraşmalıdır.

‘TRUMP BU SAVAŞA SON VERMELİ’

“Bu açıdan değerlendirildiğinde Trump yönetimi göreve başladıktan sonra kendileri için bu savaşa son vermelidirler. Trump tabii bunun sözlerini verdi. Bunu ne kadar yerine getirecek? Bunu göreceğiz ama önümüzdeki süreç öyle ya da böyle ABD’ye artık bir dünya jandarması olmadığını, olamayacağını hatırlatacak. ABD, aslında bir dünya gerçekliğiyle ve kendi gerçekliğiyle yüzleşmek zorunda olduğu bir süreç içerisine girmiş bulunuyor. Zaten Trump'ın başkan seçilmesi aslında bu yüzleşmenin yani kendi gerçekliğiyle ve dünya gerçeklikleriyle bu dünyadaki olgularla bunu kabullenmenin ilk adımıydı. Bundan sonrasında da artık işin bu kabullenmeden sonra gereğinin yapılmasının zamanı gelmektedir. Ve bunu Trump ve yönetimi en kısa sürede göstermelidir ve böyle bir adımda hem Amerika'nın nesnel çıkarlarıyla uyuşacaktır. Hem de dünyanın artık bir savaş tehlikesinden uzaklaşması açısından da önemli bir rol oynayacaktır.

‘YAPTIRIMLAR RUSYA'YI VURMADI GÜÇLENDİRDİ’

“Rusya'ya yönelik yaptırımlar konusu da bunun bir parçasıdır. Çünkü Rusya'ya yönelik yaptırımlar, Rusya'yı vurmadı. Rusya'ya yönelik yaptırımlar sadece Rusya'yı vurmadı. Tam tersine Rus ekonomisi daha da kendisini güçlendirdi. Hatta milli üretimini arttıran, yeni ortaklar bulan, dolar hakimiyetine son verecek adımları atmasını da getirdi. Bu yaptırımlar Batı ekonomisine, Avrupa ekonomisine ciddi darbeler indirdi. Buna Amerika'yı da tabii eklemek gerekir. O yüzden yine bu yaptırımların kaldırılması ABD'nin sadece Rusya ile değil Rusya'yla iş yapan ülkelerle de ekonomik ve ticari ilişkileri olan ülkelerle de ilişkilerini normalleştirmesini sağlayacaktır. Bu açıdan bu yaptırımların da kaldırılması da yine ABD'nin kendi çıkarlarıyla ilgili bir konudur.

‘TÜRKİYE EV SAHİPLİĞİNE HAZIR’

“Bu görüşmeler Türkiye'de olabilir mi? Türkiye her zaman bu tür görüşmelere ev sahipliğine hazırdır. Ancak bu konuda tabii Amerika'yla Rusya arasındaki görüşmelere ev sahipliği yapmak isteyen çok sayıda ülke açıklama da yapmıştır. İşte Macaristan'ından tutalım da Slovakya'sına vesaireye kadar birçok ülke bu görüşmelere ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu da ifade etmiştir. Türkiye hazırdır. Ama Türkiye tabii böyle bir görüşmeler için de uygun bir platformdur ve bu platformda yer almaya hazırdır.”