24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İşte başkanlıkta ısrar sebebi!

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

Tayyip Erdoğan gerçekte fiili olarak başkanlık yapıyor ki sorumluluğu da yok ama başkanlık sisteminde yine çok ısrarlı, niye mi?
Kendini iktidarda kalmaya mahkûm olarak gören Erdoğan şahsından başka kimseye güvenmiyor ve kişisel iktidarını kazanacağından emin olduğu başkanlıkla sürdürmek istiyor.
İkinci gerekçe, topluma yeni bir hedef koymasıdır ki artık başkanlığın dışında seçmene sunabileceği hiçbir şeyi kalmamıştır.
Üçüncü boyut, emperyallerin istediği gibi Türkiye’yi federasyona geçişe açık tutmaktır. Yeni Anayasa talebi de buna zemin inşası içindir zira 82 Anayasasında şikayete konu olan maddeler son 20 yılda üçte iki oranında zaten değişmiştir.
İlave olarak yönetim hataları ile dış politikada, güvenlikte, ekonomide ve sosyal hayatta yerle bir oldukları için suçu var olan sisteme atmak için ısrarla başkanlık diyorlar.

Terör ihracatçısı!
İhracatta çakılmaya devam!
Yıllık yüzde 10’luk gerileme sonrasında Ocak’ta yüzde 22’lik bir daralma var.
Ekonomik ihracatta düşerken terör ihracatçısı olduğumuzu öğrendik.
Nasıl mı?
Ahmet Davutoğlu’nun ünlü Arap kanalı El Cezire’ye yaptığı açıklama ile.
Evet Başbakanımız Suriye’ye yaptığımız terör ihracatını dolayı olarak itiraf etti.
Sakın o terör değil demeyin zira BM yani uluslararası hukuka göre Suriye meşru bir devlet ve onu yıkmaya çalışmak terör faaliyetidir.
Türkiye 13 yılda bakın nereden nereye geldi!

Her yerde bomba!
Meğer sadece güneydoğunun il ve ilçeleri değilmiş!
Artık bütün Türkiye bombanın üstünde oturuyor.
Bu satırlar yazılmadan birkaç saat önce güneydoğuda savaş devam ederken İzmir’de de karakol vuruldu.
Son haber ise Boğaziçi Üniversitesi’nde bombalı aracın yakalanması ki rektörlük haberi doğruladı.
Bunlar tesadüf değil, 2008’deki Oslo görüşmelerinde MİT Müsteşar Yardımcısının “Metropolleri silah deposu haline getirdiniz” diye beyanı var.
Ve o beyana rağmen tam 7 yıl silah yığınağını görmezden gelmek bir yana artırılmasına göz yumuldu...
Söyleyin bunun bir müeyyidesi yok mudur?

AKP değil, mama medyası!
Söyleyin hangisi AKP medyası?
Düne kadar Mao’cu olup BMC’yi alınca Tayyip aşkı depreşen Ethem Sancak’ın gazete ve televizyonları mı?
Yoksa 12 Eylül yönetimi dahil her dönemin amigosu Mehmet Barlas’ın başyazar olduğu havuzcu Sabah mı?
Bunlar değil de devletten yüzlerce milyon dolarlık ihale alıp iş yapan Ferit Şahenk, Albayraklar, Turgay Ciner ya da onlarca trilyonluk vergi cezası affedilen ABD vatandaşı Mücahit’in gazetesi mi?
Akit gibi birkaç marjinali saymazsak AKP medyası diye bir şey yok, mama yani çıkar medyası var.
Yahu Yiğit Bulut ya da Rasim Ozan gibilerin AKP ile onlarca bin dolarlık maaşın dışında bir bağı olabilir mi... Alıyorlar parayı, atıyorlar sloganı hadise budur...