25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 24°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İnsan Hakları Eylem Planı

Bülent İnce

Bülent İnce

Eski Yazar

A+ A-

Sayın Cumhurbaşkanı 2 Mart Salı günü İnsan Hakları Eylem Planını açıkladı. 11 ilke ve iki bölümden oluşan, 9 amaç ve 50 hedef doğrultusunda bir çalışmanın planlandığını ve bununda iki yıllık bir zaman diliminde uygulanacağını söyledi. İçerik itibariyle kapsamlı, itiraz şansını en aza indiren bir metin eylem planı. Özellikle engellilerin öncelikleri açısından planın uygulanmasının hayatiyetine dair naçizane bir iki noktaya dikkat çekmek istiyorum.

Engellilerin bütün sorunlarını topyekûn ortadan kaldırma potansiyeli taşıyan anlayış daha baştan “temel ilkeler” bahsinde ortaya konuluyor: İnsan onurununve doğuştan sahip olunan bütün hakların hukukun etkin koruması altına alınması; dil, ırk, renk, cinsiyet ve benzeri sebepler temelinde herkesin istisnasız hukuk önünde eşit kabul edilmesi; kamu hizmetinin herkese eşit, tarafsız ve adil biçimde sunulması; sözleşme özgürlüğünün ve kazanılmış hakların hukuki güvence altına alınması; çalışma hürriyetinin sosyal devlet ilkesi çerçevesinde devlet koruması altında olması; hakkını arayanların adalete erişiminin hak ve özgürlüklere saygının merkezi sayılması ve diğer ilkeler, bir kez dile getirilip unutulan fiyakalı bir metni süslemekten öteye geçip samimi, ciddi ve dürüst bir inisiyatifin iradesinde hayata geçirilirse sadece engelliler ve bütün diğer dezavantajlı gruplar için değil bütün toplum için bir kurtuluş umudu taşıyor.

Engelliler birçok haklarının ihlali nedeniyle mahkemelerde hak arama mücadelesine girerken adalete erişim konusunda en çok sıkıntı çeken kesim olmuştur. Sıkıntılarımızın büyük bölümü bürokrasinin her aşamasında muhatap olmak zorunda kaldığımız, “insan hakkı” denilen şeyden bihaber, bilinçsiz, eğitimsiz, ön yargılı insanlardan kaynaklanıyor. Çünkü yukarılarda tasarlanan ve kâğıt üzerinde çok fiyakalı duran planlar sistemin alt katmanlarında bir anlayış değişikliğine yol açmıyor. Planlar sanki sadece bu kağıtlar dolsun diye yapılıyor. “Daha güçlü bir insan hakları koruma sisteminin” hayata geçmesi için yasa koyucularla birlikte yasa uygulayıcılarının da insan hakları konusunda bilinç düzeyi yüksek kişilerden oluşması gerekiyor ki şimdiki durumda böyle bir bürokratik yapının varlığından söz konusu değil.

Plan, 8. Amaç başlığı altında çocuk haklarına vurgu yapıyor. Buna dair Türkiye tablosunu öncelikle hatırlamakta fayda görüyorum: Büyük bir kesim çocuk, aile içinde, okulda, sokakta ve iş yerinde, ruhlarında hayat boyu taşıyacakları yaralar açan istismarlara maruz kalıyor. Milyonlarca çocuk ağır yoksulluk ve yoksunluk içinde büyüyor.Kimiçocuk boyunu ve yaşını aşacak sorumluluklar yüklenmek zorunda kalıyor.TÜİK’in 2019 Çocuk İşgücü Araştırmasına göre 5-17 yaş grubunda çalışan çocuk sayısı 720 bin. Bu, bu yaş gurubundaki çocukların yüzde 4,4’ü demek. Bu çalışan çocukların yüzde 90'i 15-17 yaşında iken yüzde 20’si 5-14 yaşında. Yani, yaşları 5 ila 14 arasında değişen yaklaşık 150 bin çocuğumuz çalışıyor.

8. Amaç başlığı altında sıralanan,“kırılgan kesimlerin korunması” ile ilgili olarak planlanan faaliyetleri çok önemsiyoruz. Çocukların artık ekransız, internetsiz yapamadığı bu zamanda onları dijital ortamlardan fiziksel ya da psikolojik olarak zarar görmesini önlemeye yönelik olarak planda bahsi geçen çalışmaların bir an önce hayata geçirilmesini rica ediyoruz. Kimsesiz çocukların bakım ve gözetimine yönelik olarak düşünülen “tüzel kişi vesayet sistemi”nin bir an önce hayata geçirilmesini rica ediyoruz. Çocuk mahkemelerinin, çocuğun ve ailesinin mahremiyetinin en az zarar göreceği şekilde yeniden düzenlenmesi, hakimlerin ve savcıların cübbesiz olarak davaları görmesi, ilk defa işlenen birtakım hafif fiillerin soruşturmaya girmemesi planını yürekten destekliyor bunların bir an önce hayata geçirilmesini rica ediyoruz.

Heyecan verici bu planın hep gündemde kalmasını ve planda belirtilen faaliyetlerin uygulama çalışmalarının düzenli olarak topluma rapor edilmesini talep ediyoruz.

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları