25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İşte gerçek fail!

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

Yüzyılın tertibinin yargıda tescillendiği yani Balyoz’un resmen çöktüğü gün Adliye basılıyor ki gerekçe komiktir ve baskını yapan malum taşeron örgüt DHKP-C’dir. 

Hayır ben bu kirli baskın ile hemen sonrasındaki Emniyet saldırısını tesadüf diye okuyamıyorum, zira bu terör eylemleri ile gündem ters yüz edilerek devletin ve milletin ordusuna yani TSK’ya kurulan büyük tezgahın toplum vicdanına oturması engellenmeye çalışılmıştır. 

Altını çizerek yazayım; Balyoz final duruşmasının 31 Mart’ta olacağı haftalar öncesinden belli ve delillerden hareketle yüzde yüz bu sonuç yani beraat bekleniyordu ki bu tablo aslında Adliye cinayetine dair ipucudur. 

Evet taşeron örgüte; “Harekete geç, Adliyeyi bas!” emrini verenler TSK’ya kumpas kuran üst yani emperyalist iradedir diye düşünüyorum. 

Gelelim iktidarın tutumuna: 

Onlar her zaman yaptıkları gibi her durumdan fayda çıkarmaya çalışıyor ki, bu şekilde hem Balyoz’da var olan kendi büyük kusurlarını gizlemeye çalışırken, hem de hâlâ faili meçhul olan elektrik kesilme faciasının travması ve de büyüme ile ihracattaki daralmanın üstünü örtüyorlar. 

GENELKURMAY NEYİ BEKLİYOR? 

Balyoz kararının hemen sonrasında Genelkurmay’ın yaptığı suç duyurusu yerinde ancak... 

Kurulan o tezgahın TSK içindeki uzantıları niye görmezden geliniyor. 

Mesela Gölcük’teki Donanma İstihbarat odasına o sahte belgeleri üniformalıların dışında kim yerleştirebilir? 

Buradan hareketle TSK behemehal F tipi casus avını başlatmalı ve sonuçları kamuoyu ile paylaşmalıdır. 

TSK bunu yapmaz ise yaptığı suç duyurusunun samimiyeti sorgulanacaktır. 

Bu arada Balyoz tertibi sürecinde, “Kasaptaki ete soğan doğramam” diyerek tertipçileri gazlayan Hilmi Özkök ile Aytaç Yalman gibilere Ordu Evi yasağı dahil pek çok tavır ortaya konmalıdır. 

FETHULLAH İÇİN SUÇ DUYURUMDUR  

Gazeteci Emin Pazarcı, adliyeye giderek Fethullah için suç duyurusunda bulundu. 

Gerekçesi Gülen’in kendisine iftira atması imiş ki bu iftiraların bir kaçı yargıdan dönmüş! 

Suç duyurusu sadece dilekçe ile olmaz, basın yolu ile de olur ki bendeniz bu yolla savcıları göreve çağırıyorum.  

Evet Fethullah Gülen’den davacıyım zira aynı Gülen son birkaç ay içinde yazdığım yazılardan ötürü bana da iftiralar atarak hakkımda 4 ayrı suç duyurusunda bulundu. 

Yargı Fethullah’ın bu mesnetsiz suç duyurularını reddetti yani dava açılmasına izin vermedi ama beni işimden alıkoyarak adliyelere taşıdı ve mağdur etti. 

Fethullah’tan korkmayan ve rehberim hukuk diyen bir savcı arıyorum... 

GÜLE GÜLE KAHRAMAN KOMUTAN! 

O barış harekatının Tim Komutanı ve tescilli bir Kıbrıs kahramanıydı. 

Ergenekon ve Balyoz kumpasında darbeci denilerek yıllar yılı hedef alınıp, şerefi ile oynandı.  

Bünyesi bu kahpeliği tıpkı Abdülkerim Kırcı, Ali Tatar ve Murat Özenalplar misali kaldıramadı ve Silivri’de üzüntüden hasta olup önceki gün yaşamını yitirdi. 

Evet Muzaffer Tekin Albaydan söz ediyorum. 

Bir kahraman sessiz-sedasız ve mahzun bir şekilde aramızdan ayrıldı. 

Sana rahmet, saygıdeğer ailenle arkadaşlarına başsağlığı diliyorum gerçek Atatürk askeri... Mekanın cennet olsun büyük komutan!  

MEDYAYA NELER YASAK? 

- Adliyede katledilen Savcının örgüt tarafından rehin alınışını duyurmak yasak, olmayan Sümeyye’ye suikast palavrasını manşete taşımak serbest. 

- Elektrik sistemi çöküş faciasının üstüne gitmek yasak, Kanal İstanbul ve üç katlı metro gibi sanal maket projeleri anahtar teslimi pazarlamak serbest. 

- Apo ile yapılan müzakereyi sorgulamak yasak, Anayasayı çiğneyerek Tayyip’i başkan diye selamlamak serbest. 

- Güneydoğu’da kurulan fiili PKK devletini yazmak yasak, Gezici direnişçilere küfür serbest! 

- Tayyip’i protesto etmesinler diye topluca gözaltına alınan TGB’lileri yazmak yasak, Saray’da muhtarlara atılan nutukları manşete çekmek serbest.