29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hem kel hem fodul!

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

Yunanistan’ın AB ile 3’üncü kez anlaşmaya vardığı duyuruldu. Eğer parlamentosu da onaylarsa, bu anlaşma tam bir teslimiyet ve iflas anlaşması olacak. AB’den ve avrodan çıkmamak ve/veya atılmamak için, Troyka’nın yani IMF-AB komisyonu ve Avrupa Merkez Bankasının denetimine ve koşullarına kayıtsız-şartsız uymak zorunda Yunanistan.Öyle ki, Yunanistan’ın satış değeri olan bütün aktifleri-varlıkları, enerjiden- turizme kadar bir havuzda toplanacak, bunların satış ve özelleştirme gelirlerinin kullanımı bile Lüksemburg’da kurulacak olan, sözde “büyüme fonuna” aktarılacak. Bu bağlamda Yunanistan, varını-yoğunu satışa çıkaracak.Öte yandan, Yunanistan’ın elinde sayıları 3000’i aşan ada ve adacık da var. Bunların sadece yaklaşık 90 tanesinde yerleşim olduğu biliniyor. Yunanistan’dan şimdi kamuya ait adaları da satması isteniyor ve bekleniyor.Hal böyleyken, Yunan-Rum ikilisi bir yandan can derdindeyken, diğer yandan tüm güçleriyle Kıbrıs’ta “çözüm” adı altında adayı AB toprağı yapacak hamleleri, KKTC’deki “yes be annemcilerle” işbirliği yaparak büyük bir iştahla sürdürüyorlar.Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin muhtemelen onlarca yıl sürecek büyük bir mali çöküş, sıkıntı ve resesyon yaşayacağı ve AB’deki kalıcılığı bile bugün tartışılırken, KKTC’yi tasfiye ederek, Türkiye’yi garantörlükten uzaklaştırıp, Kıbrıs’a Türkleri AB vizesi olmadan sokmayacak bu projeyi, bunlar ısrarla- istekle ve hırsla sürdürecek cesareti nereden buluyor, kimlerden alıyor acaba?KKTC’nin, Türkiye’nin Akdeniz’deki güvenliği için önemini, kukla Kürdistan için açılmak istenen koridorun önündeki son engel olduğunu bilen, AB-ABD de bu projeyi büyük bir kararlılıkla destekliyor ve zorluyorlar. Yunanistan, batık ekonomisini düzeltmek için, bir yandan adalarını bile satışa çıkarırken, diğer yandan Kıbrıs’ın tamamını almak ve bu sebeple belki de AB’ye de diyetini ödemek istiyor. Hem kel, hem fodul yani.Türkiye’de ise iktidar ve muhalefeti ile bu duruma adeta seyirci kalınıyor.“Çapraz oy” usulü ile Kıbrıs’da Rumların, Türk Başkan adaylarına, Türklerin ise, Rum Başkan adaylarına oy vermeleri sağlanarak, Rumların istediği “işbirlikçi- kimliğini yitirmiş” sözde bir “Türk” adayın seçilebileceği yolundaki bir kararı “müzakerelerde başarılı ilerleme” olarak duyurup, Türk milletin aklıyla alay ediyorlar.Nerede gayrı milli bir iş varsa, nerede Türk milleti, TSK ve Atatürk Cumhuriyeti aleyhine bir tutum ve teşebbüs varsa arkasında saf tutan Türkiye’deki gayrı milli, Sorosçu, Kürtçü, F tipi ve yobaz çevrelerin bu gelişmelerden de memnun oldukları ortada.Ama bu ülkenin, yurtseverleri -demokratları-millicileri, bunları temsil eden kurum ve kuruluşlar ile en önemlisi Anayasal Kurumlar nerede, niye suskunlar? Neden duyarsızlar?Benliğini, varlığını, tarihini, haysiyetini, ulusal hak ve çıkarlarını korumak ve kollamak için neden bu denli umarsızlar?Bu millet ne zaman uyanacak ve bu fesadı bozacak!NOT: Yurtiçi ve Yurtdışındaki tüm okurlarımızın, Bayramını en iyi dileklerimle kutlar, sevgi ve saygılarımı sunarım.