Kaza değil, katliam! Sorumlusu: AKP

AKP, Soma’da yaşananları “kader” diyerek geçiştirmeye çalışıyor. Başbakan Erdoğan Soma’da yaptığı açıklamada “katliam”ı normal buldu. Bu işin ne kadar normal olduğunu anlatmak için de 1800’lerin İngiltere’sinden başlayarak örnekler verdi. “Bu işin fıtratında var” dedi.

Lütfetti, otopsilerin “en güzel şartlarda” yapılacağını ifade etti. Erdoğan’ın “bitmişliği” her halinden belliydi. Değilse 1800’lerle bugünü karşılaştırır mıydı. TBMM tutanakları orada dururken Soma önergesinde “Soma yoktu” der miydi? Sığındığı markette Somalı vatandaşı, üstelik de bir bayanı, tokatlamaya kalkar mıydı?

AKP patronu savunuyor

Yaşananlar, AKP’nin Türkiye’yi idare yöntemlerinin batağa saplandığının belgesi. Raylarda ufak tadilatlar yapıp “gaza basarak”(!) “hızlı tren” yapan ve onlarca insanın ölümüne yol açan kafa, madenlerde de kendini gösteriyor.

Maden ocaklarını “yandaşlar”a sattılar, kiraya verdiler. Kontrol yok. Sıkıntı çıkarsa madenin sahibi bir AKP milletvekilinin koluna giriyor ve bakanlıklarda işini hallediyor. Kaza olur, madenci ölürmüş, kimin umurunda. Madencinin canı, kömürden ucuz.

Soma’da yaşanan da aynı. 30 Mart seçimleri öncesi patron işçileri zorla Erdoğan’ın Manisa mitingine götürünce akan sular duruyor. Eksikler tamam oluyor.

Ortada şu anda 300’e yakın ceset var. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik hala işvereni savunuyor. Ocağın kuralları yerine getirdiğini iddia ediyor. Patron, Başbakan Erdoğan’ı karşılayan heyet içinde...

Yani durum açık. Yaşanan kaza değil, katliam! ÖZELLEŞTİRME KATLİAMI!

Patronunun sihirli formülü?

Soma’da yüzlerce işçinin ölümüne yol açan madenin sahibi Alp Gürkan 30 Eylül 2012’de Hürriyet gazetesinden Vahap Munyar’a konuşmuş. Türkiye Kömür İşletmeleri’nin 130-140 dolara malettiği kömürün tonunu 23,8 dolara düşürdüklerini anlatmış.

Yazıyı tekrar okudum. Gürkan, maliyeti düşürdüklerini söylemiş. Ama nasıl düşürdüklerini anlatmamış. Bulduğu “sihirli formülü” açıklamamış.

Maliyeti nasıl düşürdükleri Salı günü ortaya çıktı. Bulduğu “sihirli formül” şöyle: Güvenlik sıfır. İşçilere köle muamelesi,... Ve tabi AKP iktidarının güvencesi!

Sonuç: Bir ton kömürün maliyeti 23,8 dolar. 200’den fazla ölü.

ABD Savunma Bakanı John Foster Dulles Türk askerine 23 cent fiyat biçmişti. Soma’da yaşananlar da onu andırıyor. Türk işçisine biçilen değeri.

Müfettişler

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kulisleri bu günlerde çok hareketli. Özellikle müfettişler çok dertli. AKP’ye yakın işyerlerinde yaşananlar anlatılıyor.

Bir müfettişin anlattıkları şöyle:

“Yargıda olan bizde de oluyor. İstedikleri gibi rapor vermeyen müfettişler anında değiştiriliyor. Şimdi biz günah keçisi yapılıyoruz. Ama gerçek öyle değil. Bazı arkadaşlarımızın sümen altı edilen raporlarında her şey yazılı.”

Başbakan ve Feyzioğlu

Başbakan Erdoğan’la TBB Başkanı Feyzioğlu’nun yolu bu kez de Soma’da kesişti. Ama bu kez zaman farkı vardı. Feyzioğlu yaşanan felaketten 2-3 saat sonra Soma’daydı. Başbakan Erdoğan ise aynı saatlerde yakın dostunun oteli Rixos’da TRT kamerasıyla gülerek gazetecilere poz veriyordu.

Gerçi Başbakan Erdoğan çıkıp, “Feyzioğlu’nun Soma’da ne işi var?” da diyebilir. Ama gerçek bu.

Felaketten bir gün sonra, maden işçileri için alınmayan güvenlik önlemi Erdoğan için alındı. Binlerce polis Soma’da hazır edildi. Ancak bu da halkın Erdoğan’ı protesto etmesini önleyemedi. “0002” plakası çıkarılsa da halk Erdoğan’ın aracını tekmeledi. Soma sokakları, “Katil Erdoğan”, “Hükümet istifa” sloganlarıyla çınladı.