Karanlık örgüt Türkiye’de!

ABD'li düşünce kuruluşu "Atlantik Konseyi" (The Atlantic Council) Türkiye'deki faaliyetlerini arttırmış durumda. Amerika dışındaki ilk büyük merkezini İstanbul'da açıyor.

22-23 Kasım'da da "Enerji zirvesi" düzenliyor. Zirveye ABD Enerji Bakanı da katılıyor. Irak Merkezi Hükümetinin onayı dışında Irak'ın Kuzey'inde çıkarılan petrolün geleceği masaya yatırılacak.

Konseyin Başkanı Frederik Kempe, ABD, Türkiye ve İran açısından çok önemli bir döneme girildiğini görüşünde. "Biz bu dönemi 1918 gibi, 1945 gibi bir dönüm noktası olarak görüyoruz. Türkiye bölgesinde istikrar yaratma anlamında tam anlamıyla merkez ülke. ABD ve Türkiye ne kadar birlikte hareket edebilirse, o kadar etkili olur" diyor.

Başımızın belaya gireceği kesin. ABD, üstelik de "Atlantik Konseyi" Türkiye'yi "öpmeye" başlamışsa işler kötü demektir.

Türkiye ile ilişkiler de masada, Gül açılış yapacak

Toplantıda, Türkiye-ABD ilişkileri de masaya yatırılacak. Konsey Başkanı Kempe'nin "Enerji zirvesini" Cumhurbaşkanı Gül'ün açacağını ilan etmesi dikkat çekici. Gül'ün ABD gezisi etkisini gösteriyor. "Atlantik Konseyi"nin Gül'ü pazarlaması önemli.

Zirvede konuşacaklar arasında eski ABD Dışişleri Bakanı Yahudi Madeline Albright, Brent Scowcroft, Kuzey Irak Petrol Bakanı Aşti Hawrami de var.

Türkiye'ye Barzani bölgesinde çıkarılacak petrolün dünyaya pazarlanmasında "koruma" görevi verileceği, Türk Ordusunun bu amaca göre hazırlandığı çok açık.

Irak Merkezi yönetimi ile işler düzeliyor gibi. "AKP tükürdüğünü yalıyor" havası var. Ama henüz karar vermek için çok erken. Atlantik Konseyi'nin planları, Irak, Suriye, İran ve Rusya ile aramızın daha da bozulacağının göstergesi.

Türkiye'nin başı belada demek!

'Atlantik Konseyi'

neyi düşünürse oluyor

"Atlantik Konseyi" kritik bir kuruluş. Pentagon'a yakın. "Öcalanlı açılım"ın beyni David L. Phillips de "Atlantik Konseyi"nin önemli üyelerinden biri. "Ermeni açılımı" da aynı ekibin işi.

Dayton Barış Anlaşması öncesinde Bosna Hersek'in iki özerk bölgeli bir federasyon olmasını onlar düşünmüş. Çekoslovakya'nın Çek Cumhuriyeti ve Slovakya olarak ayrışmasında da rol üstlenmişler. Makedonya'da yaşanan kısa süreli iç savaş sırasında Makedon ve Arnavutların uzlaşmasını da onlar sağlamış. Önce dövüştürmüşler, sonra anlaştırmışlar.

Kısacası Atlantik Konseyi "neyi düşünmüşse" o olmuş.

Bu arada bir konuyu daha hatırlatalım. Atlantik Konseyi'nin finansörü, Açık Toplum Enstitüsü. Yani Soros.

Parçalanmış

Türkiye haritası da onlardan

Bütün dünyada sicili bozuk. Nerede iç savaş, kargaşa varsa "Atlantik Konseyi" orada. Hem de "Sorun çözücü" olarak. Tipik bir CIA yöntemi.

NED'in kurucularından ve ikinci dönem başkanlarından Allen Weinstein'in 1991 yılında Washington Post'ta yaptığı açıklamada, "Bugün yaptıklarımızdan çoğu 25 yıl önce CIA tarafından örtülü olarak yapılıyordu. Örümcek ağı kurma konusu bizim uzmanlık alanımıza girer" demişti.

Tam da onun dediği durum söz konusu.

"Atlantik Konseyi"ndeki isimler tanıdık. Kimlikleri ve yaptıkları da her şeyi açıklayan cinsten. İşte bazıları:

Staven Zunes: Parçalanmış Türkiye haritasını Amerikan Dışişleri Bakanlığı ve Pentegon'a yakın Stratfor isimli düşünce kuruluşunda yayımlayan kişi

Albay Ralph Peters: BOP haritasını "Military Review" isimli askeri dergide yayınlayan emekli asker.

Peter Galbright: "Kürtlerin babası" olarak anılan, Irak, İran, Suriye ve Türkiye topraklarında bir "Kürdistan devleti kurulması gerekir" diyen diplomat.

Başka söze gerek var mı?