Yandex
17 Haziran 2025 Salı
İstanbul 28°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Putin'in teklifi Avrupa'nın planlarını bozdu

İstanbul, bugün bir kez daha Rusya ile Ukrayna arasında barış görüşmelerine ev sahipliği yapacak. Putin, ‘ön koşulsuz barış teklifi’ sunarken, Zelenskiy ‘Putin ile görüşme’ şartı koştu. Trump da sürece dahil olacağını açıkladı. Uzmanlar, Rusya-Ukrayna müzakeresini Aydınlık’a değerlendirdi

Putin'in teklifi Avrupa'nın planlarını bozdu

İstanbul, Mart 2022’nin ardından bir kez daha Rusya ile Ukrayna arasında doğrudan barış görüşmelerine ev sahipliği yapacak. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “ön koşulsuz ve şartsız barış teklifi” yaptı. Putin’in bu açıklaması Avrupa’nın dengesini sarstı. Avrupa, ateşkes süreci üzerinden zaman kazanarak Ukrayna’yı yeniden silahlandırma ve askerî olarak güçlendirmeyi planlıyordu. Putin’in teklifini açıkladığı sıralarda Avrupalı liderler, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile bir araya gelmişti. Zelenskiy de Putin’e yanıt vererek, “Tamam, doğrudan Putin'le görüşürüm. Hiçbir heyetle görüşmeyeceğim.” açıklaması yaptı. Ukrayna cephesinden gelen ikinci bir açıklamada ise “Hiçbir seviyede ne alt ne üst düzeyde, Putin dışında kimseyle görüşmeyeceğiz.” ifadeleri kullanıldı.

Bu gelişmelerin ardından ABD’den de dikkat çekici bir açıklama geldi. “Putin gelirse güzel olur.” mesajı verildi. ABD Başkanı Donald Trump da “Ben de gelirim.” diyerek sürece dahil oldu. Putin’in İstanbul’a gelip gelmeyeceği dün belirsizliğini korumaya devam ediyordu. Kulislerde, bu bilginin son dakikada netleşeceği konuşuluyor. Kremlin’den dün, “Heyet şu kişi başkanlığında gelecek” gibi bir bilgi de paylaşılmadı. Rusya-Ukrayna müzakerelerini uzmanlarına sorduk. Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Barış Adıbelli, Kiev'de yaşayan gazeteci ve Doğu Avrupa uzmanı Deniz Berktay ve İstanbul Aydın Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Murat Jane, konuyu gazetemize değerlendirdi.

Putin'in teklifi Avrupa'nın planlarını bozdu - Resim : 1

Dr. Barış Adıbelli, Putin’in hamlesinin AB’nin planlarını bozduğuna dikkat çekerek şunları anlattı:

“Öncelikle böyle bir görüşme, iki lider arasında yapılabilir. Ama asıl görüşme heyetler arasında olacaktır. Muhtemelen şöyle bir senaryo yaşanabilir; perşembe günü heyetler gelir, Dışişleri Bakanları başkanlığında görüşmelere başlanır. Cuma veya cumartesi günü de Zelenskiy ile Putin bir araya gelir. Bu görüşmenin takvimi açıklanır. Çünkü bu işler şöyle yürümez, liderler gelir, önlerine birer dosya konur ve ellerine kalem alarak ‘Sen neyi kabul ettin, ben neyi kabul ettim?’ denmez. Zaten bu görüşmelerin bir kısmının arka kapı diplomasisiyle çoktan başlamış olduğunu tahmin ediyorum. Bu ön görüşmelerin Türkiye’de yapılmakta olduğunu da düşünebiliriz. Hatta şu anda bile İstanbul veya Ankara’da Rus ve Ukraynalı yetkililer bir araya geliyor olabilir. Bu kesin değil ama mümkün. Mutabık kalınan konular açıklanır. Büyük ihtimalle görüşme sonrasında Türkiye'de bir basın toplantısı da düzenlenir. Eğer süreç uzlaşmaya doğru giderse, ben Trump’ın da Türkiye’ye geleceğini düşünüyorum. Çünkü ABD’den gelen açıklamaya göre, Putin gelirse Trump da gelecek. Aksi takdirde Rubio’yu göndermişlerdi. Rubio’nun ziyareti de önemli. Hem süreci gözlemlemek hem de Trump’ın olası ziyareti için hazırlık yapmak üzere Türkiye’de olacak.

