25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 25°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İzmir’den Kılıçdaroğlu’na önseçim ambargosu!..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-

CHP lideri Kılıçdaroğlu, ani bir kararla İzmir’de ön seçimine girme kararı alınca partisinde tartışmalar da başladı... 

Sosyal medyada, Kılıçdaroğlu’na “memleketi Tunceli’de seçime girmesi” çağrıları yapılırken, HDP’nin İzmir’deki yöneticileri ise CHP liderinin, “HDP’nin önünü kesmek için İzmir’i tercih ettiğini” bile iddia edebildiler!!! 

Bir önemli tartışma da CHP liderinin bu manevrayla, tabandan korkan PM ve MYK üyelerine, “siz de önseçime girin” mesajı verdiği yolunda... 

Eğer amaç buysa; orada burada “örgütten geliyorum” diyen MYK üyeleri, kendilerini neden “ön seçim” yerine, Kılıçdaroğlu’nun kolları altına bıraktıklarını sorgulasalar iyi ederler... 

Bu tartışmaların yanı sıra CHP liderine en sert tepki eski çalışma arkadaşı Kemal Anadol’dan geldi...  

Deneyimli bir siyasetçi olan Anadol, Atatürkçü, ulusalcı CHP tabanının tepkilerini özetlerken, “ön seçimde Kılıçdaroğlu’na oy vermeyeceğim” diye şoke edici bir tartışma başlattı!.. Anadol’un, ambargo gerekçesinde CHP tabanının kaygılarını yansıtmak da var. İşte açıklaması; 

“Sayın Kılıçdaroğlu ‘laiklik tehlikede değildir’, ‘emniyette cemaat örgütlenmesi olduğunu sanmıyorum’, türbanlı AKP’li kadın vekiller Meclis’e girdiği gün, ‘hayatımın en mutlu anını yaşıyorum’ diyebilmişti. Diyarbakır’da ‘Biz 1930’ların, 1940’ların CHP’si değiliz’ diyerek cumhuriyet kazanımlarına gölge düşürmüştü. Oysa 2010 referandumu, 2011 genel seçimleri, 2014 yerel seçimleri ve de Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tamamında CHP’li yurttaşların başı öne eğilmiş, CHP hiç de hak etmediği yenilgilere uğramıştır. Bunun baş sorumlusu Kılıçdaroğlu’dur... Bütün bunları düşünerek, vicdanımın sesine uyarak 29 Mart önseçiminde Sayın Kılıçdaroğlu’na oy vermeyeceğim.” 

Anadol’un, CHP tabanının endişelerine dikkat çekerken İzmir’den meydan okuyarak, ambargo bayrağı açması belli ki, önseçim sürecinde çok tartışma yaratacak... 

CHP TABANI KİMLERİ ÇİZECEK?.. 

CHP’de bu hafta sonu temayül yoklaması, gelecek hafta ise ön seçim var... Kimi isimler tabanın hedefinde; 

BDP’li Ahmet Türk’ün mektubuyla CHP’ye sızdırılan Sezgin Tanrıkulu, “Güneydoğu’da oylarını arttırmak yerine, kendi koltuğunu korumakla” suçlanıyor ve büyük tepki çekiyor... 

2011’de aday olduğu İstanbul 2. bölgede CHP’ye büyük oranda oy kaybettiren Tanrıkulu’nun hedefi bu kez Adana’dan aday olmak.  

Ancak adı, “PKK’lıların avukatı”na çıkmış birinin, MHP’li belediyenin yönettiği Adana’dan kontenjan adaylığına sığınmasının CHP’yi yine yaralayacağı konuşuluyor... 

İstanbul ise çok sıkıntılı... Örneğin, cemaate yakın olduğu için kurultayda delege tarafından çizilen Erdoğan Toprak’la Said Nursici Faik Tunay’ın kontenjan adaylığı peşinde olması parti tabanında infial yaratmış... 

Bir de Gürsel Tekin vakası var... Türbanlıları aday gösterme planları yapan Tekin’in örgüt denetiminden kaçması, “partide yıprandığının kanıtı” olarak gösteriliyor... 

