18 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Her şey mübah

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Zamanın bir diliminde üç arkadaş varmış. Biri kel, biri topal diğerinin de bir gözü körmüş. Küçük bir tepsi baklava kazanmışlar. Ama her üçü de açgözlü imiş. Baklavayı eşitçe bölüşüp herkes mutlu olacağına, her biri tamahkâr davranmış. Yalnız yemekte ısrarlı olmuş. “Baklava üçümüze yetmez, bir oyun oynayalım kazanan hepsini afiyetle yesin” demişler. “Kel, ne olursa olsun kafasını kaşımayacak. Topal, ayağını sabit tutacak uzatmayacak. Tek gözlü olanda gözünden akan yaşı silmeyecek” demişler ve böylece yarışma başlamış. Bir müddet sonra kelin kaşıntısı dayanılmaz bir hal almış. “Arkadaşlar” demiş “konuşmadan oturmak sıkıcı oluyor. Ben size bir hikâye anlatayım: Çok mahir bir avcı varmış. Tüfeğini çok iyi kullanırmış. Bir gün avlanırken bir aslan görmüş. Tüfeğini aslana doğrultmuş, nişan almış. Aslan, üzerine doğru gelmiş. Avcı soğukkanlılığını korumuş. Beklemiş ve tam zamanında işte şu parmakla tetiği çekmiş” diyerek tüfeğin geri tepişini anlatırken fırsattan istifade kel kafasını kaşımış. Tek gözlü müdahale ederek “o hikâye öyle de, tüfek geri teptiğinde kafaya doğru değil böyle göze doğru geri tepmiş” diyerek parmağıyla gözünden akan yaşı silmiş. Topal iki dalavereci arkadaşlarına bakıp bacağını uzatmış: “yalan söyleyene ha şu bacağım çarpsın mı?” demiş. Böylece baklavayı yine her üçü paylaşmak zorunda kalmış.

Kahpe oyun

Emperyalist devletler ülkeleri işgal etmek için her türlü şantaj ve dalavereyi mubah kabul ederler. Bunların memurları iktidarda kalmak veya iktidara gelmek için benzer metotları uygulamaya koyarlar. Her yol mubahtır derken istisna yoktur diyorum. Kendi askerine, gemisine, uçağına, binalarına veya halkına karşı terör eylemleri buna dâhildir. Saltanat ve onun sağladığı maddi maslahatlar için kendi ülkesi ve halkına karşı bu ihaneti yapanların başka ülkeler ve halklar için neler yapmaya muktedir olduğunu siz tasavvur edin.

1898 tarihinde Küba ve Filipinler, İspanya İmparatorluğunun işgali altındaydı. Ancak Küba ve Filipinler dünya sömürge tarihine yeni zuhur etmeye başlayan ABD için hayati önemdeydi. Ve muhakkak alınması gerekmekteydi. Ancak ABD İspanya ile iyi ilişkiler içindeydi ve bir savaş için hiçbir sebep yoktu. İşte tam bu esnada kahpe oyun devreye sokulur. Atlantik Okyanusunda seyreden Main adlı ABD savaş gemisine Havana limanına gitmesi emri verilir. İspanya yetkilileri ile irtibat kurulur ve Havana limanına yakın olan geminin arızalandığını ve Havana limanında birkaç gün misafir edilmesi istenir. İspanya memnuniyetle kabul eder. Gemi Havana limanındayken ikinci günün gece yarısı büyük bir patlama ile okyanusun derinliklerine içindeki 355 mürettebatla gömülür. Aradan henüz 5 saat geçmeden, ABD basını manşetlerden geminin haberini yapar ve bu “kalleş ve insanlığa sığmayan” terör eylemin İspanya tarafından organize edildiği ilan edilir. Kamuoyunda müthiş bir infial oluşur. “İspanya cezalandırılsın” kampanyaları arşa ulaşır. “Küba ve Filipinlere özgürlük. Yaşasın halkların kaderlerini özgürce tayin hakkı. Sömürgeci Avrupa, Amerika kıtasından defol” sloganları atılır.

11 Eylül gibi

Kongre acilen toplanır ve Başkan’a savaş yetkisi verir. ABD aynı gün İspanya’ya savaş ilan eder. İspanya şaşkındır. Olayı araştırmak için ortak araştırma komisyonlar önerir. ABD savaş gemileri Küba ve Filipinleri işgal eder. Ve 1959 Küba devrimine kadar da bir daha bu iki stratejik adadan çıkmaz. ABD askeri arşivleri 75 sene sonra açıldığında, Main askeri geminin ABD istihbaratı ve ABD’nin nüfuzlu holdingleri tarafından nasıl planlandığı ve nasıl istismar edildiği ayrıntıları ile yazılıdır.

Bu örnekleri çoğaltmamız mümkündür. ABD’nin Afrika kıtası CIA istasyon şefi iken görevinden istifa eden ve “ABD’ye düşman gerek” kitabının yazarı John Stockwell’in anlattıkları insan aklının tahayyül edebileceği veya inanabileceği kapasiteden uzaktır. Bu yolda her şey mubah kel, tek gözlü ve topal mahalli memurlara tekrar hatırlatmak istedik.