24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hesap verme vakti yaklaşıyor!

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

ABD'nin AKP'yi iktidara taşımasının ana amaçlarından biri Irak'ın işgali idi. ABD askerlerinin ve askeri malzemesinin Türkiye üzerinden Barzani bölgesine geçirilmesi, onbinlerce ABD askerinin de Türkiye'nin Güneydoğusunda konuşlanması amaçlanmıştı.

Hesap tutmadı. 1 Mart tezkeresi reddedildi. Ama AKP, ABD'nin isteklerini yerine getirdi. Amerikan askerlerini ve askeri malzemeleri Habur üzerinden Irak'a geçirdi.

Örneğin, NİLE timleri diye adlandırılan operasyonel CIA ajanları, araçları ve silahlarıyla savaştan bir süre önce Habur sınır kapısından Irak'a geçirildi. Barzani-Talabani kuvvetlerini savaşa hazırladı.

Koruma diye gittiler geri dönmediler

Savaştan hemen önce, ABD'nin Irak özel temsilcisi Halilzad Habur üzerinden Barzani bölgesini ziyaret etti. Yanında çok sayıda ABD özel kuvvetlerinden asker de vardı. "Koruma" olduğu söylendi. Halilzad aynı yoldan geri döndü. Ama onunla birlikte giden 135 "özel koruma" dönmedi. Olaya itiraz etmeye kalkanlar susturuldu.

O sırada Türkiye'de bulunan 200'ün üzerindeki Amerikan cipi karayolu ile Irak'a taşındı. Türkiye sınırından Irak'a giren ABD askerlerinin bütün ihtiyaçları Habur üzerinden götürüldü. Habur Gümrük yetkilileri Ankara'ya, "Ne yapacağız" diye sordu. "Görmeyin" dendi.

Amerikan hava indirme birliklerini Barzani-Talabani bölgesinde karşılayan özel timlerin komutanı General Osman da Habur üzerinden Irak'a geçirildi.

Büyük suçlar işlendi.

Yazılı talimat verilmedi

1 Mart tezkeresinin TBMM'de reddedilmesine rağmen Türkiye toprakları ve hava sahası ABD askerlerine açıldı. Ama bu konuda ortada bir veri veri yok. Çünkü Amerikan askerlerinin ve askeri teçhizatın Habur'dan geçişi için yazılı emir kullanılmadı. Habur'da o günlerde görevli bir Gümrük yetkilisi durumu,"Bütün talimatlar telefon emriyle verildi" diye izah etti. AKP Hükümeti suçlarına kanıt bırakmak istememişti.

Bizzat görüştüğüm Habur'da görevli bir gümrük yetkilisi, "Bizi tamamen devre dışı bıraktılar. Askerler de çaresiz kaldı. Yukarıdan gelen emirle hudut kapısını açtık. ABD'liler araç ve teçhizatlarıyla geçti. Kaç kişinin geçtiğini askerlerin de bildiğini sanmıyorum. Hiçbirinin kaydı tutulmadı. Binlerce diye bir rakam versek kesinlikle yanlış olmaz " dedi.

AKP, TBMM'nin vermediği yetkiyi, telefon talimatlarıyla fiilen uyguladı.

Gül o günlerde de itiraf etmişti

Amerikalılar 1 Mart tezkeresinin reddini bir türlü hazmedemediler. İktidara getirdikleri parti kendi milletvekillerine hakim olamamıştı. Amerikalı üst düzey yöneticiler tezkerenin reddi ile ilgili ağır eleştirilerini sürdürünce dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "Bizim kendilerine her şeye rağmen nasıl kolaylıklar sağladığımızı unutmasınlar" deyiverdi. Ağzından mı kaçırdı bilinmez ama bu açıklaması ile her şeyi itiraf etmişti.

Nedense muhalefet partileri Gül'ün bu açıklamasının üstüne hiç gitmediler.

Sona doğru

O günlerde yapılan anayasa ihlalleri, "2 sayfa 9 madde"lik gizli anlaşmayla taçlandırılmıştı. Şimdi yeni bir döneme giriliyor. Bu gizli anlaşma kapatılma, suçlular aklanma telaşında. Ama yapılan hamle ters tepti. Konu kapatılmak isterken iyice açıldı.

Erdoğan da, Gül de önümüzdeki günlerde neler olacağının farkında. Hırçınlıkları ve panikleri de bundan. Çember daralıyor. Daha yeni ihanet belgeleri ortaya çıkabilir. Bu konuda tarafların birbirine haber gönderdiği konuşuluyor.

Bu arada, o günlerde kritik görevler üstlenen, AKP benzeri bir operasyonla Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna oturtulan Hilmi Özkök'ü de unutmayalım. O da kritik roller üstlendi. Onun da söyleyecekleri olsa gerek...!

Hesap verme günü yaklaşıyor gibi...!