20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Uzun Yürüyüş: Çin’in özgürlük yürüyüşü

Uzun Yürüyüş: Çin’in özgürlük yürüyüşü
A+ A-
BAYRAM YURTÇİÇEK

Uzun Yürüyüş, Çin Devriminin alt yapısını oluşturan, Çin Komünist Partisi (ÇKP)’nin Japonya’ya karşı vatan savaşına önderlik etmesini sağlayan büyük bir olaydır. Dünya askerlik sanatında çok özel bir yeri vardır. Yenilgi ve yok olma sınırından bir devrim çıkarma sanatıdır. Uzun Yürüyüş, aynı zamanda ÇKP içindeki iki çizgi mücadelesinin bir sonucudur. Bu nedenle 1930’lu yılların başında ÇKP yönetimine hâkim olan Lİ Li San ve daha sonra Van Ming tarafından temsil edilen “sol sekter çizginin” yarattığı tahribat ve Mao Zedung’un bu çizgiye karşı verdiği mücadele bilinmediği zaman Uzun Yürüyüşü tam ve doğru olarak anlamak mümkün değildir.

Sun Yat Sen’in kurduğu Goumindang (Milliyetçi Parti), Çin devriminin başlangıcında ÇKP ile ittifak içindeydi. Bu ittifak sonucu, imparatorluk yıkıldı ve cumhuriyet kuruldu. Sun Yat Sen’in ölümünden sonra partinin başına Çan Kay Şek geçti. Çin devriminin emekçiler lehine derinleşmesinden rahatsızlık duyan komprador burjuvazinin, savaş ağaları ve toprak ağalarının temsilcileri Milliyetçi Parti yönetimine egemen oldular ve bir karşı devrim örgütlediler. Milliyetçi Parti, ÇKP ile ittifakı bozdu ve komünist güçlerine saldırmaya başladı. Binlerce komünist öldürüldü. Mao Zedung’un da aralarında bulunduğu bir grup komünist, köylük bölgelere çekildiler. Buralarda bir Kızıl Ordu kurdular ve üs bölgeleri inşa ettiler. ÇKP ülke çapında yasadışı ilan edildi ve yeraltına indi. Çan Kay Şek, bu üs bölgelerini ortadan kaldırmak için “bastırma ve yok etme” seferleri yaptı. 1930’la 1931 arasında üç ”yok etme” harekâtı düzenlendi. İlk harekât 1930 Ekim ayında 100 bin kişilik bir güçle başladı. 27 Kasım, 1930 ve 1 Ocak 1931 tarihlerindeki belirleyici çarpışmalarda Çan Kay Şek’in birliklerini Kızıl bölgenin derinliklerine çektiler. Çan Kay Şek askerlerinin beşte birini kaybetti. Bunların arasında bir general de vardı. Kızıl Ordu bu sırada mevcudu 20 bin civarında idi.

SAFLAR DEĞİŞTİ

İkinci harekât 200 bin kişiyle 1931 Mayısında başladı. Halk ve arazi koşulları Guomindang’a karşıydı. Kurtarılmış bölgenin köylüleri ve Kızıl Muhafızlar Guomindang ordularını püskürttü. Esir alınanların ve komünistlerin safına geçenlerin sayısı 30 bini buluyordu. Komünistlerin kaybı ise dört bin dolayındaydı.

Üçüncü harekâtı 1931 Temmuz ayında 300 bin kişiyle bizzat Çan Kay Şek yönetti. Çan karargâhını Nançang’da kurdu. Alman ve Japon danışmanlar kullandı. Komünist güçler ustaca manevralar yaptılar. Düşman ordularının arasına kaydılar, yıldırım eylemlerle gerilerini kestiler. Geceleri beklenmeyen mesafeler alarak hiç beklenmeyen yerlerde Guomindang birliklerinin kanatlarında ya da arkasında ortaya çıktılar. On bin tüfek ele geçirildi. 20 bin Guomindang askeri komutanlarıyla birlikte komünistlerin safına geçti.

Bu sırada, Japonya 1931 Eylül ayında Çin’in Mançurya eyaletini işgal etti. Çan Kay Şek, işgalci Japon Ordusu ile savaşmak yerine komünistleri bastırma harekâtlarına girişmesi ülke çapında kızgınlık ve protestolara sebep oldu. Guomindang Yirmi Altıncı Yol Ordusu'ndaki 20 bin askerin bütün silahları, yüzden fazla top ve telsiz aletleriyle komünistlerin safına geçti.

