HDP

Modern dünya tarihinin gördüğü en vahşi ve kanlı silahlı bölücü-terör örgütü PKK’nın sivil görünümlü kravatlı destekçisi, HDP/BDP’nin Milletvekili ve Belediye Başkanı görünümündeki militanları iyice azdılar. Türk askerine taş atarak, okul yakan alçakları koruyarak, sınırda halkı kışkırtarak her türlü azgın- bölücü ve yasadışı eylemin başını çekiyorlar.
G. Doğu’da ve sınır bölgesinde kamu düzeni diye bir şey bırakmadılar.
Hukuk devletine ve milli sınırlarımıza meydan okuyorlar. Türk milleti televizyonlarda her akşam ‘’düşman ordusuna saldırır gibi” taş, sopa ve molotofla Mehmetçiğe karşı bunlar tarafından yapılan linç ve tecavüzleri kahrolarak izliyor.
Anayasa, yasalar, Türk milletinin itibarı, sınırları, adı, dili bu alçakça saldırıların altındayken, bölücü terör örgütünün militan isimleri “dokunulmazlık” zırhı ile ve maalesef “Gazi Meclis’in” bir üyesi sıfatıyla utanmadan Türk milletinin tüm değerlerine, varlığına ve bekasına kastediyorlar.
Siyasal partiler, Anayasa ve yasalara uygun ve uyumlu davranmakla, hukuka ve ülkemizin kurucu değerlerine saygılı olmakla mükelleftirler.
Bölücü terörün hedef ve talimatı ile askere-polise saldıran, bayrak yırtıp, okul yakanlara öncülük ve sahiplik yapanların, demokratik-meşru bir siyasi parti olarak görülmeleri ve gösterilmeleri milletin aklıyla ve sabrıyla alay etmektir.
Tam ve eksiksiz demokrasilerde ve hukuk devletlerinde, görüş ve düşüncelerinden dolayı parti kapatmak, elbette doğru ve çağdaş bir iş değildir.
Ama bizdeki gibi, kendi ayağına ateş eden hiç bir demokrasi ve hukuk devleti de dünyada yoktur.
PKK İLE MÜZAKERE ANAYASAL SUÇTUR
Ülkenin kurucu değerlerine ve kurucu Atasına saldıran ve hakaret eden, Milli ordusuna, polisine, mehmetçiğine pusu kuran, mayın döşeyen, taş ve sopalarla saldıran, halkı isyana ve kalkışmaya kışkırtan, HDP/BDP’li milletvekilleri ve Belediye Başkanları hakkında derhal yasal işlem başlatılmalıdır.
Anayasal kurumlar, başta Yargıtay C. Başsavcısı, Anayasa Mahkemesi ve TSK olmak üzere bu terör örgütüyle özdeşleşmiş militanları barındıran HDP/BDP’in kapatılması ve yaptıklarının yargı önünde hesabını vermeleri için gerekli adımları atarak, girişimlerini yapmalıdırlar.
G. Doğu’da ve sınır bölgesinde ne asayiş, ne düzen, ne de hukuk devleti kalmamıştır.
Türk askerinin taş yağmuru altında, hakarete uğraması ve aşağılanması, milletin büyük bir kesiminde çok büyük üzüntü ve infiale sebep olmaktadır.
Siyasi iktidar eline silah alan, saldıran tehdit eden her terör örgütüyle, (PKK ve IŞİD örneğinde olduğu gibi) masaya oturarak, pazarlık yapmak suretiyle, terörün meşrulaşmasına, daha da azmasına ve azgınlaşmasına sebep olmaktadır.
HDP/BDP’ye karşı gereğini yapmayan ve yapamayanlar; hem Anayasamıza hem milletimize hem de insanlığa karşı suç işlemiş olacaklardır. Onlardan da elbette ilk milli hükümet tarafından bunun hesabı -hukuk çerçevesinde- mutlaka ve ağır bir biçimde sorulacaktır.