Tekin’in; CHP’li belediyelerden beslenen bir internet sitesinin yöneticisi Barış Yarkadaş’ı “sırdaş” kadrosundan öne sürmesi ise parti tabanında, “hemşehricilik-adamcılık” siyaseti diye tepki çekiyor. 

İl başkanlığı döneminde partiye pek yarar sağlayamayan Oğuz Kağan Salıcı’nın kontenjan dışına itilmesi de zaten bekleniyormuş... “Buna en çok Tekin sevinmiş olmalı” deniliyor!.. 

Mustafa Sarıgül’ün işi ise oldukça zor... Şişli Belediyesi’nde, tehdit-kavga-küfür kaosunda, kendisi ve oğlu üzerinden yansıyan kötü imajı parti tabanı unutmamış... Sarıgül’ü de çok sıkıntılı bir ön seçim bekliyor... 

İstanbul örgütlerinden yansıyan izlenimin özetine gelince; CHP tabanı onun bunun adamlığına sığınanlarla, şaibeli ve defolu isimlere karşı teyakkuzda... Bu yüzden önseçimde herkesin hedefi siyaset tellallarını çizmek ve “gerçek CHP’liler” üzerinde birleşmek...  

HDP’NİN KÜFÜRBAZ PROVOKATÖRÜ!.. 

Bu da yeni bir siyaset manevrası modeli... Tıpkı AKP’nin “önleyici gözaltı” safsatası gibi, HDP’liler de kendi hatalarını örtbas için önleyici açıklamalara sığınıyorlar!.. 

Baksanıza; AKP’den HDP’ye geçen Dengir Fırat, “Seçime doğru HDP’yi kamuoyunda yıpratmak için, çeşitli eylem ve provokasyonlar olabilir. Bayrağa, askere saldırabilirler. Bunlar bizimle ilgili değildir” diye sosyal medyada paylaşımlarda bulunmuş... 

Dengir Fırat “provokasyon”u yanlış yerde arıyor... “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyenlere önceki gün ikinci kez, “it sürüleri” diyebilecek kadar zıvanadan çıkan Sırrı Sakık gibilerin ağzını kapatmaları yeter... 

Bir soru da HDP’nin lideri Selahattin Demirtaş’a; siz sevmeseniz de bu ülkede milyonlarca yurttaş Atatürk’ün izinden gidiyor... Acaba HDP, Atatürkçülere iğrenç küfürler savuran Sırrı Sakık gibilerle mi “Türkiyelileşecek?..” 

Ülkenin kurtarıcısı ve kurucusunun büst ve heykellerini yakıp yıkmaktan sonra Gazi’nin sevenlerine yönelik küfürler HDP’nin baraj krizini derinleştirmekten öteye gitmeyecek... Çünkü Sakık gibiler, cumhuriyete duyarlı Kürtlerin de tepkisini çekiyor... 

ÇORUM’UN SAYGISIZ VALİSİ!.. 

Yanız siyasetçiler ağzını bozmuyor, devletin valisi olması gereken bürokratlar da kontrolden çıkabiliyor. 

İşte Çorum Valisinin yol açtığı rezalet... “18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 100’ncü yıldönümü” nedeniyle şehit aileleri için yemek düzenlemiş...  

20 yıl önce Şırnak’ta şehit olan Jandarma Komando Er Erkan Karaca’nın babası Garip Karaca da vali Ahmet Kara ile aynı masadaymış. 

Karaca, şehit ailelerinin sorunlarını dile getirdiği sırada bir anda sinirlenerek ilgisizlikten yakınmış ve “Biz vatan için, bayrak için şehit verdik” demiş... 

Vay sen misin bunu diyen?.. Vali Kara, şehit babasını “kendine gel” diye azarladıktan sona masadan kalkıp gitmiş... 

Oğlunu vatan için kurban veren bir babanın acısı ve isyanına şehitleri anma gününde bile tahammül edemeyen valiye sesleniyorum; 

Senin hiç evladın şehit oldu mu?.. Sen vali misin, padişah mısın?.. “Kendine gel” vali efendi... Yoksa Çorum sokaklarında yürüyecek yüzün kalmayacak!..