İmam Hatip ve Diyanet IŞİD’in tarlası

Allah korkusu olan terörist olmaz diyen bugünkü AKP kadroları değil mi?
Peki IŞİD ne adına katliamlar yapıyor?
El Kaide, El Nusra, Boko Haram, İhvan ve benzerleri kim adına masum insanları öldürüyor?
Siyasal islam Türkiye’de bu kadar palazlanmasa ve AKP yanlış Suriye politikası izlemese IŞİD diye bir şey olur muydu?
Tekrar tekrar yazıyorum, İmam Hatip ve Diyanet’te politizasyon devam ederse çok sürmez bu bünyelerden IŞİD benzeri örgütler çıkar zira müsait bir zemin söz konusudur.
Aynı şekilde Fethullah’ın sözde “altın nesli” bugün casus örgütüdür.
Askeri vesayete reddiye ambalajı ile emperyalizme köpek oldular.
Hülasa siyasal islam Türkiye için en az PKK kadar tehdittir.

Gülben ile Elif Şafak!
Gülben Ergen’in TGRT yılları dahil dününü çok iyi bilen biri olarak şaşkınım.
Eğitimi ve birikimi ortada.
Öyle iken bu kadın her hadisede adeta mütefekkir ve kanaat önderi ki Hürriyet gibi bir gazetede köşe bile verildi, yazık.
Peki Fethullahçı Can’ın eşi Elif Şafak mı?
Birkaç yıl önce Atatürk Cumhuriyetini yerden yere vuran bu kadın şimdi yeni çıkan kitabı satsın diye tam tersini söylüyor.
Ve heyhat Hürriyet gazetesi bu iki ismi cilalayıp pazarlıyor ki buna ne denilir, okurlarıma bırakıyorum.

Şov yapma Gül!
Abdullah Gül dün havalimanındaki bomba olayından sonra sahnedeydi.
Amacı şov yani sadece görüntü vermek ve ismini diri tutmak zira Erdoğan sonrası için büyük hayalleri var.
Hayır haksızlık yapmıyorum tersi bir gayesi olsa çıkar televizyonlara görüş belirtir ve yol gösterir ama o kimseyi kızdırmamak için bunu yapmıyor.
Hastaneye gidip acı üstünden prim peşinde!
Ayrıca Gül, Türkiye’nin içine girdiği bugünkü cendereden birinci derecede sorumlu olanlardan!

Bu insanlardan korkun!
- Ar damarı çatlayan ve yalanı vecd ile söyleyebilenden!
- İnanç ile afyonlananlardan!
- Hiçbir değeri olmayan oportünist bezirganlardan!
- Cahil zenginlerle cahil cesurlardan!
- Onurunu ve gururunu kaybedenlerden!
- Rehin alınan insanlardan!
- Başkalarına hizmet eden kölelerden!

Futbolumuz ve Saray!
Yıldırım Demirören Futbol Federasyonu Başkanı olabiliyor ve hâlâ orada kalabiliyorsa bunun okuması Saray öyle istediği içindir zira normal şartlarda Demirören oraya seçilemez.
İkinci husus, Emine Hanımın ağabeyinin kızı ile evli olan Göksel Gümüşdağ Başakşehirspor ile Kulüpler birliği başkanı olabiliyorsa bu Saray öyle istediği içindir.
Şu halde futbolun iki gövde kurumunda tablo bu ise eşittir futbol Saray’ın güdümünde demektir ki değil Türkiye’de hiçbir cumhurbaşkanı, ABD misali demokratik başkanlıkla yönetilen hiçbir ülkede böyle bir şey söz konusu olamaz...