25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 24°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

'Hani bunlar dürüsttü ya...'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Davutoğlu’nun kurucuları arasında yer aldığı Şehir Üniversitesi ve Halkbank arasındaki tartışmayla ilgili, TEKEL arazisini bedelsiz olarak üniversiteye devreden kararda imzası bulunan Davutoğlu, Babacan ve Şimşek’e sert eleştiriler yöneltti.

'Hani bunlar dürüsttü ya...'
A+ A-
HABER MERKEZİ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ak Parti İstanbul İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda Şehir Üniversitesi’nin durumuyla ilgili konuştu. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan “O zat” diye bahseden Erdoğan, eski Başbakan Yardımcıları Ali Babacan ve Mehmet Şimşek’e tepki gösterdi:
“Son zamanlarda İstanbul’da bir Şehir Üniversitesi meselesi ortaya çıkardılar ve bu Şehir Üniversitesi meselesinin özellikle bir siyasi ayağında bizim olduğumuz, bir diğer ayağında malum zatın olduğunu söylüyorlar. Her şeyden önce Şehir Üniversitesi’nin tahsisini başbakanlığım döneminde yapan benim. Tahsisini yapan ben olduğuma göre, daha sonra malum zat başbakan olunca bu tahsisi Şehir Üniversitesi’ne mülkiyet devrine dönüştürmüştür. Türkiye’de hiçbir üniversiteye tapu devriyle mülkiyet devri olmamıştır. El vicdan ya... Böyle bir şey yapılabilir mi? Bilabedel... Nasıl oluyor bu iş? Bunlar dürüstlüğü kimseye bırakmıyor değil mi? Öksüz yetimin hakkını kalkıp kurdukları üniversiteye tapu devri yapmak suretiyle Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun Başkanı sıfatıyla bunu sağlıyor. Peki bu nasıl doğruluk? Peki yanında kim var? Sayın Babacan var. Onun da imzası var bu işin altında. Başka kim var? Mehmet Şimşek var. O zaman Ulaştırma Bakanı olarak Feridun Bilgin var.”

‘KASAYI BOŞALTAMAYIZ’
“Hani bunlar dürüsttü ya? Dürüstlüğü bunlar kimseye bırakmıyordu. Sizin dürüstlüğünüz buysa bu ülke batmış. Ben bunları niye anlatıyorum? Kimin ne olduğunu yaptıklarıyla öğrenin diye. Ve bunlar Halkbank’ı da dolandırmaya çalışıyorlar. Halkbank’tan bunlar kredi talebinde bulunuyor. Halkbank bunlara ciddi bir kredi veriyor. Fakat ödeme planlarında maalesef bunlar, ödemelerini yapmıyorlar. Bunlar ödemelerini yapmayınca Halkbank da bunları uyarıyor. Kardeşlerim, Halkbank’a olan borçları 417 milyon noktasında. Şimdi, yapılandıralım diyorlar. Neyi nasıl yapılandıracaksın? Ya sen Halbank’a teminat bile vermedin. Banka senin neyine el koyacak? Halef selef olduğumuz cumhurbaşkanı aradı, siz bunu arzu ederseniz halledersiniz dedi. Kendisine temenni ederdim ki siz benim yerimde olun. Biz bankaların geçmişte nasıl iflas ettiğini biliyoruz. Çok şükür 17 yıldır hiçbir banka kasayı boşaltmadı, biz de kasayı boşaltamayız.”

‘KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE!’
“Bu işin Danıştay’a müracaatını yapan da kim biliyor musunuz? CHP’nin yanından hiçbir zaman ayrılmayan Mimar ve Mühendisler Odası’dır. Çok daha ilginci şu anda bunları ziyaret edenler kim? CHP’nin ileri gelenleri. Mimar ve Mühendisler Odası hem bununla ilgili davayı açıyor ama bakıyorsunuz CHP’nin parti sözcüsü olsun, genel başkan yardımcıları olsun onlar da bunlara nezaket ziyaretinde bulunuyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil ama gerçekleri bilelim ona göre de bunu özellikle tabanımıza anlatalım.”

