23 Nisan 2024 Salı
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kartal Avrupa’ya kondu

Metin Tükenmez

Metin Tükenmez

Eski Yazar

A+ A-

Avrupalılar ile bizim futbolumuz arasındaki en önemli fark savunma yapma biçimi olsa gerek. Avrupalılar savunma sağlamlığı ile ayakta dururken biz savunmada çok adamla kalıp savunma yapmakta zorlanan bir anlayışa sahibiz. İlk yarıda Liverpool’un az adamla atak yapmasına karşın gol durumları bulması bu uygulamayı onaylar gibiydi. Aynı şekilde atak görünüp atakta hiçbir yaratıcılığı olmayan bir yapı ile mücadeleyi sürdürünce üst düzey karşılaşmalarda sıradanlıktan öteye geçemiyoruz. Örneğin Türkiye liginde önemli işler başaran Sosa, Gökhan Töre gibi oyuncular hatta Avrupa’nın alt kademe takımlarına gol yağdıran Demba ba, savunma zincirinde açık vermeyen Liverpool’a karşı hiçbir varlık gösteremiyorlar.

Demba ba ile Gökhan Töre sakat sakat mücadele ettiler. Peki, Sosa ile Atiba’nın neyi vardı? Aldığı her topta geri dönen Atiba bu sezonun düş kırıklığı yaratan oyuncularının başında gelmektedir. Lig maçlarında bile hiçbir varlık gösteremeyene Atiba ile Liverpool’a kafa tutamak kolay olmuyor. Belli ki, Atiba’nın yeni sezona ilişkin sözleşme sorunu var.

Böyle maçlar isim yapmış oyuncuların defosunun ortaya çıkması için de iyi bir fırsat oluyor. Atletico Madrid’in Sosa’yı neden bıraktığı da Liverpool karşısında ortaya çıktı. İleri uçtaki arkadaşlarına yaratıcı bir pas bile vermeyen, ataklara katılamayan Sosa’ya daha fazla dayanç (sabır) göstermek takımın yazgısıyla oynamak demekti ki, Biliç bu duruma el koyarak oyuna Tolgay’ı aldı. Liverpool’un elindekini koruma anlayışıyla savunmasını orta alan ile desteklemesi Beşiktaş’a oynayacak geniş alanlar bıraktı. Savunma kalabalığını aşmanın en iyi ve basit yolu uzaktan şut çekme taktiğini elden bırakmamaktı. Tolgay’ın çektiği iki kusursuz şuttan biri Olimpiyat Stadı’nı dolduran 65 bin izleyiciye görsel bir şölen sundu.

Oyunun başından beri kusursuz oynayan Opera’ya Serdar Kurtuluş ve sonradan Tolgay’da eşlik edince Beşiktaş’ın mücadele gücü yükseldi. Büyük bir futbol kurumu olan Liverpool oyunun sonlarında bu mücadele karşısında çaresiz kaldı denilebilir. Demba ba gibi bir oyuncunun altı pastan topu direğe vurdurmasa maç uzatmalara gitmeyecekti. Beşiktaş’ın ikinci yarıdaki psikolojik şahlanışı penaltı atışlarında da kendini gösterdi. Avrupa’da bu denli temiz penaltılar atmak bizim futbolumuzda pek az görülmüştür. Beşiktaş’ı kutlarız.