Uzun Yürüyüş: Çin’in özgürlük yürüyüşü - Resim: 1

BİRLEŞİK CEPHE

1932 Ocak ayında Mao Zedung Komünist Partisi’nin Japon işgaliyle kucağına gelen fırsatı kullanması için ısrar ediyordu. Çan Kay Şek’in pasif tutumundan öfke duyan ve Japonya’ya karşı direnme isteyen geniş kitlelerin yani Çin halkının birleşik cephesi oluşum sürecindeydi. Bu oluşum bir baş, bir önderlik ihtiyacı vardı. Mao bu önderliğin ÇKP tarafından ele geçirilmesini savundu. Mao Zedung bunun emperyalizme karşı, Japon emperyalizmine karşı bir mücadele olduğunu söyledi. Milli kurtuluş hareketinin önderliğini, toprak reformu gibi toplumsal devrimin kapsamı içindeki isteklerin yerine getirilmesiyle birleştiren bir parti bütün ulusun önderliğini kazanabilir ve böylece devrimi ilerletebilirdi. Mao devrimin hâlâ burjuva-demokratik aşamada olduğu Çin’in bir birleşik cephenin işgalciye karşı direnmek isteyen bütün sınıfları birleştirmesi gerektiğini ileri sürdü. Li Li San yönetimindeki Politbüro ise burjuvazi ile ittifak yok diyerek, onlar da Çan Kay Şek gibi iç sınıf mücadelesini öne çıkardılar. Bu ‘aşırı sol’ çizgi aynı zamanda ÇKP’nin ve Kızılordu’nun güçlerini abartıyor ve bir Sovyet Cumhuriyeti kurulabileceğini ileri sürüyorlardı. Gerilla savaşı yerine düzenli ordu düzenine geçerek, mevcut kızıl bölgeleri yaşatabileceklerini söylüyordular. Köylük bölgelerde zengin köylülerin tasfiyesi ve toprak ağalarının öldürülmesi ve mallarının müsadere edilmesi, tüccar ve esnafın düşman sınıflar olarak alınması, Kızıl Bölgelerde ÇKP’nin halk desteğini sınırladı. Bu politikalara karşı çıkan Mao, Kızıl Ordunun yönetiminden alındı. Kızıl Ordu büyütüldü ve Kızıl bölgelerin etrafı hendeklerle ve savunma mevzileriyle donatıldı.

Bütünüyle değişik bir askeri strateji geliştirilmişti. Kızıl Ordu genişletilecekti. Sonuçta 1932 Ocak ayının sonuna kadar Ordunun mevcudu 200 bin kişiye çıkarıldı. “Gerillacılığın” sona erdiği açıklandı. “Düşmanı içerilere çekmek yanlıştı, çok fazla toprak terk etmek zorunda kalacaktık.” “Şimdi kendi devletimiz kurulmuş ve Kızıl Ordumuz düzenli bir ordu haline gelmiştir. Çan Kay Şek’e karşı savaşımız iki devlet ve iki ordu arasındaki bir savaşa dönüşmüştür… Gerillacılığa ilişkin her şey bütünüyle kaldırılmalıdır.” Yeni ilkeler şöyleydi: “Ona karşı bir, yüze karşı on, sıkı takiplerle zaferler kazanın”, “Bütün cephelerde saldırın”, “Kilit kentleri ele geçirin”, ve “İki yumrukla aynı zamanda iki ayrı yöne vurun.” Düşman saldırdığı zaman uygulanacak yöntemler şunlardı: “ Düşmanı kapıların dışında karşılayın”, “İlkönce vurarak üstünlük sağlayın”, “Tava ve tencerelerimizin ezilmesine izin vermeyin”, “Bir karış topraktan vazgeçmeyin” ve “güçleri altı yola bölün”. Sloganlardan alınan bu bölümler Çan Kay Şek’in dördüncü ve beşinci bastırma harekâtlarında kullanılacak askeri stratejiyi gösteriyordu.

JAPON İŞGALİNE KARŞI SAVAŞMAYA GÖTÜRDÜ

Dördüncü bastırma harekâtı, Çan Kay Şek’in yönetiminde 400 bin askerin katılımıyla başlatıldı. Kızıl Ordu büyük kayıplar verdi. Kızıl Ordu askerlerinin büyük kahramanlığı sonucu, kayıplara rağmen savaşı kazandı. Bu da yeni stratejinin doğru olduğuna kanıt olarak gösterildi.