‘GÖNÜL KIRANIN KALEMİNİ KIRARIZ’
Erdoğan, İstanbul’da belediye başkan yardımcısı olarak görev yapan Veysel İpekçi’nin bir çalışana tuvalet önünde oturma cezası vermesini eleştirdi. “Gurur abidesi olanlardan dava adamı olmaz” diyen Erdoğan, devamında “İnsanları rencide eden kibir abidelerinin bu davada yeri olmaz. Milleti karşısına alan bizi de karşısına alır. Kibir en büyük isyandır. İnsan gönlü kıranın partide kalemini kırarız” dedi.

‘SURİYE HALKI DİYENE KADAR...’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde Suriye’de yürütülen harekatlar, Türkiye sınırı içindeki terörle mücadele operasyonları ve Akdeniz’de atılan stratejik adımların Türkiye’ye karşı bir öfke patlamasına yol açtığını dile getirerek, salondakilere şöyle seslendi: “Son dörtlü zirvede, İngiltere, Fransa, Almanya’yla yaptığımız görüşmede kendilerine açık açık ‘Siz niye oradasınız’ diye sorduk. Bize şunu söyleyemezsiniz. Siz oraları terk etmedikten sonra Suriye halkı da ‘Teşekkür ederiz, artık gidebilirsiniz’ demedikten sonra biz buradan çıkmayacağız. Çünkü biz Adana Mutabakatı’yla oradayız, Suriye halkının talebi üzerine oradayız. Şu anda da bu süreç devam ediyor. Söyleyecekleri hiç bir şey yok ve söyleyemediler.”

‘KARARLI DURUŞA DEVAM’
Erdoğan, Türkiye ile Libya arasında mutabakat metni imzalandığını hatırlatarak, şunları söyledi: “Burada oyun bozuldu. İsimlerini vermeyeceğim, hangi ülkelerin oyunlarının bozulduğunu siyasetçi kardeşlerim olarak sizler de zaten okuyarak bunları bileceksiniz. Bu oyunlar bozulurken bir tarafta da Yunanistan, Güney Kıbrıs, Mısır, zaman zaman İsrail, bunlar da bir araya geliyor. Bir skandal hareket de yaptılar. Yunanistan, Libya’nın Büyükelçisini deport etti. Ne oldu yani yaptın da ne kazandın? Zaman zaman bu tür şeyleri biz de yapıyoruz. Bizim de büyükelçilerimizi deport edenler oluyor. Onlar edince, biz de onlarınkini deport ediyoruz. Bu, siyaset dilini bilmemek ve skandallar üzerine kurulmuş bir devlet yönetimi demektir. Yunanistan’ın yaptığı da budur. Şu anda biz Libya’daki bu kararlı duruşumuzu devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz.”

ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ TARTIŞMASI

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kurucuları arasında olduğu İstanbul Şehir Üniversitesi’nin hesaplarına Halkbank tarafından tedbir koyulması ile başlayan tartışmanın teöelinde Kartal yakınlarındaki eski TEKEL arazisi var.
TEKEL’in 2001’de özelleştirme kapsamına alınmasıyla Özelleştirme İdaresi söz konusu TEKEL arazisinin 49 yıllığına kullanım hakkını Davutoğlu’nun kurucularından olduğu İstanbul Şehir Üniversitesi’ne verdi.
İstanbul Mimarlar Odası öncülüğündeki demokratik kitle örgütleri devir meselesini yargıya taşıdı.
Davalar devam ederken Özelleştirme Yüksek Kurulu 2015’te araziyi bedelsiz olarak üniversiteye devretti. Kararda dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile dönemin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ismi vardı.
Yine davalar henüz sonuçlanmadan üniversite, söz konusu araziyi teminat göstererek Halkbank’tan aldığı kredilerle arazide bir kampüs kurdu ve 2017’de buraya taşındı.
Arazinin bedelsiz devriyle ilgili açılan davayı Danıştay 2018’de karara bağladı ve arazideki en büyük parsellin devir kararını iptal etti.
Halkbank da Danıştay’ın kararını gerekçe göstererek, üniversiteye tahsis ettiği kredi limitlerinin kullanımını durdurdu sonra da tüm bankalardaki varlıklarına tedbir koydu.

Son Dakika Haberleri