29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kazak galibiyeti futbolumuzu kurtardı mı?

Metin Tükenmez

Metin Tükenmez

Eski Yazar

Başlık Fatih Terim’in Hollanda maçından sonra yaptığı konuşmadan esinlenerek verilmiştir. Ne demişti Fatih Hoca? “Hollanda’yı yenseydik Türk Futbolu kurtulacak mıydı?” Ne Hollanda maçı kazanılarak ne de Kazaklara atılan bir gol ile gelen üç puan futbolumuzu kurtarabilir. Çünkü Ulusal takımımızın oyun yapısında devamlılık sağlayacak bir yapı oluşturulamıyor. 2002 Dünya Kupası üçüncülüğünü bize kazandıran Galatasaray kökenli kuşak öz görevini tamamladıktan sonra yerine yeni bir takım kuramadık. Belli karşılaşmalarda belli oyuncuların devreye girmesiyle 2008 Avrupa Şampiyonası’nda ite kalka finaller gittik, orada da atılan mucize denilebilecek goller dereceye girmemizi sağladı. Sonrasında yine ortada bir şey yok.  

Şimdi yeni bir yola giren takım ise ya Arda Turan’ın ya da Hakan Çalhaoğlu’nun bireysel oyununa bel bağlamış. Hakan uzak vuruşlarıyla Arda ise bizi de rakiplerini de bezdiren topla oynama becerisiyle takımı bir yere vardırmaya çalışıyorlar. Böyle oynayan bir takım ancak belli bir yere değin gidebilir. Bu oyuncuların anlık form düşüklüğü takımın genel başarımgücünü düşürür, böylesi durumlarda Kazaklardan daha zayıf ekiplere bile puan yitirilebilir. 

Ulusal takımı yönetenlerin yapması gereken öncelikle insanların duygularıyla, beklentileriyle, umutlarıyla oynamak olmamalı. Daha sonraki büyük turnuvalara takım hazırlanmalı. Çünkü Hollanda’yı altımıza alamayız. İzlanda koptu gitti. Çek Cumhuriyeti’nin ise kolay iki maçı var. Bizi kendi sahasında konuk edecek. Bir beraberlik bile onlara yetebilir. Üstelik bir de Hollanda maçımız var. Bu görünüm içinde düşler dünyasına dalmanın bir anlamı yok. Yapılacak şey alt yapıları sağlamlaştırmak, yeni genç oyuncuları kadroya almak özellikle de amatör spor kulüplerinin kangrene dönmüş sorunlarını çözmektir. Altyapılarda, amatörlerde gençlerin ve çocukların antrenman yapacak, maç oynayacak sahaları yokken, bu gibi tüm sorunlarını çözmüş rakiplerimizi yenseniz ne olur? Geçmişte yendik, turnuvalara gittikte ne oldu. Geldiğimiz nokta dünya futbolunda 52. basamak. Bilmem anlatabildim mi?