İslamcılar artık 'son'u konuşuyor

Söyledikleri tartışma başlatacak cinsten.

Önü, arkası düşünülmüş. Paylaşılmış da.

Tespitleri biraz daha anlaşılsın diye.. Kaynağımı biraz tarif etmeliyim.

Günlük değil.. Stratejik düşünen İslamcı bir aydın.

Yazılarında ve kitaplarında anı değil.. Süreçleri anlamlandırmayı tercih ediyor.

1968'lerden beri siyasetin içinde.

Bir kaybolur.. Bir görünür.

Erdoğan.. Gül..Cemaat.. Galiba hiçbiriyle organik ilişkisi yok.

Hastalığı teşhiste hayli nesnel.. Çarede.. İslamcılığın "kazanımları"nı koruma kaygısı önde.

O zaman eğip bükme başlıyor.

***

Üç ayaklı bir "son" tahlili yapıyor

"1980'lerde sol.. 1990'larda ülkücülük bitti.."

"Öteki" mahallelere bilanço çıkarmak kolay.

Önemlisi kendi mahallesi için söyledikleri.

"Şimdi de İslamcılık bitme noktasına dayandı."

Tekrar vurguluyor.

"Siyasal İslam tecrübesinin sonuna geldik."

***

Bir "son" da Tayyip Erdoğan'a yazıyor.

"Bütün hesaplar tutsaydı bile.. Tayyip Bey gidiciydi."

"Türkiye'nin yeni bir barış dönemine ihtiyacı olacaktı."

"Geçmişin kavgalarını unutturacak yeni bir yüze ihtiyaç duyulacaktı."

"1950'de.. İnönü'den Menderes dönemine geçiş gibi."

"Yeni dönem için Tayyip Bey engel teşkil edecekti."

Özeti: Taksim.. Yıpranma.. Bıkkınlık.. Gidişi hızlandı..

***

Aklınıza Cemaat takılabilir. Cemaat'in önünü mü açıyor?

Hayır. Cemaat'in üstünü de çiziyor.

"Fethullah hareketinin de sonuna yaklaşıyoruz.. Siyasileştiler.. Siyasallaşmaları, cemaatlerin tükenişe en yakın oldukları andır."

***

Biraz deşmek lazım.

İslamcılar modern devleti anlamıyor diyorum.

Onaylıyor. Ayrıntıya da giriyor.

"Cemaatler, ihale peşinde koşan siyasi kurumlar haline geldi."

"Bu, Türk demokrasisinin temel sorunlardan biridir."

Eskiden nasıldı?

"Erbakan döneminden itibaren böyle.. Milli Görüş partileri başta Nakşilik.. Cemaatler konfederasyonuydu."

"Tayyip Bey döneminde Nakşilerin yanı sıra Fethullahçılık ve Adıyamancılık (Menzil) ittifaka katıldı."

Bunlar, bildiğimiz olgular.

***

Asıl buradan çıkardığı sonuç önemli: "Türkiye Libyalaşıyor.."

Libyalaşmak ne demek?

Bir: "Aşiretler konfederasyonu olmaktır."

İki: "Gerçek bir devletin ve demokrasinin olmaması demektir."

Bir adım daha ilerliyor: "Türkiye cemaat aşiretlerine bölünüyor."

"Tayyip Bey.. Ergenokon'la mücadele zaruretleri içinde.. Başta adliye ve emniyet.. Devletin önemli kuruluşlarını Cemaatlere teslim etti."

Sonuç: "Aşiretlere bölünme süreci ilerliyor.. Tayyip Bey gitse bile.. Tehlikeli süreç devam edecek gibi.."

***

Muhatabım diyor ki:

"Cemaatleşmek aşiretleşmektir.. Aşiretleşmek modern devleti çözülmeye götürür.. "

Yani: Türkiye çözülmeye gidiyor!

Bir İslamcıdan.. İlk defa bu mealde sözler duydum.

Burada bir özetleme yapmam gerekiyor.

Bir: AKP tecrübesi tam da budur. Türkiye'nin etnik ve dini aşiretlere bölünmesidir.

İki: Zaten Batı da.. AKP sürecini.. Tam da böyle olduğu için destekledi.

Üç: İslamcı dostlarla.. Süreci bütün özellikleriyle tartışmamız gerekiyor.

***

Muhatabımın önerileri, tespitleri kadar cesur değil.

"Cemaatler legalleşip şeffaflaşmalı. Sermaye edinmelerine mani olunmalı."

"Osmanlı'daki gibi şeyhleri devlet tayin etmeli."

"Cemaatler iktidar ortağı olamaz. Osmanlı'da böyle değildi."

***

Muhabatımın Türkiye tarifi:

Ergenekon: "Rejim değişti. Rejim değişince tasfiye olur. Tasfiye edilenler cezalandırıldı. Cezalarını çekecekler."

Genel af: "Düşen düştüğü yerde kalır. Geri dönüşüne müsaade edilmez."

Anayasa: "Yeni rejim muhalefeti tasfiye etti. Kendisini hukukla tahkim etti. Ancak, yeni rejime anayasal teminatlar getirilemedi."

Nasıl bir Türkiye: "Yeni dönemde dünyaya evrensel bakmalıyız. Yeni sol, yeni ülkücülük, yeni İslam gibi."

Özet: Daha az İslamcı.. Atatürkçü cumhuriyetçiliğe kapıyı kapatan.. ANAP-AKP karışımı liberal bir model öneriyor. Bir tür Özalizm yani..

Not: Seriye BDP kulisiyle devam edecektim. Ancak Ankara'da yeni bir Kürt konferansı var. Seriyi onu da izledikten sonra tamamlayacağım.