Kaset ve cüzdanla vicdansızlaşan Baykal

Deve misali her tarafı eğri olan Deniz Baykal’ın Kubilay’ın katili Derviş Mehmet’in torunu Bülent Arınç’ın akrabası olmasını önemsemedik. Nitekim lanetlenmiş olan Abu Leheb’te Resul Allah Muhammed’in amcasıdır. Ainesi iştir kim olduğu, lafı nedir bir ehemmiyeti olmamalı dedik. Aile kökenine inip Mısırlı annesini Kafkasyalı babasını didiklemedik. Girit Hristiyan’ı mıdır, Kürt Yahudi’si midir, kripto Ermeni midir, Cengiz Hanın kanından mıdır, Hürrem ile Kösem’in Lehistan boyundan mıdır? Bu hususları genetik bilimcilere, Yalçın Küçük ve Yusuf Halaçoğlu ile kafanın büyüklüğü ile uzvun uzunluğuna kafayı takmış olanlara bıraktık.
Siyonist sermayenin en kudretli temsilcisi Rockfeller bursu ile ABD’de okumuş olmasını, başarılı bir öğrenci olması ile ilgili olabilire ad ettik. Arkasında komplo aramadık. Sekreteri ile yaşadığı iddia edilen cinsel ilişkisi özeline girer kabul ettik kaset kumpasları ile tanzim edilen siyaseti ret ettik. Kumpası kuranlar kabak gibi ortadayken tuzağı kendisine Odatv’nin hazırladığını iddia etmesi ve Odatv’ye karşı savcıları göreve çağırmasını, öfkelidir belki ne yaptığını bilmemektedir anlayışı ile izah etmeye çalıştık. Siyasi yasaklı Erdoğan’da bir cevher görmesi ve yasağın kaldırılması için ciddi bir efor harcamasını yasaklara karşı acaba özgürlük aşkının tezahürü olabilir mi diye sorduk. Öküzün altında buzağı aramadık. Olayı gizli bir elin devreye girmesi ve kudretli bir merkez veya mahfilin talimatlarına bağlamadık.
Netanyahu’nun askerleri her lahzada Filistin’de cürüm işlerken, akit ve misali medya, onlarca Münafık Kardeşler Örgütü, “Müslüman kisveli” iktidarlar ve insan kılıklı mahlûklar cehennem fitnesi olan bölücü mezhepçilik tohumlarını şeytanca enjekte ederken, bölgemiz yanarken, canlar parçalanırken, yobazlık kafa boyuna ulaşmışken, Allah’ın Kuran emri olan, “Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık, sizi topluluk ve kabile kabile yaptık ki tanışasınız. Biliniz ki, Allah katında en makbul olanınız en imanlı olanınız ve en Salih amel işleyenizdir” emrine cahil kalan Sayın Baykal’ın bu hayâsız tabirleri kullanmasının hikmeti nedir? Fitnenin cinayetten daha şiddetli bir şer olduğunu bu kurt siyasetçi bilmez mi?
Suriye meselesini irdelerken neden Akit’ten farklı bir üslup kullanmaz? Neden bölgenin maruz kaldığı savaşların sebebini siyasi, ekonomik, güvenlik ve dinsel boyutu ile analiz etmez, çözüm önerileri sunmaz? Yoksa filhakika insanların soyu, boyu, geçmişi genetik kodlarının bir ehemmiyeti mi vardı? Kafanın şekli ile uzvun uzunluğuna kafayı takmış olanlar mı haklıydı?
Yapmak istedikleri her daim tevhit diyen, bir arada yaşama kültürü diyen, Fransızların Alevi devletini ret eden Anadolu, Irak ve Suriye’nin bütünlüğü, birliği ve beraberliği için her daim kurban olan Alevileri canlarından bezdirip, bu kadar fedakârlık bu kadar tahammül yeter, bu “Sünnilerle” bir arada yaşanmaz ayrılmak en hayırlısıdır deyip isyan etmeleri mi arzulanıyor? Doğu ve Güney Doğu yetmedi birde Akdeniz Alevilerinin yoğun yaşadığı Hatay, Adana, Mersin, Lazkiye, Tartus bereketli Hilali kopsun ayrılsın yansın mı isteniyor? Siz kafayı mı yediniz? Cahilliğiniz yüreklerinizi mi mühürlemiş? Cüzdan ve kasetler vicdanlarınızı mı teslim almış?
Yarın “Kızmayın Baykal tarih Cahilidir” başlığı altında yazımıza devam edeceğiz.