19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İngiliz Sefiri, Kılıçdaroğlu’ndan bakın ne istemiş!

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

Kobani’de yaşananlar ve sınırdaki gelişmelerle alakalı olarak gitmişmiş! 

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret eden İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore bu açıklamayı yaptı. 

Pardon ama Kılıçdaroğlu hükümet üyesi ya da Dışişleri bürokratı mı? 

Öyle değilse Britanya Sefirinin, “Kobani ve sınır konusunu konuşmak için gittim” açıklaması ne kadar gerçekçi? 

Bu buluşma sonrasında CHP’yi yokladım. 

Evet Kobani ve sınırdaki gelişmeler konuşulmasına konuşulmuş ama ziyaret sebebi o değilmiş. 

İngiliz Elçi Richard Moore, Tayyip Erdoğan’ın kahraman olmak ve gidilecek bir erken seçimde başarı sağlamak için orduya sınır ötesi operasyon görevi verebileceğini ima ederek böyle bir gelişmenin Ortadoğuyu altüst edeceğini ifade etmiş. 

Sefir Moore; Türkiye’nin Suriye sınırında maceralara savrulmaması ve IŞİD ile direkt mücadele için CHP’nin rol oynayabileceğini ifade ederek yeni dönemde yönetimde sorumluluk almasının önemine dikkat çekmiş. 

Dahası böyle bir tercihin (AKP-CHP koalisyonu) Batı kamuoyu tarafından sempati ile karşılanıp destek alacağını dillendirmiş... 

Şu dramatik manzaraya bakar mısınız: 

İngiliz sefiri Atatürk’ün partisine gidip açıktan yol haritası dayatıyor. 

ZORLA OY KİMİN SAYESİNDE? 

Tayyip Erdoğan diyor ki, PKK Güneydoğu’da oyları zorla yani silahla aldı. 

Haklıdır aynen öyle oldu... 

Ama pardon Erdoğan şikayet etme makamında mıdır? Gereğini niye yapmadı ve yapmıyor? 

Dahası, yahu AKP hükümetleri değil midir bütün bölgeyi PKK’ya teslim eden? 

AKP’nin valileri değil midir, askeri kışlaya hapsedip operasyon yaptırmayan? 

AKP iktidarları değil midir, homojen bir Kürt ulusu yaratma adına TRT’de tek bir lehçe ile Kürtçe yayınlar yapan?  

Bu iktidar değil midir, PKK bölgeyi kurtarılmış hale getirip silah yığınağı yaparken aman seçimde zarar görmeyeyim diye oralı olmayan? 

GÜNAHKARLAR LİSTESİ  

AKP dönemi eğer bir günah süreci ise işte o günahı inşa edenlerden bazıları: 

1) Merkez sağı çökerten Çiller ile Yılmaz. 

2) Erken seçim deyip AKP’yi iktidar yapan Devlet Bahçeli. 

3) Yasaklı Tayyip Erdoğan’ı tepeden inme TBMM’ye sokup Başbakan yapan Deniz Baykal. 

4) AB masalı ile birinci dönem AKP’ye omuz veren İstanbul burjuvazisi. 

5) İktidarın müridi olan TSK’daki bazı komutanlar. 

6) AKP’ye kapatılma davasının final günlerinde Tayyip Erdoğan’a omuz veren Hürriyet Gazetesi. 

7) Mehmet Ağar ile Erkan Mumcu. 

FUTBOLDA YENİ VESAYET  

Kimse gıkını çıkaramıyor.  

Bir kaç cılız sesin dışında eleştiri bile yapabilen yok. 

Çünkü Saray’a karşı çıkmak yürek istiyor. 

Yıldırım Demirören’in Futbol Federasyon Başkanlığına atandığı sözde seçimden söz ediyorum. 

Haluk Ulusoy ile Duygun Yarsuvat aday oldu ama korkudan yeterli imza bile alamadılar. 

Delege üzerindeki Saray korkusu ya da desteği olmasa Yıldırım değil aday olmak, salona giremezdi. 

Sarayın vesayetindeki futbol artık spor ve keyif olmaktan çıkmıştır.