08 Aralık 2024 Pazar
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Renal Arter Stenozu (Böbrek Atardamarı Darlığı)

Renal Arter Stenozu (Böbrek Atardamarı Darlığı)
A+ A-
Dr. Gülistan Özdemir
  • Yüksek tansiyon nedeniyle doktora gittim. Tahliller sonucu böbrek damarlarımda daralma olduğu söylendi. Bu ne anlama geliyor?

İnsanlarda sıklıkla görülen ve tedavi ettiğimiz böbrek atardamarı tıkanıklığı (renal arter stenozu) durumunda olay genellikle tamamen tıkanmadan ziyade renal damarların daralmasıdır. Birçok atardamar hastalığında olduğu gibi, atardamarların daralması veya tıkanması damar sertliği nedeniyle oluşur. Bu daralma bazen sorun yaratmaz ve tedavi gerektirmez. Bazı durumlarda ise tedavi gereklidir. Organların genelinde olduğu gibi böbreklerin atardamar darlığı da çoğunlukla damar sertliği nedeniyle atardamar darlığı veya tıkanıklığı olan kişilerde saptanır. Çoğu tedavi gerektirmez.

Damardaki darlık böbrek fonksiyonunu bozarsa, yani üre veya kreatinin düzeyleri yükselirse, hastanın hipertansiyonu varsa ve üç ilaç kullanılmasına karşın kontrol edilemiyorsa, son inme sırasında kan basıncı yüksekliği varsa veya artmışsa, hipertansiyon genç yaşta gözüküyorsa (20-40 yaş), hasta ve hastalık sıkı bir şekilde takip edilerek tedavi edilmelidir. Bu koşulların gerçekleştiği duruma renovasküler hipertansiyon denir. Bu senaryoda hipertansiyonun nedeni, böbrek damarlarının olası daralması veya tıkanmasıdır. Ancak bu durum, tüm hipertansif hastaların yaklaşık yüzde 2'sinde altta yatan nedendir. Hipertansiyonun sorumlusunun böbrek damarlarındaki darlık veya tıkanıklık olması durumunda, her zaman kişi tedaviye ihtiyaç duymaz.

Böbrek; yüksek kan taşıyan ve kanı temizleyen bir boşaltım organıdır. Kalp debisinin yaklaşık beşte biri böbreğe girer. Bununla birlikte böbrekler, 120-150 gram ağırlığında olup neredeyse yumruk büyüklüğündedirler. Yani vücut ağırlığının yüzde 1' i olmasına karşın, böbrekler kanın yüzde 20’sini alırlar. Normal koşullar altında, her böbreğin bir atardamarı ve toplardamarı vardır. En sık görülen vasküler hastalık ise bahsi geçen bu damarlardan biri olan böbrek atardamarının(arter) daralması veya tıkanmasıdır.

Böbrek atardamarının daralması veya tam tıkanması, yüksek tansiyona ve böbrek yetmezliğine neden olabilir. Birkaç seferlik kan basıncı artışında ya da tanı almış hipertansiyon varlığında, renal atardamarın daralıp daralmadığı da mutlaka incelenmelidir. Arterlerin daralmasını veya tam tıkanmasını incelemek için Renkli Doppler Ultrasonografi, Anjiyografi veya Manyetik Rezonans Görüntüleme gibi radyolojik teknikler kullanılır. Böbrek yetmezliği olan hastalarda, atardamar daralmasını saptamak zor olabilir.

PIHTI OLUŞUMU

Böbreklerin iki damarından biri olan ve böbrekten süzülen kanın dolaşıma katılmasını sağlayan böbrek toplardamarında pıhtı oluşumu; karın ağrısına, idrarda protein kaybına ve kanamaya neden olan başka bir sorundur. Bu durumda pıhtı oluşumunun nedeni araştırılmalıdır. Böbrek damarlarında ayrıca küçük yağ tıkaçları, damarsal yangı, kan damarlarının genişlemesi ve anormal damar yapıları olabilir. İdrarda kanama olması durumunda, Nut-Cracker (Fındıkkıran) Sendromu adı verilen sol böbrek toplardamarın sıkışması düşünülmelidir.

