23 Nisan 2024 Salı
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Keseb Ermenileri

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Keseb, Hatay vilayetimizin Samandağ ilçesinin sınırları içinde, Türkiye-Suriye en güney deniz ve kara hududunun son noktasını temsil eden kel dağının arka yamacında yer alan Suriye’nin şirin bir tatil belldesidir. Keseb ve yakın köylerde kalabalık bir Ermeni nüfusu yaşamaktadır. Suriye, 1915’te yaşanan tehcir sonucu Anadolu Ermenilerin yeni yurdu oldu. Bu tarihte Suriye’ye tehcir edilen Ermeniler özellikle Fırat nehri boyunca yer alan Rakka, Haseke, Deyr El-Zor ve Halep vilayetlerine yerleştirildiler. Ancak Mersin, Adana ve Hatay vilayetlerimizde yaşayan Ermeniler 1921-1939 yılları arasında esas itibari ile Suriye, Lübnan, Avrupa ve Amerika kıtasına göç ettiler. Akdeniz bölgesinde bugün yalnız bir Ermeni köyü mevcuttur. Vakıflı köyü olarak bilinen bu yer Hatay’ın Samandağ ilçesindedir. Hatay Ermenilerin büyük bir bölümü halen yazımızın konusu olan Keseb beldesinde yaşamaktadır.

Dersimi dillerinden düşürmeyenler nerede?

Keseb muhteşem yeşil alanları, sık ormanlık bölgeleri, resim tablosu misali yemyeşil dağları, vadileri, kanyonları, nehir ve ırmakları, deniz mavisinin gökyüzü mavisi ile birleşerek yemyeşil dağları sandviç misali kucakladığı muhteşem bir diyardır.

Lazkiye vilayetinin incisi. Bu bölge, Ermeni, Arap, Türkmen, Alevi, Sünni, Hristiyan toplulukların kardeşçe bir arada yaşadığı bir huzur ve istikrar mekanı idi.

En lezzetli meyve ve sebzelerin yatağı olan bu nadide diyar Suriye’nin sebze ve meyve ihracatından en çok gelir getiren bölgesidir.

Tarihte bir dönem Hamidiye alayları gibi “Kürt” derebeylerine bağlı olan çetelerin mezalimi sonucu, Türklerle Ermeniler arasında hasıl olan “hasmane” ilişkilerin rafa kaldırıldığı, muhabbet ve dostluğun egemen olduğu bölgede, Suriye’yi talan eden, yıkan cani ve haramilerin saldırılarına maruz kaldı. Ölüm ve yıkım saçanlar kiliseleri yaktılar talan ettiler.

Bölgedeki Ermenileri, tehcire zorladılar. Peki bütün bunlar yaşanırken “Dersim Alevi Katliamı” ve “Ermeni soykırımını dillerinden düşürmeyenler, Suriye’de planlı bir Alevi ve Ermeni katliami uygulanırken ne yapmaktadırlar?

Nerede o Ermeni lobisi?

Ermeni konusunda çok hassas olduğunu iddia eden Ermeni lobilerinin, Turkiye söz konusu olduğunda Avrupa Başkentlerinde ve ABD Kongresi’nde karar aldırmak için büyük emek harcayanların, Keseb Ermenileri katliam ve talana maruz kalırken ses ve solukları neden kesilmektedir?

Türkiye’de, Türkiye’nin mahkum edilmesi için ahkam kesen liboşlar niçin tepkisiz kalmaktadırlar?

Tunceli’de Alevi duygu sömürüsü yapan Selahattin Demirtaş’lar, Suriye’de Aleviler hergün saldırılara maruz kalırlarken, neden kör ve sağır olurlar?

Genelde Suriye, özelde Keseb’te yaşadığımız olaylar ülkemiz ve dünyada gerçek yüzleri deşifre eden ve mazlum edebiyatı üzerinden siyasi rant sağlamak isteyenleri teşhir eden önemli bir imtihan sahasıdır.