20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İhracat ve ithalatın Cumhuriyet serüveni

Hakan Topkurulu

Hakan Topkurulu

Gazete Yazarı

A+ A-

Sözü fazla uzatmaya gerek yok. Rakamlar her şeyi kolayca anlatacak.

- Neden borçluyuz? Çünkü ithalatımız ihracatımızdan fazla, dövize ihtiyacımız var. Dövizi, ihracat ve turizm ile yeterince elde edemediğimiz için dış kredi kullanmak zorundayız. Bu bizi sıcak para ve sürekli borç yenilemek zorunda bırakıyor.

- Neden enflasyon düşmüyor? Dövizimiz yeterli olmadığı ve büyümemiz ithalata dayandığı için dövize talep kurlarda artışa neden oluyor, kur artışı da maliyet enflasyonuna neden oluyor. Enflasyon başımızın derdi oluyor.

- Faizler sanayici ve tüccar için yıkıcı seviyelerden inmiyor? Sıcak paraya olan ihtiyaç nedeniyle sıcak para sahiplerini çekmek için yüksek faiz uygulanmak zorunda kalıyoruz. Günlük hayatımız da karşımıza çıkan birçok güçlük ihracat ithalat arasındaki farkın, ithalat lehine olmasından kaynaklanıyor.

Gelelim aşağıdaki koca tabloyu bayram günü neden bulup koydum. Aşağıdaki tablo TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) web sitesinde yayınlanan bir tablo. Tablonun konusu Cumhuriyetin ilan edildiği 1923 yılından bu yana ihracat-ithalat rakamları ve aralarındaki fark. Dikkat edince ne demek istediğim hemen anlaşılacak “İTHALAT-İHRACAT FARK” sütunlarına dikkat edin, rakamların önündeki (-) işareti 1930 yılında kalkıyor, 1947 yılında tekrar geliyor ve bir daha (-)’siz yılımız yok.

1930’da ne oluyor? 1947 yılına kadar hangi sihirli değnek dokunuyor. Türkiye 16 yıl ihracatı ithalatından fazla sürekli bir ekonomik dönem yaşıyor. Çok uzatmaya gerek yok. Altı Ok’un DEVLETÇİLİK İLKESİ, karma ekonomi modeli uygulanmaya başlıyor. 1923 yılından 1930 yılına kadar neden yok. Savaştan yeni çıkmış bir ülke, Lozan antlaşmasında “1924” 5 yıl, 1929 yılına kadar Gümrük Vergisi Oranlarının değiştirilemeyeceği şarta bağlanıyor. Aslında birazda 1925 yılı İzmir İktisat Kongresinde hakim olan serbest piyasa ekonomisi fikri de bu arada etkili oluyor.

Bizim Amerika’yı tekrar keşfetmemize gerek yok. “Sihirli Değnek” Türkiye’de yıllar önce keşfedilmiş. Sadece tekrar niyetine girmek gerekiyor. ALTI OK’un yeniden yorumlanmaya gerek olmayan DEVLETÇİLİK İLKESİ. Tüm yurttaşlarımızın bayramını kutlarım.

İhracat ve ithalatın Cumhuriyet serüveni - Resim : 1