‘Hakikaten utanmaz bir milletiz’

Yazının başlığı alıntıdır. Tırnak işaretinin ne anlama geldiğini halen bilmeyenler çıkabilir veyahut başlığı istismar ederek, “Yuva, yüce milletimize utanmaz dedi” demeye müsait ahmaklar olabilir hasebiyle tırnak işaretinin manasına işaret etmeye lüzum oldu. Başlıktaki söz Iraklı Şair Ahmet El-Nuaimi’ye ait. Şii kökenli, laik Arap milliyetçi şairin okuduğu, “Hakikaten utanmaz bir milletiz” şiiri yüzünden idam edildiği iddia edildi. Irak Yazarlar Birliği ve Bağdat Edebiyatçılar Derneği bu iddiaları tekzip etti. Şairin idam edilmediği ve halen hapiste olduğu yönünde açıklamalar yapıldı. Ancak şairin hayatta olup olmadığı ve yeri hakkında Irak hükümeti tarafından yapılan bir izahat yok. İdamdan önce ve sonra çekildiği iddia edilen, şaire ait görüntüler yayınlandı. Iraklı şairin bir kaldıraca asılı bedenini gösteren görüntüler Arap dünyasında büyük bir infial yarattı. Bağdat ve Tahran’a muhalif medya ve örgütler, şairin şiirleri, ehemmiyeti ve mert siyasi duruşundan övgüyle söz ettiler. “Sadece sözleri ile eleştiri hakkını kullanan bir kıymetli şaire bile tahammülleri yok” dediler. Ancak aynı çevreler Suudi yönetiminin başını keserek idam ettiği, “sadece sözleri ile eleştiri hakkını kullanan” Şii Şeyh Nimr Bakır el Nimr için aynı hassasiyeti göstermediler. “Sadece sözleri ile eleştiri hakkını kullandığı için” Suudi Arabistan’da idama mahkûm edilen Filistinli Şair Eşref Fayyad vakasını haber bile yapmadılar. Bu sebeple niyet ve amaçları batıl oldu. Geçmişte ve günümüzde Sultalar kendisini öven şairleri altın ve dinar ile ödüllendirir, varlığını tedirgin ve tehdit edenlere dünyayı dar eder. Nizamın adı ve sanı ne olursa olsun, genelde Sulta için yegâne kıstas, onun yanında veya karşısında olmanızla ilgilidir. Arapların gözde şairlerinden biri olan Ebu’l-Âlâ el-Maarri (973-1057) Suriyelidir. Hatay vilayetimize yakın Suriye’nin İdlib vilayetine bağlı kendi ismini taşıyan Maarrit El-Numan kasabasındandır. 4 yaşında kör oldu. Annesinin hayranlık uyandıran özverisi sayesinde Bağdat’ta eğitim aldı. Saray şiirine karşı sessiz çoğunluğun sesi oldu. Şiirlerinde dönemin toplumsal adaletsizlik, acı ve ölüm gibi sorunlarını ele aldı. Saray şairlerini cennet-cehennem bekçileri diyerek alaya aldı. Davutoğlu Sultasının “özgürlük savaşçıları” özgürlük timsali Şair Maarri’nin kasabasına girdiklerinde ilk olarak hangi “devrimci” eylemi yerine getirdiler? Şairin kasabanın ana girişinde yer alan heykelini ve UNESCO tarafından korunma altına alınan kabristanını parçaladılar. Biz tekrar Iraklı şair Ahmet El-Nuaimi’ye dönelim. Irak halkını Şiisi, Sünnisi, Kürdü ile “bölücü ve münafık” olarak tanımlayan ve Irak’ın 1400 senedir yaşadığı acıları, “emanete sadık olmadığı için” yaşadığını iddia eden şairin, “hakikaten utanmaz bir milletiz” şiirinden birkaç beyit sunarak yazımıza son noktayı koyalım:
Hüseyin’e önce biat edip ardından ihanet etmedik mi?Yüreklerimiz seninle deyip kılıçlarımızla kesmedik mi?Ali’yi imamız kabul edip namazdayken hançerlemedik mi?Ömer’e biat edip sonra mağdur etmedik mi?Onu sevdiğimizi söyleyip namazlarımızda sövmedik mi?Yeminler olsun ki, biz utanmaz bir milletiz..!
Biz yol kesen eşkıya ve vatan hainleriyizMüslümanın kanını helal eder, komşuya saldırırızÜstümüz beyaz- siyah sarık, altımız arsız ve açıkVallahi biz utanmaz bir milletiz..!
Dünyanın en büyük hayvanlar parkı yeni Irak bize kutlu olsunAmerikan postalları altında inleyen yeni Irak bize kutlu olsunTecavüz edilen kızlarımızın çığlıklarına sağıryeni Irak bize hayırlı olsunParlamentosu dingonun ahırı küllü serseri, Hurafe dini merciler Şiiyi, Sünniyi güder Kürt oyuncak olmuş Siyonist onu güderHakikaten utanmaz bir milletiz..!