29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İhvan ile IŞİD’ten kimyasal silah görüntü tehdidi!

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

IŞİD ve El Nusra ile uğraşırken yeni bir uluslararası bela kapıdan içeri girdi. İhvan’ın merkezi artık İstanbul.

Katar’ın kapı dışarı edip kovacağı ülke bulamadığı İhvancılara Tayyip Erdoğan başımız üzere dedi.

Şimdi Mısır dün bizim Apo konusunda Suriye’ye yaptığımız gibi kıyameti koparsa haksız mı olur?

Soruyorum zaten IŞİD belasıyla debelenirken böyle bir bela niye alınır?

Niyesi şudur:

AKP, İhvan, IŞİD ve El Nusra aynı zincirin halkalarıdır.

AKP’nin sultanı kendini bu örgütlerin tamamının halifesi görüyor ki Haşimi misali İhvan’a gel gel yapmasının nedenlerinden biri budur.

Dahası, Türkiye’nin boğazına kadar bu pisliğe battığı yani bu çetelerle içiçe olduğu artık ortada. Dolayısı ile kendini kurtaramıyor... Yan çizse, gırtlağı kesilen gazeteci görüntüleri misali Türkiye’den gönderilen kimyasal silahın görüntülerini yayınlayacaklar ve Erdoğan uluslararası adalet divanına gidecek.

Kısacası AKP devletini rehin alan sadece ABD, Almanya, İngiltere ve Apo değil, dinci örgütler de aynı konumda ve tamamı açıktan tehdit ediyor.

DERSİMLİ KEMAL VE LAZCA EĞİTİM DİYEN ADAM!

Desimli Kemal kurucusu olduğu Soroscu TESEV’in amaç ve ilkelerine pek sadık!

İşte son kanıt:

Stratfor’un TR-705 kodlu elemanı Sezgin Tanrıkulu’dan sonra Lazca eğitim olmalı diyen ve halkta zerre karşılığı olmayan dinci imajlı Mehmet Bekaroğlu’nu CHP örgütü ve seçmenine rağmen hileler yaparak genel başkan yardımcılığına atadı.

Bunun okuması CHP misyonuna açıktan ihanettir ki buna tepki vermeyen herkes bu ihanetin ortağıdır.

Bu arada bölge insanı olarak Lazca eğitim diyen dinci bezirgâna birkaç sözüm olacak:

Birincisi Lazlar Hazar Türklerinin bir boyudur ki Fahrettin Kiziroğlu’nun yaptığı büyük araştırma ile bu ispatlıdır... İlaveten Lazca dil değil, ağızdır ve alfabesi yoktur. Kelime sayısı da çok çok sınırlıdır... Ama en önemlisi o bölge insanı olarak söyleyeceğim, Lazların Türklüğüne laf etmek namusuna söz etmek ve anasına sövmek gibidir. Dolayısı ile onların Türklüğüne bu şekilde saldırmak ancak ve sadece emperyal bir görev ile söz konusu olabilir...

Ve heyhat bu görevi üstlenen o malum şahıs şimdi Atatürk’ün CHP’sinde ikinci adam!

İmdaaaaaat!

BAHÇELİ ÖLENE KADAR!

Duydunuz mu Devlet Bahçeli Kurultaya gidiyormuş!

Ne güzel demeyin film başka!

Malum partiler iki yılda bir kurultay yapmaya mecbur.

MHP’nin olağan kurultay tarihi 2015’in sonbaharı ki bu tarih genel seçimin sonrasına denk geliyor.

Bahçeli bu seçimde bir kere daha mağlup olacağından emin!

Dolayısı ile alınan seçim yenilgisi ile kurultaya gitmek istemiyor.

Düşüncesi şu:

Olağan kurultay tarihini seçimin hemen öncesine çekmek ve bu şekilde koltuğu garantiye almak.

Malum seçim arefesinde yeniden aday olmak isteyen milletvekilleri ile mebus olmak isteyen il başkanları eşyanın tabiatı gereği Bahçeli’nin yanında olmak zorunda.

Evet Devlet Bahçeli ölene kadar MHP’nin başındadır...

ENİS, NURİ ELİBOL’U YARDIMCI YAPAR MI?

CHP’nin basından sorumlu genel başkan yardımcısı yapılan Enis Berberoğlu’nun Nuri Elibol’un kankası ve can arkadaşı olduğunu biliyor musunuz?

Nuri Elibol kim mi dediniz?

TSK’da iken hapis yatıp ayrılmak zorunda kalan emekli bir yüzbaşı.

AKP iktidarı ile beraber İhlas Holding’in Ankara Medya sorumlusu yapıldı.

Ama en önemlisi bugün Türkiye’nin en zengin sözde gazetecisi ki servetinin 100 trilyonu geçtiği söyleniyor.

Peki bu servet babadan mı kaldı?

Hayır, zenginliği gazeteciliğe girdikten sonra kurduğu Ulubol isimli inşaat firmasının devletten aldığı ihalelerle!

Bu olay bütün Ankara basın aleminde 10 yıldır bilinir ve bizden başka tek satır kimse tarafından yazılamadı.

İşte Enis Berberoğlu bu Nuri Elibol’u Hürriyet’in Ankara temsilcisi iken tanıdı ve kanka oldu.

Ama ne kanka, beraber yemekler ve TGRT’de art arda programlar.

Yıllar önce Enis’e çağrı yapıp, “Nuri ile bu samimiyet ne iş” dedik ama Berberoğlu oralı olmamıştı!

Sahi Enis Berberoğlu şimdi bu paralı sözde gazeteciyi yardımcısı yapar mı ne dersiniz?

Ama Nuri Tayyip’in adamı demeyin, Enis de bir dönem Erdoğan’a yamanmaya az uğraş- mamıştı!