İmam Hatipler: Şimdi İslamcıların sorunu

İmam Hatipler, 1951'le başlatırlardı kendilerini.

Sonra Osmanlı'da bir "ata" keşfettiler.

1913'te kurulan bir okul: Medresetü'l-Eimme ve'l-Hutebâ.

Yani "imam ve hatib" okulu.

Buna dayanarak.. Geçen hafta 100. yıllarını kutladılar.

Uluslararası bir sempozyum düzenlediler.

İstanbul'da Yıldız Teknik Üniversitesi'nde.

İki gün boyunca kendilerini konuştular.

"Zafer" kurultayı gibi planlamıştı.

Gururla "zafer" tacı takılacaktı.

Aslında "çıkmaz"a saplandıkları görüldü.

***

Bugünü konuşmadan önce..

1,5 yıl geriye gidelim. Mart 2012.

İstanbul'da ÖNDER'in merkezinde'yim.

ÖNDER, İmam Hatip Liseleri (İHL) Mezunları ve Mensupları Derneği.

Hüseyin Korkut ile karşılıklı oturduk.

ÖNDER'in başkanı. Bir akademisyen. Doçent.

İHL hakkında röportaj yapacağım.

İlk sorumu aynen aktarıyorum.

Durduğum yer: "Buraya İmam Hatip Liseli (İHL) çocuklarımızın haklarını savunmaya geldim."

Amacım: "Sizi eleştireceğim. Görevlerinizi yapmadığınız için..."

Çünkü: "İHL'de başarılı bir eğitim verilmiyor."

***

Uzun bir görüşmeydi.

Bizzat ÖNDER'in kendi yayınlarına..

İHL müdürlerinin raporlarına..

İlahiyat hocalarının yazılarına..

Yani "kendi" kaynaklarına dayandım.

Uzun bir görüşmeydi.

Geniş özeti Aydınlık'ta yayımlandı (28-31 Mart 2012).

***

İHL'nin üç temel başarısızlığını tartıştık.

Bir: Üniversiteye girişte. Katsayı eşitken bile. 20 kadar lise türü arasında. İHL, son sıralardaydı.

"İmam hatip liseleri üniversiteye girişte genellikle alt sıralarda yer almışlardır"

(Bak: Dr. Ahmet Ünsür, Kuruluşundan Günümüze İHL, Önder Yayınları, s. 231)

Son iki yılda durum değişmedi.

***

İki: İHL'nin.. İlahiyat camiasının kendi yayınları.. Raporlar, tebliğler diyor ki: "İHL mezunları imam olarak yetersiz..."

"İmam hatip liselerinde 1970'li yıllarda görülen gerek okul, gerek öğrenci sayısı itibariyle hızlı artışla ters orantılı olarak kalitede bir düşüş gözlenmiştir.. hemen herkes bu konuda hemfikirdir."

(Bak: Y. Doç. Dr. Mustafa Öcal, Türkiye'de Din Eğitimi ve Öğretimi, İslam Medeniyeti Vakfı yayınları, İstanbul 1993, sayfa.49. Doç. Öcal, İHL camiasının hep hamisi oldu. Son İHL sempozyumunda organizatör konuşmacıydı.)

Şimdi de öyle.

***

Üç: "Altın nesil" iddiası boşa çıktı.

Yine Doç. Öcal diyor ki:

"Din eğitimi-öğretimi ve dini hayat üzerindeki baskıların zamanla azalması ve okulların, öğrencilerinin ve mezunlarının sayılarının giderek artması sonucu, ilk yılların idealizmi de yavaş yavaş zayıflamıştır... Öğrenciler, öğretmenler ve mezunları üzerine bir rehavet çökmüştür. Manevi açlık ve 'azınlık' psikolojisinin yerini, rahatlama ve giderek artan bir 'çoğunluk' psikolojisi almıştır. Bu müesseselerin mensuplarının ilk yıllarında sahip oldukları idealizm önemli ölçüde kaybolmuştur."

(Bak: Türkiye'de Din Eğitimi ve Öğretimi, İslam Medeniyeti Vakfı yayınları, İstanbul 1993, sayfa 48).

İdealizm kaybı, bugün daha derinleşti.

***

Bunları uzunca konuştuk.

Doç. Korkut, demagojiye sapmadı. Sorunları dolaylı kabul etti.

"Şeytan taşlamaktan abdest almaya vakit bulamadık!"

***

Bugün.. "Şeytan taşlama" devri kapandı.

Abdest almaya başladılar mı?

100. yıl sempozyumunda buna baktım.

Hemen bütün oturumlara katıldım.

Övgü, başarı hikayeleri, nostalji boldu.

Sorunlar, zaaflar: Bir-iki genç akademisyen.. Şöyle bir değindi.

Fikir aradım: Bilinenler dışında rastlayamadım.

Bazı oturumlarda söz aldım:

Kısa sunumlar.. Tartışma açacak sorular sordum.

Aralarda tartıştım: Gençlerle, hocalarla, aydınlarla.

Saygılı ve gerçekçiydiler: "Eleştirileriniz yanlış" diyen olmadı.

***

Rakamlar büyük: Bugün 800 İHL lisesi. 1200 ortaokulu. 750 bin öğrencisi var.

Görev tamam: İHL 100 yıllık maratonu kazandı. İktidar oldu. Fakat..

Üç temel alanda başarısız: İmamlıkta.. Üniversiteye hazırlamada.. İdealist nesiller yetiştirmede..

Geriye ne kalıyor: ?!

Sorunu kısmen biliyorlar: İHL, Cumhuriyet'in sorunuydu. Şimdi İslamcı hareketin çıkmazı. Farkındalar, fakat çözüm bulamıyorlar.

Çünkü: Çözüm, dini eğitimi tartışmaya açıyor.

Devam edeceğim..