Şırınga çikolata olayında çocuk kusurlu bulundu

Okul kantininden aldığı şırınga şeklindeki çikolatanın boğazına kaçması sonucu yaşamını yitiren ilkokul 1. sınıf öğrencisi Mert Yağız Köksal, Adli Tıp Uzmanlığından alınan bilirkişi raporuna göre "asli kusurlu" kabul edildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Şehit Ahmet Kabukçu İlkokulu 1'inci sınıf öğrencisi Köksal'ın boğazına şırınga şeklindeki çikolata kutusunun kapağının kaçması sonucu ölümüyle ilgili kantin işletmecisi ve ürünü dağıtan firmanın yöneticisi hakkında "taksirle ölüme neden olma" suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Hazırlanan iddianame Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkemece kabul edilen iddianamede, tali kusurlu oldukları belirtilen kantin işletmecisi Neşe Yavuz ile ürünün dağıtımını yapan firmanın sahibi Yunus Taycı hakkında "taksirle ölüme neden olmak" suçundan 2'şer yıldan 6'şar yıla kadar hapis cezası talep edildi. Okul müdürü, nöbetçi öğretmen, hizmetli ve Mert Yağız Köksal'ın götürüldüğü sağlık merkezindeki doktor hakkında başka savcı tarafından yürütülen soruşturmanın ise sürdüğü öğrenildi.

'MAKTÜL TEDBİRSİZ VE DİKKATSİZ DAVRANDI'

İddianamede bilirkişi raporuna atıf yapılarak, maktul Köksal'ın plastik enjektörün ucundaki tıpayı eliyle çıkarmadan ağzına alarak dişiyle çıkarmaya çalışırken tıpanın boğazına kaçmasına ve boğularak ölmesine neden olduğu kaydedildi. Maktulün böylece kendi tedbirsiz ve dikkatsiz davranması sonucu ölümüne neden olduğu belirtilerek, “asli kusurlu” bulundu. Şüpheli Yunus Taycı'nın ise ürünün üzerine elle çıkarılması gerektiği, ağıza alınmasının tehlikeli olduğu gibi bir uyarı yazısı yazmaması ve bu şekilde piyasaya sürülmesinin tedbirsiz ve dikkatsiz davranarak olayın meydana gelmesinde “tali kusurlu” olduğu kaydedildi.

KAMU VİCDANI

Köksal ailesinin avukatı Özge Şimşek Çağlayan, hukuka aykırı şekilde çocuğun asli kusurlu sayıldığı rapora dayanılarak iddianame hazırlandığını ifade etti. Mert Yağız Köksal'ın asli kusurlu sayılmasının kamu vicdanını yaralayacağını vurgulayan Çağlayan, şöyle konuştu:

"Bu durumun kamu vicdanını derinden yaralayacağı tartışma götürmezdir. Bir çocuktan yetişkin düzeyde birinin göstermesi gereken özen ve dikkati beklemenin mümkün olmadığı nasıl gözardı edilmiş akıl alır gibi değil. Gerekli itirazları yapacağımızı ve konunun tüm çocuklar adına takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz."

MAHKEME 'KUSUR' TARTIŞMASI DAHİ YAPAMAZ

Avukat Aybüke Özdağ, olayda çocuğun “asli kusurlu” bulunmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, “TCK madde 31'e göre, on iki yaşından küçük çocukların cezai ehliyeti ve sorumluluğu katiyen yoktur. Dolayısıyla, 12 yaşından küçük çocukların herhangi bir suç bakımından "kusuru" söz konusu olamaz. Bu husus, mahkemece tartışma konusu dahi yapılamaz ve çocuğun 'asli kusuru'ndan bahsedilemez” dedi.

NETİCEYİ ÖNLEYECEK EYLEMDE BULUNMADILAR

Olayda, sanıkların kusurunun açıkça ortada olduğuna değinen Özdağ, şöyle konuştu:

“İddianameden anlaşıldığı üzere, firma ve kantin görevlisi, bilerek yükümlülüklerini ihmal etmiş ve bu ihmalden doğacak olan neticeyi de öngörmeleri kendilerinden beklenmektedir. Bu nedenle ihmallerinden doğacak neticeyi öngördükleri ancak istemedikleri kabul edildiğinde sanıklar, neticenin önlenmesine yönelik bir eylemde bulunmayarak bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme suçunun failleri haline gelmiştir.”