“Ayrıca, ABD, Ortadoğu turuna aylarca hazırlandı. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar… Böylesi önemli bir turda Trump, Dışişleri Bakanını Türkiye’ye gönderdi. Bu da gösteriyor ki Trump bu süreci kendisi yürütmek istiyor. Trump bu diplomatik süreçten kârlı çıkmayı hedefliyor. Anladığım kadarıyla Trump’ın Katar ziyaretinin bitişi, hafta sonuna denk gelecek şekilde ayarlandı. Bu da liderler görüşmesinin o tarihe planlandığı anlamına gelebilir.”

‘ABD-RUSYA ZİRVESİ DE OLABİLİR’

Adıbelli, Trump’ın İstanbul’a yalnızca Ukrayna için gelmeyeceğini de belirtti. Adıbelli, Trump’ın İstanbul’a gelmesinin bir diğer sebebinin de Putin ile yüz yüze görüşme fırsatını değerlendirmek olacağını ifade etti. “Bu konu, daha önce de gündeme gelmişti ve Putin ile Trump’ın nerede bir araya geleceği uzun süre tartışılmıştı” diyen Adıbelli, “eğer iki lider İstanbul’da buluşursa, bunun küçük çaplı bir ABD-Rusya zirvesine dönüşebileceğini” kaydetti.

Adıbelli, sözlerine şu bilgileri de ekledi:

“Bu görüşmenin ön hazırlıkları daha önce yapılmıştı. İstanbul’daki Amerikalı ve Rus diplomatlar bir-iki tur görüşme yapmıştı. Bu görüşmeler Türkiye’de yapılıyordu. Çünkü olası yüz yüze görüşme Türkiye’de yapılacak. Peki neden İstanbul’daki Rusya Konsolosluğu’nda yapılıyor bu görüşmeler? Amerika ile Rusya’nın başka ülkelerde daha güçlü elçilikleri yok mu? Var. Avrupa’da, BM nezdinde görüşebilecekleri pek çok yer var. Ama buna rağmen ısrarla İstanbul’da bir araya geliniyor. Bu önemli. Çünkü olası yüz yüze görüşmenin İstanbul’da gerçekleşeceği yönünde ciddi işaretler var. Türk diplomatlarının da bu görüşmelere katıldığını düşünüyorum. Bu konularda basına fazla bilgi verilmemesi de yine güvenlik gerekçesiyle olabilir. Olası yüz yüze görüşme İstanbul’da gerçekleşebilir.”

‘KIRIM PAZARLIĞA KAPALI’

Adıbelli, diplomatik açıdan Kırım meselesinin pazarlığa kapalı olduğunu belirtti. Adıbelli, “samimiyetle yaklaşılırsa barışın mümkün olabileceğini” ifade etti ve masada Herson, Zaporijya, Luhansk, Donbass gibi pek çok konunun bulunduğunu söyledi. Kırım konusunda ABD’nin bile Rusya’yı fiilen tanıdığını belirterek, “O iş bitti” dedi. Adıbelli şöyle devam etti:

“Ancak Zaporijya ve Herson gibi daha sonra ilhak edilen bölgeler pazarlık konusu olabilir. Putin’in bu bölgeleri ‘ön şart’ olarak masaya getirmeyeceği, yani ‘bu konular tartışılmaz’ demeyeceği söyleniyor. Donetsk ve Luhansk gibi bölgeler için özel yönetim modeli gündeme gelebilir. Putin’in Ukrayna’dan daha fazla toprak alma hedefi olduğunu sanmıyorum. Onun esas amacı Kırım’ın statüsünü tescil ettirmekti. Çünkü Kırım çok önemli. Hep söylüyorum: Kırım’ı kontrol eden Karadeniz’i kontrol eder. Bu kadar stratejik bir yer. Bana göre Kırım Yarımadası, batmayan bir uçak gemisidir.”

Adıbelli, “Rusya da yoruldu, Ukrayna da yoruldu. Rusya artık bu işi bitirip yeni bir dönem başlatmak istiyor.” dedi. Avrupa’nın bu durumu istemediğine dikkat çekerken, Avrupa'nın yeni bir tehdit arayışı içinde olduğunu ve bundan sonraki mücadelenin Rusya ile Avrupa arasında olabileceğini savundu. Türkiye’nin bu süreçte önemli bir rol oynadığını belirten Adıbelli, “Putin, Türkiye’nin Avrupa Birliği eksenine kaymasını engellemek için Türkiye'nin arabuluculuk rolünü korumasını istiyor.” dedi. Ayrıca, Adıbelli, İstanbul’da yapılacak görüşmelerin önceki görüşmelerin devamı olacağına, sıfırdan bir süreç olmayacağına ve bu durumun süreci hızlandıracağına da dikkat çekti.

