25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Her konuya maydanoz olan tarih cahili

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Yaşanmış ve her an hasıl olabilir bir ibretlik vaka: “ Biri Sünni diğeri Şii iki Müslüman uçakta komşu olmuşlar.Yolculuk Finlandiya’yadır. Dini sohbet ile başlayan muhabbet,“Hz. Hüseyin efendimize kim ihanet etti?” tartışması ve karşılıklı ithamlarla şiddetli bir muharebeye dönüşür. Kavgaya sağdan soldan, arkadan önden katılanlar ateşe düşen benzin olur. Bir cinayetin vuku bulmasına ramak kalmıştır.Korku ve dehşet içinde olaya şahit olan diğer yolcular, aklı-selim hostesler ve bizzat kaptanların müdahalesiyle “havada olası bir din savaşı” zor bela önlenir.

Kabus dolu yolculuk en nihayet uçağın Helsinki havalimanına inmesiyle son bulur.Olay polise intikal etmiştir.Polis kavganın sebebini sorar. “Kavgamız Hz. Hüseyin için” derler. Polis, “Hz. Hüseyin kimdir? Şahit olarak hazır bulunduralım?” der. “Aman efendim siz ne diyorsunuz? Hz.Hüseyin efendimiz 1300 sene önce katledildi. Şehit oldu? Şehadetinde hangi tarafın sorumlu olduğunu tartışıyorduk” derler. Bu cevap karşısında Finli polis önünde duran Sünni-Şii insanları hayret içinde süzer.“1300 sene önce vuku bulmuş bir hadise yüzünden kan mı dökecektiniz? Siz kesinlikle normal değilsiniz.Akıl sağlığınız yerinde değil” diye cevap verir. “Bunları hemen bir Ruh sağlığı merkezine havale edin” emrini verir”

2000 sene önceki olay

Bizim bu iki Sünni ve Şii türünden bir Müslüman televizyonda seyrettiği bir filmin etkisiyle silahını kuşanır ve Ankara’da İsrail Büyükelçiliğine yakın bir mekanda pusuya yatar. Büyükelçilik binasından çıkan, geleneksel kıyafet giymiş bir Yahudi vatandaşın üzerine atlar. Yahudi vatandaşımız şoktadır. Üzerine çullanan, silahını yüzüne doğrultmuş Müslümanı tanımamaktadır.

“Efendi! Kimsiniz? Benden ne istersiniz? Benim size ne zararım oldu?” diye sorar. Hamasi Müslüman: “Sus bre Peygamber katili! Hz. İsa’nın katilisiniz.İntikamını almaya geldim” deyince,Yahudi vatandaşımız, “ne katili, ne Hz. İsa’sı efendi? Bu olayla benim ne ilgim var?Bu hadiseler 2000 sene önce vuku buldu” diye yakarır yalvarır. Müslüman vatandaşımız: “2000 sene önce mi sonra mı olmuş bilemem. Ben bunu bir saat önce öğrendim. İntikamını alacağım” der.

UNESCO'nun kararı

UNESCO, Ermeni soykırımı olmuştur veya olmamıştır konusuna giren münafık siyasi otoriteler misali,Dar-Salam veya Dar-Şalom ismiyle zuhur eden Kudüs’te Yahudilerin tapınağı var mıdır yok mudur?Ağlama duvarı mukaddes Heykel’in parçası mıdır değil midir? Konularında ahkam kesmiş ve meseleyi siyasi devletlerin oylamasına sokmuş.

Kudüs her üç dini topluluğun mukaddes kabul ettiği yerdir. Evet tarihi olgudur.Yahudiler göçebe bir topluluk. Kullandıkları İbranice Aramice’nin bir lehçesi. Kullandıkları alfabe Aramice'dir.Yapılan bütün arkeolojik çalışmalar,General Moşe Dayan’ın eşrafında yapılan kazı çalışmaları dahil,Irak,Şam ve Mısır coğrafyasında bulunan tüm eserler Arami, Amuri, Asuri, Babili, Ebla, Kenani ve Finike uygarlıklarına aittir.

Göçebe Yahudilerin yerleşik medeniyetler kurmamış olması gayet doğaldır.Torah Yahudilerin Mısır’dan çıktığını iddia eder ama bir kere olsun bir piramitten bir Abuel-Hul heykelinden bahsetmez.Çünkü aslında Yahudiler bildiğimiz bugünkü Mısır’da kaim değillerdi. Bu tarihi konuları burada detaylandıracak değilim. Ayrıca bu tarihi gerçeklere rağmen Yahudilerin bugün Kudüs’ü veya Dar-şalom’u mukaddes olarak kabul etmelerine saygı duymalıyız.Kudüs meselesi siyasi-askeri bir meseledir ve İsrail siyasi otoritesi tarafından dinen istismar edilmektedir.

Rafael efendinin lakırdısı

Netanyahu Roma döneminden kalma bir heykel üzerinde tasvir edilen Menorah (Şamdanlık) resmini Yahudilerin Kudüsteki varlığına bir belge olarak sunmuş. Menorah Aramice kökenli olup etrafı aydınlatan demektir.Türkçemizdeki Nur kelimesinin de kaynağıdır. Menorah Arami-Kenan kraliyet tasvirlerinde de mevcuttur ve asırlar sonra bir Yahudi itikat sembolü haline gelmiştir. Her konuya maydanoz olan Rafael Sadi efendi Odatv’deki köşesinden bu “müthiş” belgeyi ve Netanyahu’nun açıklamalarını, “buldum buldum misali dışarıya fırlayan çıplak adam” edasıyla anlatmış.

Söylenecek yerde ağız açmamak,susacak yerde lakırdı etmek insana yakışmaz. Rafael efendi,Netanyahu’yu aklayabilir ve parlatabilir, dar-şalom’un bir Yahudi coğrafyası olduğuna da inanabilir.Ama ucuz ve tarih yoksunu açıklamalarla bilinç düzeyi yüksek kabul ettiğim ODATV okurunun aklı ile alay edemez.