29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kıbrıs birleşsin Türkiye ayrışsın öyle mi?

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

ABD ve saz arkadaşları ile Türkiye’deki işbirlikçileri olan etki ajanı dönek solcular, sonradan olma liboş takımı, bilumum yobaz ve bölücü tayfası yıllardır aynı karanlık senaryoyu dillendiriyorlar.

Özetin özeti; Kıbrıs’ta yıllardır ayrı sınırlar içinde- ayrı devletlerinde yaşayan dili-dini-kültürü farklı Rumlarla-Türkleri birleştirip Kıbrıs’ı AB toprağı yapmak istiyorlar.

Sürekli olarak Türkiye’ye “ver-kurtul” telkinleriyle baskı uyguluyorlar.

Öte yandan Cumhuriyetle birlikte 100 yıldır aynı bayrak altında bir arada yaşayan, ezici bir çoğunluğu Türkçe konuşan-yazan-anlayan ve aynı dine mensup, akraba olmuş, kardeş olmuş, Türk ile Kürdü ayrıştırıp, bölüp kukla bir devlet yaratmaya çalışıyorlar. Kısacası “böl-kurtul” diyorlar.

Cumhuriyetin yaptıklarını, karlı ve tekel niteliğindeki stratejik sektörlerdeki bütün kamu kurum ve kuruluşlarını haraç-mezat blok olarak yabancılara ve yandaşlara peşkeş çekip “sat-kurtul” diyorlar.

Ermenilerin Türk milletini soykırımcı gösteren, iftira ve iddialarını tanımamızı, ardından gelecek toprak ve tazminat taleplerini görmezden gelmemizi ve sınırlarımızı Ermenistan’a açmamızı talep ediyorlar. Yani “aç-kurtul” diyorlar.

Daha da ileri giderek, Türk milletinin adının dahi, Anayasamızdan çıkartılarak, ülkenin çok kimlikli ve çok kültürlü, etnik bir cehenneme dönüşmesini istiyorlar.

Ne güzel değil mi?

Kıbrıs’ı AB toprağı yaparak, Türkiye’yi garantörlükten uzaklaştıracak ve Türkleri vizesiz Kıbrıs’a sokmayacaklar.

Şanla-şerefle-kanla kazanılan, Kurtuluş savaşı ile kurduğumuz ulus devletimizi ve üniter yapımızı masa başında yıkmaya çalışacaklar. Tarihimizi ve ecdadımızı soykırımcı olarak kabul ettirmeye çalışacaklar.

Bütün bunları da Anayasayı açıkça ihlal ederek, yok sayarak, TBMM’deki “Amerikancı” siyasi partiler eliyle, “sözde” “demokrasi-barış-özgürlük” yalanlarının ardına sığınarak, bu millete yutturacaklar.

Bütün bunları, Cumhuriyeti yıkmak ve Anayasayı ihlal etmekte onlarla işbirliği yapan, içimizdeki etki ajanları, mütareke basını, sonradan olma liboşlar, vatansız-bayraksız sözde solcular, yobazlar ve bölücülerle elele yapacaklar.

Bu büyük millet de, Cumhuriyet tarihinin bu en vahim fitne-fesat tezgâhını saf-saf, demokrasicilik oynadığını zannederek kabul edecek ve rıza gösterecek öyle mi?

Hadi oradan. Siz herkesi kör, alemi sersem mi sanıyorsunuz?

Pervasızlık ve küstahlıkta biraz daha ileri gidin de, dünyanın kaç bucak olduğunu, Türk milleti size gösteriversin.

Hodri meydan...