İslamcılarımız ‘ahlâk’ konuşmayı bile sevmiyor

Mecliste dün sabaha kadar konuştular.

AKP’liler de destekledi.

Bir “soruşturma komisyonu” kuruldu.

4 eski bakan “yolsuzluk”tan soruşturalacak(mış)!

***

AKP de, 4 “bakan” da rahat.

Belli ki: “Çarşamba” ayarları tamam.

“Perşembe”den endişeli değiller.

Polisler: Sürüldü.

Hakimler: Değiştirildi.

Savcılar: Gönderildi.

Getirilenler?

60’ını “Ak”layarak yola çıktı.

***

“Çankaya’nın sakini”?

Pusuya yatmış gibi.

17 Aralık: Yolsuzluk operasyonu patladı.

Herkesin gündemi.

Çankaya: Seyretti.

***

Sonra bir gün..

4 Mart’ta yetkisini hatırladı.

“Talimat”landırdı.

Devlet Denetleme Kurulu’nu (DDK).

5 konuyu “incele” dedi.

Bir: Telefon dinlemelerini.

İki: Yolsuzlukları.

Üç: İmar rantlarını.

Dört: Hakim, savcı, kaymakam sınavlarını.

Beş: Devlet sırrı düzenlemelerini.

***

Gül, kendisini üretmekte tutarlı.

Hedef tayininde yine dengeci.

Hem Erdoğan cenahı var: Yolsuzluk.

Hem de Cemaat: Dinlemeler.

***

Zamanlama da ince ayarlı.

DDK raporlarında süre bellidir.

Genellikle 3-4 ayda tamamlanır.

Yani: Haziranda raporlar bitecek.

Köşk adaylarının kesinleştiği günlerde.

Görünen: Gül, iki ucu keskin kılıç yaptırıyor.

İhtiyacına göre kesecek.

***

İslamcı bir kaynağımın notu:

“DDK müfettişlerinin çoğu sizinkilerdir.”

“Devlet terbiyesiyle hareket ederler.”

***

İslamcı medya?

Münazara çocukları.

Söylediklerine inanmaları şart değil.

Vazife yapıyorlar.

Aydınları da öyle.

Ahlâktan konuşan hemen hiç yok.

***

Prof. Dr. İsmail Kara.

İslamcı bir aydın.

Rant girdabına kapılmayan istisnalardan.

İslamcılığımızın serencamını iyi bilir.

Konu üzerine akademik çalışmaları var.

Seminerler veriyor.

“Çağdaş İslam Düşüncesi” üzerine.

Zeytinburnu Belediyesi Kültür Merkezi’nde.

Kaçırmamaya çalışırım.

Konferans öncesinde ve sonrasında sohbet ederiz.

***

Son seminerinin konusu:

En genel anlamıyla “ahlâk”.

Söyledikleri bir iç muhasebe gibi.

Soruyor: “Kimler ahlâk konusuyla ilgileniyor?”

Üniversiteler: “Çalışılmıyor.”

İlahiyat fakülteleri: “Canlı bir çalışma alanı değil.”

Diyanet İşleri: “Yayını yok denecek kadar az.”

***

Ya medyada “ahlâk”ın yeri?

İslamcı medya ile “diğer”leri kıyaslanırsa.

“Kayda değer fark yok.”

***

AKP ile durum değişti mi?

Tam tersine.

“1960 -70’lere göre daha az konuşuyoruz.”

***

Bir de somut örneği var.

“Önce ahlâk ve maneviyat!”

“MSP hareketinin temel sloganlarındandı.”

“Bugün hiç ortalıkta yok.”

Hatırlatalım.

Milli Selamet Partisi (1972-80), AKP’nin atasıdır.

***

Prof. Kara’nın özeti:

“Türkiye’yi 1950’lerden beri muhafazakârlar idare ediyor.”

“Buna rağmen ahlâk ciddi bir mesele değildir.”

“Oysa, belki en önemli meseledir.”

***

İslamcılarımıza benden bir soru:

“İslamcı hareketin büyümesiyle ahlâk arasındaki orantı niye ters?”