Vatan Partisi Lideri Perinçek'ten SETA'nın 2025 raporuna eleştiri: CIA-MOSSAD yazsa böyle yazardı
Vatan Partisi Lideri Perinçek, SETA'nın 2025 Türkiye Raporu'nu eleştirdi. Perinçek raporun Washington ruhuyla yazıldığını belirtti.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ulusal Kanal'da yayınlanan Çıkış Yolu programında Ulusal Kanal Genel Müdürü Çağdaş Cengiz ve Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tevfik Kadan’ın sorularını yanıtladı. Perinçek, geçen günlerde yayımlanan SETA'nın 2025 Türkiye Raporu'na eleştiriler getirdi. Raporun “Washington ruhuyla” yazılmış olduğunu belirten Perinçek, “Bir CIA veya MOSSAD ajanına yazdırsa SETA bu raporu aynen böyle yazar.” ifadelerini kullandı.
'SETA ÖCALAN PLANINA GÖRE RAPOR YAZMIŞ'
SETA'nın ABD'nin ve İsrail'in kontrolünde olduğunu söyleyen Perinçek, devamında şöyle konuştu:
“Bu rapor Washington'dan yazılmış. Biraz evvel siz dediniz ya Washington'da da onların bir ofisi var. Bence bu Ankara'dan yazılan bir rapor değil. Ankara'dan yazıldıysa bile tamamen Washington ruhuyla yazılmış. Zaten SETA, Washington'un ve İsrail'in kontrolünde olan örgüt; başından beri böyle.
“Biz bunu daha başından beri söyledik ve onlar darmaduman olmuşlardı çeşitli televizyon programlarında. İşin gerçeği budur. Bu aynı zamanda AK Parti açısından da son derece uyarıcıdır. Yani AK Parti'nin strateji kuruluşu buysa o zaman Sayın Cumhurbaşkanımızın da vay haline diyeceğim. Yani onu devirmek isteyen Amerika'nın tamamen AK Parti'nin koynunda ve içinde kuvvetleri var.”
Raporun bir kısmında yer alan, “Türkiye ve ABD, PYD meselesinde karşılıklı, kabul edilebilir bir uzlaşıya ulaşabilir. Bu durumda ABD Türkiye'nin güvenlik endişelerini kabul ederek PYD'ye verdiği askeri ve siyasi desteği sınırlarken Türkiye de Suriye'nin kuzeydoğusunda geniş çaplı askeri operasyonlardan kaçınabilir.” ifadeleriyle ilgili de değerlendirmesi sorulan Perinçek, “Sen oraya bir operasyon yapmazsan PYD varlığını tanıyorsun. Bu işte Öcalan planı. Sonuç itibarıyla SETA, Öcalan planına göre bir rapor yazmış.” dedi.
‘CIA-MOSSAD AJANINA YAZDIRSALAR BUNU YAZAR'
Raporda yer alan, “Türkiye; 2025’te Çin, Fransa ve Rusya gibi küresel güçlerle rekabetin yanı sıra bazı bölgelerdeki siyasi istikrarsızlık ve terörizm riskleri gibi zorluklarla karşı karşıyadır.” kısmıyla ilgili de Perinçek şunları söyledi:
“Çin, Fransa ve Rusya rakip. Çok enteresan. Amerika hiç yok, İsrail hiç yok. Üç rakip tanımlanıyor. Çin, Rusya ve Fransa. Amerika yok, İsrail yok. Türkiye'ye tehdit Çin, Rusya ve Fransa'dan mı geliyor? Fransa diyerek Atlantik İttifakı'na biraz böyle yaklaşır gibi oluyor ama Atlantik İttifakı'nın asıl merkezi güçleri bölgemizde kim? Amerika ile İsrail. Türkiye'yi tehdit eden güçler de bunlar. Bunlarla rekabet yok. Çünkü baştan sona Amerika ve İsrail'in güdümünde bu SETA raporu. Bir CIA ajanına yazdırsalar böyle yazar. Bir daha söylüyorum, SETA raporunu bir CIA ajanına yazdırsalar, bir MOSSAD ajanına yazdırsalar bu raporu yazar. Çünkü onlar da akıllı, onları yazarken böyle birtakım perdeler, kamuflajlar, gizlemeler falan da yapmak zorunda. Bir kez daha söylüyorum, üçüncü defa. Bir CIA veya MOSSAD ajanına yazdırsa SETA, bu raporu aynen böyle yazar.”
‘TRUMP’A BEL BAĞLAYANLAR YANILIYOR’
Vatan Partisi Lideri, Trump döneminde Doğu Akdeniz’deki tehditlerin artacağını söyledi. ABD’nin Tayvan’da Çin’le ve Ukrayna’da Rusya’yla savaşı göze alacak bir kuvvetinin bulunmadığını ve geri adım atacağını belirten Perinçek, Doğu Akdeniz’e ise yoğunlaşacaklarını kaydetti. Çin’in de enerjisinin yüzde 60’ının Hürmüz Boğazı’ndan geçtiğini bildiren Vatan Partisi Lideri, “Çin’i de buradan hedef alacaklar.” dedi. Perinçek, Kürdistan planlarının devrede olduğunu, ABD yönetimine bel beğlayanların büyük bir hata yaptığını vurguladı. Rusya ve İran gibi dostları gücendirmenin büyük maliyetleri olabileceği konusunda uyarılarda buluan Perinçek, ABD saldırganlığına birlikte yanıt verilmesi gerektiğini söyledi.
‘BAŞSAVCILIĞI KUTLUYORUZ’
Perinçek, İstanbul Barosu’nda yaşananlarla ilgili de şunları söyledi:
“İstanbul Barosu PKK ile hareket ediyor. Türkiye’nin bölünmesi sürecinde İstanbul Barosu ABD ve İsrail güdümlü hareket ediyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığını bir hukuk hocası olarak yürekten kutluyorum. Başsavcılık Türk hukukunu uygulayan, Türkiye'nin bağımsızlık ve bütünlüğüne sahip çıkan bir tavır aldı. İstanbul Barosu yönetimi ‘Baroya Sahip Çık’ sloganıyla bir Genel Kurul düzenliyor. Biz de diyoruz ki, Türkiye'ye sahip çıkalım. ‘Baroya Sahip Çık’ sloganı bir örtüdür. Örtünün altından PKK dostluğu ve Türkiye'yi bölme planları çıkıyor. Baro Başkanı da ilk 4 maddeyi kaldıran Anayasa taslağını hazırlamıştır. Avukatlarımıza sesleniyoruz: Baromuza sahip çıkacaksak Türkiye'ye sahip çıkmak zorundayız. Türkiye olmadığı zaman İstanbul Barosu olmaz!”

BAROYA ‘TERÖR PROPAGANDASI’ DAVASI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Soruşturma Bürosu, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile Yönetim Kurulu üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar’ın görevlerine son verilmesi ve yerlerine yenilerinin seçilmesi talebiyle İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştı.