23 Nisan 2024 Salı
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hizbullah kâbusları olacak

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Teşbihte hata olmaz. Doğu insanı bizatihi tarihtir. İstisnaların hakkı saklı kalmak kaydıyla, bilgilerin mutlak hakikat olduğunu, inceleme, tartışma yahut araştırmaya ihtiyacın olmadığını savunan zihniyet yaygındır. Zengin, aktif ve her daim canlı bir tarihin feleğinde yaşar. Tarihte hâsıl olmuş acı-tatlı olaylar, ders alınsın ve tekrarlanmasın diye değil, acıların canlı tutulması, depreşmesi ve bir öfke seline dönüşmesi için istihdam edilir. 1400 sene önce hâsıl olmuş din ve mezhep savaşları, sanki sabah olmuş gibi taptazedir. “Adın çıkacağına canın çıksın” tabiri boşuna söylenmedi.  

Ayrıca, bölgemizde İsrail gibi paraşütle indirilmiş, nezih ve mert kavga etmek yerine namert dövüşen bir suni erk var. Etkin, nüfuzlu ve önemli başkentlerde iyi organize olmuş. İsminizi kirletmek için kimliğiniz klonlanır ve insanların kafaları karıştırılır. İsrail ile savaş halinde olan Lübnan “Arap” Hizbullah isminin, domuz bağıyla adam öldürme, kafa kesme ve daha nice cinayetlerin sorumlusu olan “Türk-Kürt Hizbullah’ı” adlı örgüte verilmesi anlattıklarımıza verilebilecek en iyi örnektir. Lübnan’da İsrail ile savaşan Hizbullah, medyamızın özel katkılarıyla Türk kamuoyunun algısına domuz bağıyla öldüren, kesen isim olarak enjekte edilmiştir. Bugün de Şii düşmanlığı ve İran tehdidi algısı üzerinden Hizbullah, malum merkezler tarafından hedeftir. Bunun esaslı sebepleri vardır: 

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, Suriye’yi işgal eden Fransa, Lübnan’ı Şam’dan koparmış, yeni bir devlet tesis etmiş ve yaptığı anayasaya binaen Lübnan’ın siyasi-askeri idaresini mezhep temsilciliği üzerine kurmuştur. Hizbullah bu gerçekliğin bir ürünü olup Lübnan farklı bir sistemi kabul edinceye kadar Şii kimlikli bir parti olmak zorundadır. Lakin Hizbullah’ın en önemli müttefikleri Sünni, Hristiyan ve Dürzilerin en dinamik partileridir. Lübnan’ın Suriye’den koparılmasını kabul etmeyen Beyrut merkezli Suriye Sosyal Ulusal Partisi de Hizbullah’ın müttefikidir. Bu partilerin ezici çoğunluğu laik karakterlidir. Hizbullah, Lübnan ve hatta bölge için güven ve istikrarı tesis edecek kuvvet olarak görülmektedir.  

Hizbullah, ister İsrail ile yaşadığı nizami veya gayri nizami savaşlarda ister Lübnan iç savaşı ve sonrası dönemde, ister Dürzi Dağı’nda Suudi-ABD müttefiki Dürzi Velid Canbolat’a verdiği “ayar” savaşında disiplinli, sözüne güvenilir, ölüme meydan okuyan cesaret ve dünyadaki gelişmeleri yakinen takip eden çok iyi eğitimli ve birikimli, siya- si ve askeri kadrolardan oluştuğunu ispat etmiştir. Bölge devletlerin ordularına onurlu ve vatan-milletsever asker nasıl eğitilir, korunur ve savunulur felsefesini yeniden doktrine etmektedir.  

Suriye savaşına tereddütsüz katılmış, bunu ilk günden itibaren açıklamış ve Suriye’ye dayatılan bu yıkım savaşına bedeli ne olursa olsun izin vermeyeceğini ilan etmiştir. Bu karar; Suriye’yi yıkan, mezhep fitnesi ateşi yakan ve ülkeyi yağmalayan harami mahfillerin hesaplarını altüst etmiştir. Hizbullah’ın Suriye ordusu ile Lübnan-Suriye, Suriye-İsrail (Filistin) ama özellikle Golan bölgesinde savaşa aktif katılması savaşın seyrini değiştirmiş, Cisr El-Şuğur, İdlib ve Halep’in muhalif gruplardan arındırılması için bedeli ne olursa olsun savaşa bütün imkânlarıyla katılma kararı almıştır. Bu stratejik azim, Camp David’de bir araya gelen entarili şeyhlerle onların şahsında temsil edilen dolar yalakası takımın kâbusu olmuştur.  

Camp David tiyatrosunda sahne alanlar “Kimse Arapların iç işlerine karışmasın” de-miş. “Bıraksınlar, biz Suriye’yi kardeş kardeş becerelim” demek istiyorlar. ABD, İsrail, AB istihbarat örgütleri, Türkiye başta olmak üzere Suriye’ye yıllardır tecavüz edenlerin listesini çıkarsak Riyad’dan Ankara’ya duble yol olur.