İlk yarıdaki Beşiktaş

Beşiktaş’ın rakibi Arsenal İngiltere’nin önde gelen birkaç kulübünden biri. Başında da dünyanın sayılı teknik direktörlerinden biri olan Fransız futbol adamı Arsene Wenger var. Gençlere büyük önem veren Wenger, Almanya ulusal takımının önemli oyuncularından Podolski, Mesut Özil ve Mertesacker’i hazır olmamaları gerekçesiyle kadroya bile almadı. Arsenal 22 yıldır düzenlenen Şampiyonlar Ligi’nde 16 kez gruplara kalmış bir ekip. Beşiktaş böylesi değerli bir rakibe karşı salt Siyah-Beyazlıların değil tüm Türkiye’nin yüzünü ağartan bir futbol oynadı ilk yarıda. Atağa çabuk çıkarak birbiri peşi sıra yapılan rakip kale önündeki tek paslarla tribün coşkusunu arkasına alan Beşiktaş ilk yarıda en az üç gol atabilirdi.

Bulduğu gol durumları emek ile yaratılan, dayanışma ile de biçimlendiren bir yapıyı ortaya koyuyordu. Ancak son noktada yapılan seçim yanlışlıkları bu güzelim atakların sonuca yansımamasına neden oldu. Orta alanda yapılan hatalar sonucunda yitirilen toplar sonucunda da konuk ekip gol konumunda eşitliği sağlayacak girişimlerde bulundular. Beşiktaş’ın ataklarının sonuç vermemesinin en önemli nedeni Olcay Şahan’ın bir türlü giderilemeyen forumsuzluğu... Olcay öylesine özgüven sorunu yaşıyor ki, ilk yarıda gol olabilecek bir atakta geriye dönerek topun kalecisi Tolga’ya kadar gitmesine neden oldu. Bu düzeydeki maçlarda oyuncular böylesi sorumsuz davranamazlar. Bu oyuncuyu 72 dakika oyunda tutmak da teknik adam iyi niyeti olsa gerek.

Beşiktaş’ın ilk yarıda gösterdiği olağanüstü çaba sonuç vermeyince doğal olarak ikinci yarıda yorgunluk başgösterdi. İlk yarının en etkin forveti Demba ba ikinci yarıda hiçbir pozisyonda görünmedi. Olimpiyat Stadı’nı dolduran Beşiktaş yandaşları ilk yarının bir bölmünde heyecan yaşadılar ama Beşiktaş güzel oyununu maçın geneline yansıtamadı. Dün akşamki pozisyonların netliğine bakıldığında Beşiktaş’ın aldığı sonuç kötü değil. Ancak Londra’daki rövanş da hiç de kolay değil.