28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hakem diktatörlüğünün sonu!

Metin Tükenmez

Metin Tükenmez

Eski Yazar

Pazar akşamı G.Saray ile Trabzonspor arasında oynanan büyük maç (derbi değil) futbolun ne denli üretken, ne kadar değişik seçenekler üreten ve de ne denli beklenmedik olayları gözümüzün önüne getiren güzel bir oyun olduğuna bir kez daha tanık olduk. Maçın hakemi Deniz Ateş Bitnel ile Trabzonsporlu futbolcu Salih Dursun arasında yaşanan olay sıradan bir hakem-futbolcu ilişkisi değil. Dünyayı bilmiyorum ama bir futbolcunun hakeme kırmızı kart göstermesi olayı Türkiye’de ilk kez yaşanmıştır kanımca. Bu durum bir bakıma insanın köpeği ısırması olayı gibi gazetecilik açısından kusursuz bir futbol gerçeğidir. Zaten hemen hemen bütün gazeteler futbolcunun hakeme kırmızı kart gösterdiği anı ölümsüzleştirip sayfalarında gereği gibi yer verdiler.
Baştan da söylediğim gibi bu olay bir sıradan kırmızı kart gösterimi değildir. Daha önceki yazılarımdan birinde de altını çizdiğim gibi Türk hakemliğinin bittiğinin yeni bir göstergesidir. İşin ilginç yanı da burada zaten...
Ülkemizde hem hakem yetişmiyor hem de eline düdüğü alanlar faşist bir diktatör gibi davranıyorlar. Trabzonsporlu futbolcu Salih Dursun’un da karşı duruşu bu diktatörce tutumadır. Belki de bir sonraki aşama Türkiye’de uygulanan diktatör özentisi yönetim biçimleridir. Salih’in davranış ve tutumları öylesine güzel ki fotoğrafa bakmaya doyamıyor insan.
Düşünün, bir elinde kırmızı kart, diğer eliyle dışarıyı işaret ediyor ve karşısında da siyah giyimli bir hakem. Bu fotoğraf Türkiye’den ülke dışına nasıl yansır? Türk futbolundaki bir karmaşanın göstergesi midir yoksa bir futbolcunun hakemi hedef alarak sıra dışı bir ileti vermesi midir? Kanımca bu sıra dışı tepkinin altında Türklerin canı burnuna geldiğinde neler yapabileceğini göstermektedir. Salih Dursun’un hakem Deniz Ateş Bitnel’e kırmızı kart göstermesi “mini bir Gezi Direnişi” dir. Ayrıca, biraz daha derinlemesine düşünüldüğünde ya da bakıldığında olayın içinde Türklerin mizah yeteneği de görülebilir.
Trabzonspor futbolumuzun devrimcisidir. Baskıcı hakemlere karşı bir devrim de yine bir Trabzonsporlu futbolcu tarafından gerçekleştirildi. Elindeki kırmızı kart Spartaküs’ün Roma baskısına karşı kaldırdığı kılıç gibi göz kamaştırıcıydı. Bakın, sonra demedi demeyin. Çok kısa bir süre sonra kapitalizm bu olayı pazarlama ya da reklam sektöründe kullanacaktır. Ama diğer yandan Salih Dursun’un hakeme tepkisi, Türkiye’de hakemlerin konumunu farklı bir boyuta taşıyacaktır. Hiç kuşku yok ki Salih Dursun’dan önceki hakemlik artık bitmiştir. Yeni bir hakemlik anlayışı özellikle futbolun gerçek üretici gücü olan futbolculara karşı tutum ve davranışları farklılaşacak, futbol alanında hakem diktatörlüğünün yerini futbolda demokratikleşme çabası alacaktır.
İktidar partisi tarafından milletvekili adayı olduktan sonra seçimi kazanamayan Kuddusi Müftüoğlu’nun ödüllendirilerek MHK başkanlığına atanması sonucunda Türk hakemliğinin bitme noktasına geldiğini hep söylüyoruz. Ancak buna karşın koltuğa yapışanların karşısına futbol kendi kurallarını işleterek engel koyuyor. Salih Dursun’un hakeme gösterdiği kırmızı kart bu yönüyle de önemlidir. MHK başkanı kolay kolay görevini bırakmaz. Çünkü o yere tepeden inme geldi. Tepedekiler istemezse hiçbir yere kımıldayamaz. Ancak Salih Dursun’un kırmızı kartı taşı yerinden oynattı bir kere. Taş alttan su alacak, kim bilir altında oluşacak boşluğa neler, kimler yuvalanacak?