Solingen kundakçısı suçunu itiraf etti! Avukat Zingal: ‘Neden yaptığı aydınlatılmalı’
Almanya'da Türk asıllı dört kişinin ölümüne neden olan zanlı Daniel S.'nin davası sürerken, avukat Fatih Zingal'den yargı süreciyle ilgili açıklama geldi. Zingal, Aydınlık Avrupa'ya yaptığı açıklamada saldırının nedeninin hala aydınlatılamadığına dikkat çekti.


Almanya'nın Solingen kentinde Mart 2024'te kundaklanan ve 4 Türk kökenli Bulgaristan vatandaşının yaşamını yitirdiği olayın zanlısı Daniel S'nin suçunu itiraf etti. Wuppertal Bölge Mahkemesinde 3 Şubat’ta yapılan ilk oturumda Daniel S. kundaklama suçunu kabul etti ve uyuşturucu kullandığını öne sürdü.
Yangında yaşamını yitiren Zhilov ailesinin yakınları ise adalet arıyor. Kundaklama ile ilgili açılan davada İsmail Zhilov’un anne ve babasının vekilliğini yapan avukat Fatih Zingal, hukuksal süreci Aydınlık Avrupa’ya değerlendirdi. Zingal, yargılanan Daniel S.’nin bizzat bir konuşma yapmadan, avukatları aracılığıyla suçunu mahkemede itiraf ettiğini belirterek, “Sanığın avukatları, neden bu eylemi yaptığına, tam olarak motivasyonun ne olduğuna ilişkin bir bilgi vermedi. Ev sahibi ile husumetli olduğu ve sanığın ateşe ilgisi olduğunu belirttiler.”
‘Mağdurların yakınları sanığın adil bir ceza almasını bekliyor” diyen Zingal, Daniel S.’nin müebbet hapis cezası alması yönünde beklentisi var. Cinayet suçunu itiraf etmesinin cezanın hafifletilmesi için bir gerekçe olmayacağını söyleyen Avukat Zingal, önümüzdeki mart ayında davanın karara bağlanmasını bekliyor. Zingal, kundaklamanın bütünüyle aydınlatılmasına dair talebinin karşılanmadığını ve adalet arayışlarını sürdüreceklerini vurguladı.
BİR AİLE YOK OLMUŞTU
Daniel S, Solingen'de Mart 2024'te kundaklanan binada biri bebek, biri 3 yaşında çocuk olmak üzere Türk asıllı 4 Bulgaristan vatandaşının ölümünden ve 3 kişinin de ağır yaralanmasından sorumlu tutuluyordu.
Bilirkişi raporuna göre, 2024 yılında 24 Mart'ı 25 Mart'a bağlayan gece meydana gelen yangın eski binanın merdiven boşluğunda başladı. Yangın "baca etkisi" ile 5 dakika içinde çatıya sıçradı. Höhscheid semtindeki 4 katlı binada çıkan yangında aynı aileden 2'si çocuk olmak üzere Türk asıllı Bulgaristan vatandaşı 4 kişi yaşamını yitirmiş, 3 kişi de ağır yaralanmıştı.
Wuppertal Savcısı Heribert Kaune-Gebhardt, ellerinde olayla ilgili "yabancı düşmanlığı saiki olduğunu gösteren" bir kanıt bulunmadığını ifade etmişti.
‘Irkçı bir saldırı olup olmadığı ortaya çıkarılmalı’
CAN ÇAKIR
Solingen Belediye Meclis Üyesi Rasim Çetin, Solingen'le ilgili gelişmeleri şöyle değerlendirdi:

"Bu olayın olduğu ilk günden bu yana özellikle yerel yönetimi ilgilendiren meselelerde ailenin ve tüm mağdurların yanında olduk.
"Güvenlik güçlerinin ve mahkeme heyetinin çok iyi bir hazırlık yaptığını gördük, tanıklar, görseller ve delillerin karşısında sanık suçunu itiraf etti. Benim tahminim sanık mahkeme süreci başında itirafta bulunarak iyi hal indirimi talebinde bulunabilir. Mahkeme Başkanı ise sanığın gerekçelerini tutarlı bulmadığını ifade etti.
"Sanık neden aileyi tanımadığını söyledi. Kız arkadaşıyla kavga ettiği, çocukluğunda ateşle oynamayı sevdiği ve madde bağımlısı olduğu yönünde savunma yaptı. Bu ifade olası bir ırkçı saldırı iddiasını örtebilir. Önümüzdeki duruşmalarda ev sahibinin de ifadesi alması bekleniyor, çünkü ev sahibi ile sanık arasında ayrışmalar olduğu iddia ediliyor. Öte yandan işsizlik statüsünde olan sanığın bodrumunda çok sayıda yanıcı madde olması da ilginç. Aydınlatılmasını beklediğimiz sorular var. Ev sahibi ile itilaf, dört kişinin hayatını kıymaya gerekçe olabilir mi? ‘Ateşle oynamayı seviyorum’ nasıl bir bahane olabilir? Ve işsizlik parası alan bir kişi nasıl yıllar içinde bu kadar çok yanıcı madde toplamış olabilir? Önümüzdeki duruşmalarda bu soruların aydınlatılmasını bekliyoruz. Sanığın suçunu itiraf etmesi, aileleri rahatlattı ancak sanığın neden bu suçu işlediği hala ortaya çıkmış değil.
"Türk toplumu bu duruşmayı daha yakından takip etmeli. Bu itiraf şu an çok önemli ancak Solingen özelinde kimse bu saldırının ırkçı saldırı olmasını istemez. Hâlbuki aydınlatılması gereken en önemli soru bu. Toplumumuz bu sebeple olayı yakından takip etmeli, itirafa odaklanırken olayın sebebinden sapmamalı. Halbuki sanık şu an kendi iradesine hakim olmadığı görüntüsü vermeye çalışıyor."