Çan Kay Şek’in beşinci bastırma seferi, 1933 Ağustos’unda başladı. Bu sefere bir milyon asker, tank ve toplar vardı. “Yakma, öldürme ve her şeyi yok etme” siyaseti uygulamaya konuldu. Kurtarılmış Bölgeler kuşatılarak, ekonomik ambargo uygulandı. Bölge tam bir ateş çemberine dönüştü. Komünistlere sempati duyan ve destekleyen bir milyonun üzerindeki köylü öldürüldü. Alman pilotlar hemen hemen her gün üsleri 150 uçakla bombaladılar. Merkez Komitesi dağıldı. Sıkışan ve kuşatılan Kızıl Ordu, kuşatmayı yarmak için yürüyüş kararı alındı. 120 bin askerle yürüyüş başladı. Mao yürüyüşün ve yarma hareketinin amacını işgalci Japon emperyalistleriyle savaşmaya gidiyoruz olarak belirlenmesini istedi. Fakat sol sekter önderlik bunu uygulamadı. Askerler neden çekildiklerini bilmeden, o günkü deyişle “evi taşıma” olarak kabul ettiler. Uzun Yürüyüşün ilk aşamasında, yürüyüşün başladığı 16 Ekim 1934’ten Mao Zedung’un Zunyi’de başa geçirildiği 1935 Ocağına kadar Kızıl Ordu çok ağır kayıplara uğradı. Mao’nun başa geçmesiyle durum hızla düzelmeye başladı. Mao Kızıl Orduyu, Kuzeye, Çin’e Japonya ile savaşmaya götürdü. Çok uzun ve çarpışmalarla geçen, büyük kahramanlıkların ve fedakârlıkların sonunda, Luipan dağını aştılar. Ekim ayının yedisiydi. Uzaklarda, dağların yanı sıra Orta Asya’nın çöllerine doğru uzanan Çin Seddi belli belirsiz seziliyordu. 20 Ekimde Kuzey Şensi’de küçük bir ilçe olan Vuçiçen’e vardılar.

“Oraya vardığımızda şafak söküyordu. Ansızın gong, davul ve zilli tef sesleri işitildi. Büyük bir kalabalık bizi ve başkan Mao’yu karşılamaya çıkmıştı. Karanlığın içinden küçük bir insan seli gibi fışkırdılar. “Hoş geldiniz” diye bağırıyorlardı. Gözlerimizden yaşlar boşanıyordu.” Mao Zedung’la gelen yedi bin asker için Uzun Yürüyüş sona ermişti artık.

“Kızıl Ordu, Kuzey Şensi’deki Vuçiçen’e vardıklarından sonra elde ettiği başarıların bir bilançosu açıkladı. On iki bin kilometre yürümüşlerdi. On sekiz sıradağ, yirmi dört ırmak aşmışlar; on bir eyaletten geçmişler; altmış iki kent kasabayı saldırıyla ele geçirmişlerdi. On eyaletteki savaş ağası ordularını yenilgiye uğratmışlar, Çan Kay Şek’in bir milyon askerden oluşan Guomimdang ordularıyla savaşmışlar, onları saf dışı bırakmışlar ve bozguna uğratmışlardı. Aynı zamanda ulusal azınlıkların yaşadığı altı bölgeden geçmişlerdi.

“Uzun yürüyüşten söz ederken insanın aklına, bunun önemi nedir” diye bir soru gelebilir. Cevabımız, Uzun Yürüyüşün şimdiye kadar tarih kayıtlarında rastlanmamış bir şey olduğu; bir manifesto, bir propaganda aracı, bir tohum makinesi olduğudur… Kızıl Ordunun bir kahramanlar ordusu olduğunu bütün dünyaya ilan etmiştir… On bir eyalette yaşayan 200 milyon insana, Kızıl Ordunun yolunun kurtuluşa giden tek yol olduğunu göstermiştir. İlerde yeşerecek, filizlenip tomurcuklanacak, meyve verecek ve daha sonra da meyveleri toplanacak tohumlar saçmıştır.

Not: Bu yazının yazılmasında Han Suyın’in Sabah Tufanı Kitabı ile Mao Zedung’un Seçme Eserlerinden yararlanılmıştır.

Son Dakika Haberleri