Böbrekler vücudumuzdaki kan basıncını düzenlemek için özel görevlere sahiptir. Böbrek damarında baskı meydana geldiğinde, böbreğe daha az kan girer ve böbrek bunu vücudun su içeriğinde bir azalma olarak tanımlar ve bazı hormonları ve maddeleri kana bırakır. Bu hormonlar vücutta suyu ve tuzu tutar ve böylelikle damar içindeki kan hacmi artar. Böbreklere düşük kan temini sonucu bir mekanizma aktive olur ve kan damarları daralmaya başlar. Bu tepkimelerin sonucu olarak kan basıncı yükselmeye başlar. Böbrek damarlarındaki bu kısıtlanmaların en yaygın bilinen nedenleri arteriyoskleroz ile kadınlarda daha yaygın olarak görülen fibromüsküler displazi isimli özel bir hastalıktır. Böbrek damarları ile ilişkili renovasküler hipertansiyonun fark edilmesi, altta yatan durum erken aşamada düzeldiğinde normale dönmeyi mümkün kılar.

Çocuklarda ve ergenlerde yüksek kan basıncı gördüğümüzde, sebebini bulmak için daima böbreklere bakarız. Bununla birlikte yetişkinlerde görülen yüksek kan basıncı da böbreklerin şeklini değiştirerek böbrek damarlarının zamanla daralmasına neden olabilir. Bu durumda böbrekler nedeniyle tansiyon artabilir ve kişide böbrek yetmezliği görülebilir.

Bazı hastaların sürekli kan basıncını ölçmesi gerekmez ancak yüksek tansiyon tespit edilen kişilerde tansiyon değişikliklerinin dikkatli bir şekilde izlenmesi gereklidir. Altmış yaşın altındaki hastalarda küçük tansiyon aniden yükselirse, yeni tanı konulan hasta altı ay içinde denetimsiz hale gelirse ve tedaviye cevap vermezse ya da hipertansif bir hastada böbrek işlevinin bozulması durumu yaşanırsa, doktor hastanın böbreklerini değerlendirir.

GENÇ HASTALARDA TANSİYON

Böbrek damar hastalıklarına bağlı yüksek tansiyon, genç hastalarda tansiyonun en önemli nedenidir. Renal damar tıkanıklığı sırasında birçok ilacın kullanımına karşın denetlenemeyen stresi de denetim altına almak gerekir. Böbrek damar hastalıkları sıklıkla damar sertliği ile ilişkilidir. Bununla birlikte diğer nedenler arasında renal atardamar hastalığı (fibromüsküler diplazi, anevrizmalar, vaskülit), kazalar ve yaralanmalar, böbrek tümörleri bulunur.

Böbrek damar hastalıkları bazı durumlarda daha yaygındır. Yaşlı erkekler, sigara içenler, obezler, kan kollesterol düzeyi yüksek seyredenler böbrek damar hastalıkları bakımından en fazla risk altında olanlardır.

Böbrek hastalığını teşhis etmek için kan ve idrar testleri, Renkli Doppler Ultrasonografi (RDUS), Bilgisayarlı Tomografi (BT), Manyetik Rezonans (MR), Renal Anjiyografi ve Sintigrafi gerekebilir.

Hastalığın tedavisinde en önemli belirleyici, yaşanan böbrek damarı darlığının yarattığı sonuçlardır. Eğer atardamar darlığı yüzde 60'tan fazla vazokonstriksiyona (damar büzüşmesine), hipertansiyona ve böbrek yetmezliğine neden olursa; böbrek atardamarındaki darlık düzeltilmelidir. Bu darlığı açmak için kullanılan balon anjiyoplasti ve stentleme, damarın eski boşluğunu oluşturmada yararlanılan en yaygın tedavi yöntemleridir.

Sağlık damar böbrek kan atardamar tıkanıklık