28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hayaldi gerçek oldu Türkiye bu hale geldi!

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

Şu andaki Türkiye manzarası: Her yerden kaset fışkırıyor. Ayakkabı kutuları dolar dolu.
Çocuklarına bile acımamışlar, pisliğe batırmışlar.
Eskiden bürolarda, masa, sandalye, koltuklar, duvarda resimler, ortada bir sehpa, ... olurdu. AKP döneminde buna bir de “para sayma makinesi” eklendi.
Her şeyin bir fiyatı var. Memur atatmak da memur görevden aldırmak da ücrete tabi.
...
Devlet yönetimi
Savcı ve hakimler(!) normal devlet hiyerarşisine bağlı değil. Tarikat hiyerarşisi geçerli.
Emniyette de durum aynı. Her birimin imamı var. Onların üstünde de baş imam.
Bakanlıklarda fark eden bir şey yok. Yeri geliyor Müsteşar şube müdürünün altında. Yeri geliyor düz memur Genel Müdüre emir veriyor. Memurunun emrinde olan bakanlardan bile söz ediliyor.
Yasa ve yönetmeliklerde yazanlarla değil, tarikat şeyhlerinden alınan talimatla iş yapılıyor.
Verilen talimatı yerine getirmeyenler hedefe konup gereği yapılıyor. Eskiden yargıda hak arama vardı. Şimdi Cumhuriyetin yasaları değil, kokuşmuşluğun yasaları geçerli.
Bu dönemde “namuslu” olmak namussuzluk.
...
Bu hale AKP getirdi
Devlet çökertilmiş halde.
Kamuda, ülke için iş yapma heyecanı yok.
Ülke çıkarı değil, AKP ve yandaşların çıkarları esas.
Türkiye’yi bu noktaya kim getirdi?
2002’de ABD darbesiyle iktidara oturtulan AKP iktidarı!
Durum bu! Hayal bile edilemezdi, ama gerçek oldu.
***
Daha çook gemisi var!
Başbakan Erdoğan’ın oğlu Burak’ın gemileri tartışılıyor. Şu ana kadar belirlenen gemi sayısı 6. En son alınan gemi “Eternal Confidence” (Sonsuz Gu?ven). “Misuga Kaiun” adındaki bir Japon’dan alınmış. 170 metre uzunluğunda, 23 metre genişliğinde. Kuruyu?k gemisi. 17953 Gros Ton ağırlığa sahip.
Karadenizli bir tanıdığımla bu gemi işlerini konuştum. Bu sektörü biliyor. Dedesinin de mesleğiymiş. Babası da ekmek parasını limanlarda kazanmış. “O dünya apayrı bir dünya” dedi.
“Bu gemi işi ne iş?” dedim. Güldü. Nedenini sordum. Başladı anlatmaya:
“Gemi taşımacılığında önemli olan yüktür. Yükü garanti ettin mi iş kolaydır. Siz asıl petrol taşıyanlara bakın. Mübariz Mansimov diye bir Azeri zengin var. Servetinin kaynağı meçhul(!) İstanbul’da otursa da şirketlerinin merkezi Malta’da. Petrol taşımacılığı yapar. AKP iktidarında Türk vatandaşı da oldu. Gurbanoğlu soyadını aldı. Yılda 130 milyon ton civarında petrol taşıdığını söylüyor. Onda yük çok.”
Sonra da “Kimin, hangi şirketin üstündedir bilemem ama birilerinin petrol taşımacılığında çok gemisi var” diye ilave etti. Arkasından da yük gemileri sorumuzu kastederek, “ufak işlerle uğraşıyorsunuz” imasında bulundu.
Öyle görünüyor ki bilmediğimiz daha çok şey var.
Bunca panik, bunca gerginlik de ondan herhalde!