Putin'in teklifi Avrupa'nın planlarını bozdu - Resim : 2

‘BU SAVAŞ DAHA ERKEN BİTEBİLİRDİ’

Rusya ile Ukrayna arasında üç yıldan beri süren savaşın bölgedeki dengeleri değiştirdiğine dikkat çeken Deniz Berktay da savaşın Rusya ile Batı arasındaki bir güç mücadelesi olduğuna vurgu yaptı. Berktay, “Bu savaş, Rusya ile Batı arasındaki bir güç mücadelesi ve bu savaşı ABD ve İngiltere'nin, Rusya'yı çevreleyip güçsüzleştirme planından ayrı düşünemeyiz. Eğer ABD ve İngiltere isteseydi, bu savaş çok daha erken bir tarihte, bir uzlaşmayla sona erebilirdi, fakat ABD'nin önceki başkanı Joe Biden ve İngiltere'nin eski başbakanı Boris Johnson buna engel oldular.” dedi.

Türkiye’nin çıkarları açısından savaşın bir an önce bitmesi gerektiğini vurgulayan Berktay, şunları anlattı:

“Trump'ın göreve gelmesinden sonra Batı dünyasında daha net bir bölünme ortaya çıktı. Bir tarafta, çeşitli nedenlerden ötürü Rusya ile zıtlaşmanın bir an önce sona ermesi gerektiğini savunanlar var. Bu kesime, Trump'ı, Avrupa'da ise Macaristan, Slovakya, Sırbistan gibi ülkeler ile bir önceki Papa zamanındaki Vatikan'ı dahil edebiliriz. Diğer tarafta ise, Rusya ile zıtlaşmanın sürmesini savunanlar var. Bunların başında İngiltere ve Fransa yönetimleri ile ABD'deki Demokratlar geliyor. Ukrayna yönetimi de daha ziyade bu kesimle ilişkilerini yoğunlaştırıyor. Bu grup, Trump yönetimini kendi görüşleri doğrultusunda iknaya çalışıyor. Ancak İstanbul müzakereleri öncesindeki açıklamalara baktığımızda, Rusya ve Ukrayna'nın uzlaşma noktasında henüz uzak olduklarını görüyoruz. Zira, Ukrayna ile İngiltere kapsamlı müzakerelerden önce ateşkesin sağlanmasını savunuyor. Rusya ise, bazı konularda anlaşmaya varmadan ateşkesin, karşı tarafın güçlenmesine zemin hazırlayacağını savunuyor. Son olarak Zelenski, İstanbul'da Putin'le ateşkesin sağlanması konusunu müzakere edeceğini söyledi. Yani, Rusya'nın baştan ‘hayır’ dediği konuyu müzakere edecek. Rusya'nın Ukrayna'dan talepleri de şu aşamada, Ukrayna'nın kabul edemeyeceği kadar ağır. Bu şartlar altında, tarafların bu müzakere girişimini, ‘Görüyorsunuz, biz müzakere yapmak istedik, fakat karşı taraf müzakereden kaçtı’ demek için bir vesile olarak kullanma ihtimali yüksek görünüyor. Her şeye rağmen, genel şartlar bu savaşın bir şekilde bu yıl içinde sona ereceğini gösteriyor.

Putin'in teklifi Avrupa'nın planlarını bozdu - Resim : 3

‘RUSYA AVANTAJLARINI KULLANACAK’

Toplantının Türkiye açısından önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Murat Jane de “Türkiye, bildiğimiz gibi her iki devletle, yani hem Rusya hem de Ukrayna’yla görüşebilen tek NATO üyesi ve bu anlamda diplomatik açıdan önemli bir aktör. Rusya şu anda sahada avantajlı bir devlet. Sahada avantajı var ve bu avantajını da daha fazla kazanım elde etmek için kullanacak.” dedi. Zelenskiy’in ‘Putin ile görüşürüm’ hamlesini değerlendiren Jane, şöyle konuştu:

“Aslında burada bir diplomatik güç mücadelesi söz konusu. Çünkü Zelenskiy, doğrudan devlet liderleriyle bir görüşme talep ederken, Putin aslında Zelenskiy’i bir eşit aktör olarak görmüyor. Bu tabii diplomatik anlamda bir güç gösterisi olarak değerlendirilebilir.”

Zelenskiy’in 30 günlük ateşkes talebini de değerlendiren Jane, sözlerine şöyle devam etti: “Rusya açısından baktığımızda, ‘Ben sahada avantajlıyım. Neden rakibim toparlanmak için 30 güne ihtiyaç duysun?’ diye düşünüyor. Bu nedenle Rusya ateşkes istemiyor.”

Vladimir Putin Avrupa