Kaybeden Bursaspor oldu

Bursasporlu oyuncular atak geliştirmedeki başarılarına gol vuruşu becerisini de ekleyebilseler karşılaşmanın ilk yarısı beraberlikle değilde konuk ekibin 5-1’lik üstünlüğüyle bitebilirdi. Bursapor golleri kaçıradursun pek de atak görünmeyen Galatasaray kusursuz bir kanat organizasyonu sonucunda karşılaşmada ilk golü buldu. Bu golde Olcan Adin’in ortası öylesine güzeldi ki, bu güzelliği Bursaspor savunması da izleyince Umut Bulut kaleci için kurtarılması olanaksız bir kafa vuruşuyla golü attı..

Galatasaray öne geçmesine karşın orta alandaki belirgin sorununu gidermek için bir çare düşünmedi. Belirgin diyerek altını çiziyorum çünkü Bursasporlu futbolcular orta alanı çok çabuk geçip savunmayı açmaza düşürüyordu. Bu da yetmezmiş gibi her durumda topla gereğinden fazla oynamaya çalışan Emre Çolak’ın yitirdiği toplar Bursaspor’un ilerideki çabuk oyuncuları Volkan Şen ve Bakambu için net gol durumları yaratıyordu.

Kendi evinde oynarken atak gücü yüksek oyunculardan kurulu bir ekibi alana sürmek taktik ve stratejik anlamda doğru olabilir ama Bursaspor’un oyun yapma gücü ve savunma arasına adam kaçırmadaki becerisi ortaya çıkınca ortra alanı güçlendirici önlemler alınmalıydı. Bu durum Hamza Hamzaoğlu için düşündürücüydü.

İkinci yarının başlama vuruşuyla birlikte Bakambu bir kez daha Muslera ile karşı karşıya kaldı ama golü atamadı. Bu savunma açıkları kadar ilginç olan ise orta alanın tek savunma gücü Melo’nun 48. dakikada Emre Taşdelen’e dirsek atması, hakem Fırat Aydınus’un bu durumu görmezlikten gelmesiydi. Sarı kartlı Melo oyun dışı kalsaydı Galatasaray’ın orta alandaki sorunları daha da büyürdü. Bursaspor öne geçince Hamzaoğlu’nun Yekta Kurtuluş hamlesi kurulan yanlış takımı biraz olsun düzeltti.. Karşılaşmanın sonucu bir yana, Bursaspor’un İstanbul’da Galatasaray’a karşı bu denli rahat oynaması pek az karşılaşılan bir durum olmalı... Böylesi bir rahatlık içinde BUrsaspor’un yengi edinememesi de onların sorunu olsa gerek...