İran da yurtseverlerimiz gibi 'seçeneksiz' kaldı
"Tahran notları"na sürdürelim. Konu, dünün devamı. İran'ın Tayyip Erdoğan'a bitmeyen kredisi.
***
Önce bir kulis bilgisi: 2014 yılının başları.
Ankara'da bir toplantı: Dışişleri'nde.
Konu: Türkiye'nin bölge politikası. Özelikle de Suriye.
Katılımcılar: Bakanlığın üst düzey yöneticileri.
Bazı eski büyükelçiler.
Eski bir bakan: Yaşar Yakış. AKP'nin ilk dışişleri bakanı.
Sürpriz konuk: İran'dan. Üst düzey bir görevli.
***
Ayrıntıya girmeyeceğim. İranlı konuk Suriye politikasını eleştiriyor.
Normal: Övmesi beklenmiyordu elbette.
Toplantı "sürpriz"lere sahne oluyor.
Sürpriz 1: Yaşar Yakış, İranlıyı onaylıyor, "katılıyorum."
Sürpriz 2: Dışişlerinin 3 yüksek görevlisi de başlarıyla onaylıyorlar.
***
Ara özet yapalım.
Bir: Dışişleri Bakanlığı "çıkış" arayışında. Demek, mevcut çizgiden rahatsız.
İki: "Özel" toplantılarına önceki yöneticileri de çağırıyor. Belli ki "itiraz"lara ihtiyacı var.
Üç: Evet, soğukluk var. Fakat, Türkiye-İran ilişkileri "özel". Uzman alışverişi yapılıyor.
Dört: Dışişleri üst bürokrasisi itirazlarını saklamıyor.
***
Tekrar, İran'ın "devlet alkı"na dönelim.
Türkiye'nin dışta karnesini nasıl görüyorlar?
Diyorlar ki, son 10 yılda:
"En çok kaybeden ülke: Türkiye."
"Dış politikada en başarısız ülke: Türkiye."
"En çok müttefik kaybeden ülke: Türkiye."
"Bunların sorumlusu: Erdoğan."
Yani: Erdoğan başarısız bir lider.
***
Dün de yazdım.
İran, gecikmeli de olsa Erdoğan'ı çözmüş.
Evet: İslami anlamıyla "devrimci" görmüyorlar.
Hatta: Onlara göre düpedüz "Batı işbirlikçisi".
Örnekleri çok: Kürecik radarı, Libya, Suriye, Irak...
Fakat: Hâlâ ilk tercihleri Erdoğan.
Gizlisi saklısı yok. Açıkça söylüyorlar.
***
Gösterdikleri ilk gerekçe: Vefa.
"Kabul etmemiz lazım: Erdoğan Türkiyesi İran'a büyük destekler sağladı."
"Batının ağır baskılarını bazı dönemlerde Türkiye'nin yardımıyla atlattık."
***
"Vefa", ilişkiler düz gidiyorsa geçerlidir.
Kırılmalarda esas olan "çıkarlar"dır.
Kesindir: İran-Erdoğan ilişkilerinde "kırılma" yaşanıyor.
Fakat: Tahran, Erdoğan'dan vazgeçemiyor.
***
Muhatabım işin "nesnel çıkar" kısmına geliyor:
"Samimi itirafımız: Mesela CHP gelse, Erdoğan'dan daha iyisini yapamaz."
CHP konusunda diplomatik davrandığını söyleyebilirim.
İran'da hakim görüş: CHP'nin ABD'ye AKP'den daha yakın olduğu.
Bazı odaklar daha ileri gidiyor: "Amerikancı."
Kemal Kılıçdaroğlu hakkında kuşkuları var.
Özellikle ABD Büyükelçisiyle buluşmalarından dolayı.
***
Sonuç niyetine bir aktarma yapacağım.
Haziran başında Şam'daydım.
9 Haziran 2014'te yazdım.
Başlığı: "İran'ın AKP politikası: Zayıf Erdoğan iyidir."
Son cümle şöyleydi: "Güvenilir bir Suriye kaynağının özeti:"
"İran, zayıf bir Tayyip'in güçlü Amerikancılardan iyi olduğunu düşünüyor."
Bugün: Görüşüm değişmedi.
***
Özet: Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimine gidiyor. Yurtseverleri seçeneksiz.
İran'ın durumu da yurtseverlerimize benziyor.
***
Devam edeceğim.