25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

HDP’yi kim baraj altında bırakacak?..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-

Siyaset seçime odaklanmış ya, tartışılan konulardan biri de HDP’nin barajı geçip geçmeyeceği... Sahi, ilk kez parti olarak seçime girecek olan Kürt siyaseti, “yüzde 10 barajı”nı aşabilir mi?..

Bu sorunun yanıtını vermeden önce, Milliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş’ın, Metropoll Araştırma’nın başındaki Prof. Özer Sencer’in iddialarına yer verdiği yazısına dikkat çekmekte yarar var... Sencer, Milliyet yazarına demiş ki;

“HDP oylarının yüzde 7- 7.5’i Kürtlerden. Ama barajı geçmesi için asıl genişleme alanı Türklerden olacak. HDP’nin barajı aşmasını engellemek için önümüzdeki süreçte provokasyonlar olabileceği endişesini taşıyorum. Örneğin HDP’yi baraj altı bırakmak için askere, polise ya da bayrak gibi sembollere karşı saldırılar.”

İşte burada durmak lazım... HDP’nin baraj sıkıntısı “provokasyon” iddiasından kaynaklanmıyor ki!.. Neden mi?..

Geçen yıl, topluma büyük şok yaşatan 6-7 Ekim olaylarını sakın unutmayınız... Hani IŞİD’in Kobani’yi işgal etmesi gerekçe gösterilerek, Hizbullahçılara yönelik vahim saldırılar var ya, işten akıllardan hiç gitmiyor...

20’den fazla yurttaşın katledildiği bu saldırılarda, bazı cinayetlerin yöntemleri IŞİD’in katliamlarını aratmıyordu;

Kurban Bayramı’nda et dağıtan, aralarında 16 yaşındaki Yasin Börü’nün de bulunduğu Hizbullah yanlısı dört çocuk, PKK yandaşlarınca sokak ortasında linç edilmişti!..

Kimileri kurşunlanmış, boğazları kesilmiş, damdan atılmış, yakılmış ve bunlar da yetmemiş gibi, üzerlerinden otomobille geçilmişti!..

KENDİ AYAĞINA KURŞUN!..

HDP-PKK çizgisinin “açılım” uğruna ısrarla “barış” naraları attığı bir dönemde, kimi PKK yanlılarının IŞİD benzeri katliamlara girişmesi, bırakın Batı’da HDP’ye sempati duymaya başlayanları, bizzat Güneydoğu’daki Kürtleri bile ürkütmüştü...

ORC araştırma firmasının üç gün önce yayımlanan son altı aya ilişkin oy oranlarına baktığınızda da, özellikle Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı sırasındaki ılımlı tavrı nedeniyle yükselen HDP oylarının, 6-7 Ekim katliamının ardından tepetaklak olduğunu da görürsünüz...

Hele Hizbullah’ın partisi Hüda-Par’ın, bu katliama “Demirtaş’ın kışkırtıcı sözleri”nin yol açtığını iddia etmesi var ki, muhafazakar taban ile Batı kentlerindeki seçmenler HDP’ye mesafeli durmaya başladılar...

HDP’yi baraj engeline sürükleyen yalnızca bu katliam değil... HDP, “Türkiyelileşme” iddiasındayken, PKK tabanının Güneydoğu’da yol kesme, baskın düzenleme, asker ve polislerin Hizbullah yöntemiyle arkadan vurularak öldürülmesi eylemleri nedeniyle de kitleleri kendinden uzaklaştırdı...

Ve tabii ki 6-7 Ekim olayları öncesi ve sonrasında Güneydoğu ve büyük kentlerde, PKK’lıların Atatürk büstleri ve heykellerine saldırmaları, kırmaları ve yakarak yerlerde sürüklemeleri de HDP’ye “barış” uğruna sempati duymaya başlayan duyarlı kitleleri Kürt siyasetine cephe almaya zorladı...

Bunların yanı sıra, Cemil Bayık ve Duran Kalkan gibi PKK yöneticilerinin “askeri güçlerimiz yeniden sınırdan içeri girdi” diyerek, sürekli eylem tehdidinde bulunmaları da kitleleri kaygılandırdı, HDP için olumsuzluk yarattı...

Velhasıl HDP, “Türkiyelileşme” projesi sırasında “açılım-barış” ikileminde büyümeyi hedeflerken, kendi tabanının öfkeli eylemleri ve cinayete varan saldırıları nedeniyle haziran seçimlerinde büyük sıkıntı yaşayacak...

Siyasette baraj uygulamasına karşıyım ama kimse, kendi ayağına kurşun sıkan Kürt siyasetinin şu aşamada barajı geçebileceğini beklemesin...

TGB ÇANAKKALE’DE PES ETTİRDİ!..

Çanakkale Valiliği, 18 Mart’taki anma törenine yurttaşların girişini yasaklamıştı ya... İşte bu genelge önceki gün iptal ettirildi...

Özetle; 18 Mart’ta Çanakkale’ye akın edecek olan TGB’lilerin direnci, Çanakkale valisini pes ettirdi... Yani düşman Çanakkale’ye nasıl “geldiği gibi gitti”yse, yasak genelgesi de geldiği gibi çöpe gitti!..

Aferin TGB’lilere... Atalarına sahip çıkarak yasakçı zihniyete direnirken, aymaz siyasetçilere de mücadele dersi vermiş oldular...

Bakınız, TGB’nin bu konudaki açıklamasında neler yazılmıştı;

“Türkiye Gençlik Birliği olarak Çanakkale yasağını çiğneyeceğimizi ilan etmiştik. Hemen ardından da ülkemizin neredeyse bütün üniversite ve liselerinde çalışmalar yürütmeye başladık. İşte valiye yasaklama genelgesini değiştirten durum da budur. AKP, emperyalizme karşı milli kurtuluş mücadelemizin başladığı yere ipotek koymaya kalkışmış ve başarısız olmuştur. Milli kimliğimize, tarihimize, değerlerimize yapılan saldırıları püskürterek cumhuriyetin yıkım sürecini durdurduk. En küçük karşı-devrimci girişime büyük tepkiler vererek gidişatı değiştirdik, değiştiriyoruz.”

TGB’liler için boşuna, “Türkiye’nin Geleceği Bunlar” dememiştim... Baksanıza, direnerek yine kazandılar ve bir yasağı da çöpe attırdılar...

Gençler 18 Mart’ta Çanakkale’ye akın edecek... Cumhuriyetin dirençli evlatlarını siz de yalnız bırakmayınız...

AYDINLIK’TAKİ GİZEMLİ ADAM...

Aydınlık gazetesi önceki gün yiğit bir neferini kaybetti... Mahmut Şen, henüz kırk yaşında yaşama veda ederken, geride örnek bir mücadele azmi de bıraktı...

Aydınlık koridorlarında başı dara düşen herkese koşturan Şen, yurtseverliğin, aydınlanmacılığın gizemli neferlerinden biri olarak arka planda duran ama çok becerikli, güzel yürekli insanlardan biriydi...

Mahmut’un genç yaşta kaybedilmesine çok üzüldüm... Aydınlık, Ulusal Kanal ve Vatan Partisi yöneticileri ile ailesinin başı sağ olsun... Işıklar içinde uyusun...