Kanal D Ceo’su ile CNN-Kürt sohbeti

Dün öğle öncesi Kanal D Ceo’su İrfan Şahin aradı ve aramızda şöyle bir diyalog gelişti:

-”Sabahattin Bey, Aydınlık gazetesinde bugün beni Pensilvanya sempatizanı diye yazdınız.”

-Öyle değil misiniz?

-”Pensilvanya’yı bilmem... Cemaat ile de zerre alakam yok. Eski polis olmak cemaatçi olmak mıdır?

-Elbette değildir İrfan Bey ancak hakkınızda öyle bir imaj var.

-”O söylentiyi Oray Eğin ile CNN Türk’ten kovduğum bir başka isim çıkardı. Cemaatçilerin beni yanlarına çekmeye çok uğraştıkları doğru, ancak ben Atatürkçüyüm.”

-Atatürkçülüğünüz CNN Türk’te pek geçerli değil galiba!

-”O ne demek?”

-Kanalın halkta adı CNN-Kürt oldu!

-”CNN Türk’ten herkes şikayetçi... Öyle ise doğru yoldayız demektir.”

-Cemaatçiler ile Kürtçülerin şikayetçi olması mümkün değil zira CNN Türk’ün yayına çıkardığı ortalama 25 kişinin tamamına yakını onlardan.

-”Gerçekten böyle bir imaj mı var?”

-Yapmayın İrfan Bey, Şirin Payzın’ın programlarını izlemiyor musunuz? PKK Kandil’den size programcı gönderse emin olun o kadar bilinçli Kürtçülük yapamaz! Kamuoyundaki algı böyle.

-”Yahu MHP’lileri davet ediyoruz gelmiyorlar. Devlet Bahçeli’yi 20 kere davet ettik gelmedi. Kendisi gelmediği gibi milletvekillerini de göndermiyor.”

-Bahçeli, Milliyetçiliği tasfiye görevlisidir. Samimi ve davası olsaydı siz söylüyorsunuz 20 program davetinizden birine icabet eder ve toplumu uyarır. Ben gerçek milliyetçi ve vatansever ulusalcılardan söz ediyorum. CNN Türk’te ulusalcılara ambargo var.

-”Bakın bunu ben hiç düşünmedim... Şimdi yanıma CNN Türk’ün Genel Müdürü Barış Tünay geldi. Barış, Sabahattin Önkibar’la konuşuyorum. CNN Türk, ulusalcılara ambargo mu uyguluyor?.. Al Önkibar’la sen konuş.”

-”Sabahattin Bey ben Barış Tünay.”

-Merhaba Barış Bey.

“-Bizim kimseye ambargomuz yok.”

-Yayınlara çıkarılan isimler ortada.

-”Durumu değerlendireceğiz. Ben tekrar İrfan Bey’e veriyorum.”

-Alo İrfan Bey, ben sizin bu söylediklerinizi yazacağım. Siz cemaatçi değilim dedikten sonra bana düzeltmek düşer...

Diyalog bu... Yorum okurlarımındır...

SÖYLEMEZ, METİN ÖNEY VE PROF. ÇAPOĞLU!

Bazı okurlarım haklı olarak sitem ediyor. Boyuna eleştiriyorsun, düzgün adam yok mu?

Elbette var ki işte bugün size üç “adam gibi adamın” hakkını teslim edeceğim.

Birincisi Ufuk Söylemez’dir.

Ufuk Söylemez, AKP-Cemaat istibdadının en karanlık günlerinde risk alarak meydan okuyan yiğit bir isimdir.

İsteseydi AKP’ye göz kırpıp mebus ve bakan olur, bir holdinge CEO olur, bazıları gibi şirket kurar para kazanırdı. O bunu yapmayıp Atatürk ve Cumhuriyet diyerek kelle koltuk mücadele etti ki onun yıllarca dinlenip izlendiği bizzat Zekeriya Öz’ün “Dinlemeniz bitti” yazılı mesajı ile sabittir.

Ufuk Bey, rövanşist AKP’nin yıktıklarını tamir bağlamında yarının Türkiye’sinde mutlaka olmalıdır ki bu aralar canhıraş bunun için çırpınıyor.

Gelelim Metin Öney’e...

Hukukçu Metin Ağabey 68 kuşağı ülkücü önderlerden.

Sağcılarda pek görülmeyen şekilde derin bir entellektüel kapasitesi var.

O da Ufuk Söylemez gibi son dönem dik duran, risk alan ve meydan okuyan bir isim.

Yeni oluşumlarda milliyetçi-ulusalcı ve merkez sağ kesimin tamamından oy alma potansiyeli bağlamında liderliğe adı sık geçenlerden...

Ve Gökhan Çapoğlu!

Gökhan Bey’in çapını son olarak iki hafta önce 300 bin öğrencisi ve 3 Nobel ödülü olan Meksika Ulusal Ekonomi Üniversitesi teyit etti... Üniversite Gökhan Hoca’nın, “Fiyatta Karlar ve Mali Yapılar, Rekabette Post Keynesian Bir Yaklaşım” başlıklı kitabını bu yıl 5.’si düzenlenen uluslararası toplantıda ana konu yaptı. Dahası Üniversite bu kitabı İspanyolcaya çevirme kararı alarak Meksika hükümetine kitabı ekonomi politikasına uygulama önerisinde bulundu.

İşte böylesine donanımlı olan Gökhan Hoca da tıpkı Söylemez ve Metin Öney misali son dönemin yiğitlerinden biri ve o da yeni oluşum arayışlarının merkezinde...

Biz bu üç isim ve bunlar gibi milliciler Türkiye’nin yönetimini devralsın çığlığındayız!