28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hollanda...

Metin Tükenmez

Metin Tükenmez

Eski Yazar

Hollanda, Portekizliler ile birlikte dünyanın en eski denizci ulusudur. Hollandalılar için "denizlerin emperyal gücü" de denilebilir. Bu güçleri sayesinde sadece yakın ulusları yönetimlerine almakla kalmamışlar, Güneydoğu Asya'a değgin uzanarak denizlerin, dolayısıyla bölge halklarının korkulu düşü olmuşlardır. Çok uzun yıllar Danımarka'nın başkenti Kopenhag'ı bir Hollandalı vali yönetmiş, Surinam'a kadar da etkinlik alanlarını genişletmişlerdir.

Hollanda, toprakları dünya üzerinde deniz düzeyinin altında olan tek ülke. Hollandalılar denizden gelecek tehlikeye karşı setler yaparak yaşamayı alışkanlık edinmiş bir ulusturlar. Onların bilinçaltında hep bir deniz tehlikesi vardır. Bu bağlamda denize, tehlikelere karşı her zaman tetiktedirler. Denize karşı bilinçaltları doludur, ama bu bilinçaltı etkinliğinin yanı sıra denize meydan okumayı da bilirler. Onların başlangıçtan beri denizci olmaları bu bilinçaltı etkinliğe karşı başkaldırma anlamına gelir bir bakıma...

Futbol dünyasında 'Portakallar' olarak nitelendirilen Hollandalılar deniz ile olan ilişkileri nedeniyle hem büyük başarılara hem de beklenmedik çöküntülerle karşı karşıya kalan bir ulus olarak değerlendirilebilir. 1974 Dünya Futbol Şampiyonası'nda Almanya'ya 1978'de de Arjantin'e finalde yitiren Hollanda, o yıllarda dünyanın en iyi futbol takımı olduğu halde kupayı yitirerek resmen çöküntü yaşamıştır. Ama denize karşı edindikleri utkuyu(zafer) dünya kupaları finallerinin devamlısı olarak futbolda da gerçekleştirdiler. Bugüne değin dünya kupalarının finallerine giden en iyi takım olma özelliğini kazansalar da, henüz bu kupaya erişemenin endişesini de her zaman yaşamaktadırlar.

Hollanda uçlarda futbol oynayan bir takım. Onları ortalama bir takım olarak görmek çok enderdir. Bizim üç golle yenildiğimiz Macarlar'a sekiz gol atmaları da bu durumu özetlemektedir. Bizim dileğimiz Hollanda'nın aşağı düzeyde bir futbol gününde olmalarıdır. Ne var ki, onların genel konumu göz önüne alındığında isteklenme(motivasyon) anlamında bizden daha üst düzeydeler. Biz üst küme(play off) oynamanın peşindeyiz onlar ise Dünya Kupası'nı kazanmanın. Bunun bir yolu da Türkiye ile oynayacakları karşılaşmayı kazanmaktan geçiyor. Çünkü bu maçı kazanırlarsa dünya yedincisi olarak finallere seribaşı olarak katılacaklar. Şu anda dünya dokuzuncusu olan Hollanda Türkiye'yi yenerse Brezilya'yı geride bırakıp yedinciliğe yükselecek. Hollanda ile oynadığımız maçlar genelde dengeli. Ancak bu kez yenmek de yetmeyebilir. Çünkü Romanya'nın Estonya'ya fark yapması durumu var. Ama asıl zorluk kendi maçını kazanmaktır...