İşbirlikçiler hep sevildi

İnsanları din uğruna diri diri kesen caniler ilkin Irak-Suriye hattında ortaya çıkan IŞİD’ciler sanıyorsunuz değil mi?Hayır, bunlar ilk kez Türkiye’de, yine bir Aralık ayında Menemen’de ortaya çıktılar.Nakşibendi tarikatinden olan bu katiller; Cumhuriyet rejimini yıkmak hayaliyle orada Teğmen Kubilay’ın başını bağ budama bıçağıyla kestiler.Gel gör ki bugün; şehit Kubilay adına tören yapılması bile engelleniyor. ***Türk tarihinin en kara noktasıdır bu iş. Türkler devlet kurduktan sonra; yönetici kesimi halkı tekmeleyip bölgenin diğer milletlerini kucaklamışlardır. Büyük Selçuklu Devleti kurulup geliştikten sonra, sultanlar İranlı yöneticileri başa getirmişler, Türkmenleri ezmişlerdir. Sultan Melikşah Türk’ü horlayıp dışlayınca İranlı Vezir Nizamülmülk buna dayanamamış ve “Türkmenlerin devletin temelinde hakları vardır, onları fazla dışlama!” diyerek öğüt vermiştir. Siyasetname’yi okuyan bunu görecektir. Bu devletin Irak ve Türkiye’de oluşan kolları da zaman içinde aynı sapmaya düştüler.
MOĞOLCU MEVLANAMoğollar 1243 yılında Anadolu’yu ele geçirince; buradaki Selçuklu sultanları onlarla işbirliğine gittiler.Sadece bu kadar değil. Selçuklu sultanları ile işbirliği halinde olan Mevlana Celaleddin Rumi de Moğol sömürgecileri kutsamış; onlara can ü gönülden hizmet etmiştir. Mevlana’nın kendi adamlarına, öbür bilginlerin elinde bulunan tekke ve dergâhları almak için Moğolları kışkırttığı biliniyor. Öyle ki Anadolu’daki esnafın yol büyüğü olan Ahi Evren’i de Moğollar’a öldürten o olmuştur.Mevlana bununla da kalmamış; Ahi Evren’in yoldaşı olan ve canını kurtarmak için sınır hattındaki kırsala (Hacıbektaş bölgesi) çekilen Hacı Bektaş-ı Veli’yi de değersizleştirmek için elinden geleni yapmıştır. Bununla ilgili bilgileri “Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli” isimli kitabımızda (Kripto Yayınları) topladık. Ayrıntıları merak edenler orada çok ilginç bilgiler bulacaktır. Meraklılar, Mevlana ilgili olarak Prof. M. Fuat Köprülü ve Prof. Mikail Bayram’ın eserlerine bakabilirler.
TÜRK’Ü AŞAĞILADIProf. Halil İnalcık da Mevlana’nın ahilerin elindeki tekkeleri onları katlettirerek ele geçirdiğini yazmıştır. Devletin başkenti Konya, Mevlana’nın da merkezidir. Konya, dönemin egemen ve gerici kesiminin yığıldığı yerdir. Burada Türk yoktur. Türkler kırsala kaçmışlar, Karaman’da örgütlenmişlerdir. O dönemde Mevlana Konyacı’dır, Ahi Evren ve Hacı Bektaş, Karamancıdır.İşte bu Mevlana Celaleddin-i Rumi her sene Aralık ayında devlet yöneticilerinin de katıldığı tumturaklı törenle anılmaktadır. Çünkü Mevlana Türk’ü aşağılamıştır, Türk düşmanıdır. Çünkü Türk; Mevlana’nın koruyucusu Moğol istilacılara karşı hep direnmiştir. Türk, Fars hayranı Mevlana’nın inadına Türkçe konuşmuştur. O ise bir Türk aileden gelmesine karşın Türk’ü ve Türkçe’yi aşağı görmüş; bu yüzden de kitaplarını İranlının dili olan Farsça ile yazmıştır. Bu yüzden Mevlana Türk yazarı değil İran yazarıdır. Onun Türk düşmanlığını hem kendi eserlerinde hem de torununun yazdığı Menakıbül Arifin’de açık olarak görmekteyiz. Mevlana’nın egemen sınıflara hizmet eden bir yazar olduğunu 40 yıl önce tespit etmiş ve Yansıma dergisinde yazmıştım.Bizim tarihimizde, işte böyle düşmanla işbirliği yapan, milleti ezdiren eli kalem tutan kim var ise yöneticiler tarafından hep baş üstünde tutulmuşlardır.***Tarihteki bu çarpıklığı ilk kez bilinçli biçimde düzelten lider; Mustafa Kemal Paşa olmuştur. Gazi; bu millete, “Akılsız Türk, Eşek Türk” diyen Osmanlı sistemini yerle bir etmiştir. Devletin merkezine de devletin sahibini yani Türk’ü oturtmuştur.Mevlana Celalettin gibi bir düşman işbirlikçisi için gösterişli törenler yapanlar; sıra Gazi Paşa’ya gelince, bütün törenleri sıradanlaştırırlar; hatta unutturmaya uğraşırlar.Kurtuluş Savaşı şehitlerimiz ne ise Menemen şehidi Kubilay da odur. Kubilay ne ise Şırnak’ta şehit olan Mustafa da odur.Ey millet unutma! Atalarını ve şehitlerini unutan, gün gelir başka milletlerin kölesi olur.