Kılıçdaroğlu AKP’ye sığındı

Hatırlayın: Seçim sürecinde Tayyip Erdoğan’a tek kelime etmemişti... Yolsuzlukları unutmuştu.
Doğu Perinçek ise “Amerika AKP-CHP koalisyonu istiyor” demekteydi. CHP’liler, bunu dediği için Perinçek’i AKP’ye çalışmakla suçluyorlardı.
İşte görüyorsunuz: Kılıçdaroğlu hazretleri, AKP ile koalisyon yapmak için can atıyor. Bu yüzden, “Koalisyon görüşmelerinde rövanşist tutumumuz olmayacak” dedi.
Tercüme edelim bunu: “Ey AKP’liler; sizin en çok korktuğunuz şu yolsuzluk işi var ya... Emin olun ki biz bu işi bile unuttuk... Yeter ki şu hükümeti birlikte kuralım...”
“Bir cümleden böyle sonuçlar da çıkartılır mı?”diye kızıyorsunuz.
İyi de aynı hazret, “Devr-i sabık yaratmayacağız!” demedi mi? Yani, kimseyi yaptıkları yüzünden mahkum etmek niyetinde değiliz, diye görüş bildirmedi mi?
Benim yaptıklarımı mı görmezden gelecek Hazret-i Kemal?
***
Diyorsunuz ki: Bu kadar mı eli mecbur AKP’ye...
Aynen öyle...
Nerede görülmüş arkadaşlar, nerede?
İktidar partisi 9 puan oy kaybederken bundan yarım puan bile alamayan bir ana muhalefet partisi?
Almayı bırakın, 1 puan da kaybetmiş...
Parti tabanı er geç uyanacak, hesap soracak... Çünkü, Hazret-i Kemal, CHP’ye bu partinin düşmanlarını doldurdu...
Alın Murat Özçelik isimli Tayyip Erdoğan’ın yüksek bürokratını... ABD’nin has adamı olan bu zat, genel başkan yardımcısı ama oyunu götürüp HDP’ye veriyor... CHP’lilere küfreder gibi...
Alın Kürt oyu almak gösterisiyle getirilip eldekilerin de kaçmasına yol açan aynı iklimden gelen Sezgin Tanrıkulu’nu...
Alın DSP’yi batıranlardan olduğu halde CHP’ye kurtarıcı gibi sokulan ve koskoca seçim işinin teslim edildiği Erdoğan Toprak’ı...
Alın bir oyluk bile etkisi olmayan Mehmet Bekaroğlu’nu...
Alın IMF tahsildarı Kemal’in parti içindeki figürü Selin’i ve gösterişini...
Alın CHP kurucusu büyük Atatürk’ü soykırımcı ilan eden, adını bile anmayı Atatürk’e hakaret saydığım o kadını...
Bu parti için yıllarını harcamış insanlar daha ne kadar bu ihanet çetesine tahammül edecek?
O yüzden Hazret-i Kemal AKP ile ortak hükümet kuracak, oraya kapağı atıp ömrünü uzatmaya çalışacak.
Ne yolsuzluk kalacak ne yolsuzluklar sarayı...
Aha buraya noktayı koydum; unutmayın bu iddiamı CHP’li dostlarım...

BAK SEN UYANIĞA
Yeni Cumhuriyet’te bir haber: CHP, hükümette Dışişleri, İçişleri, Adalet, Maliye ve Çalışma bakanlıklarını isteyecekmiş. Milli Eğitim olmasa da olurmuş.
Türkiye’nin, eğitim kurumları çürütülerek ortaçağa sürüklendiği şu ortamda bu laik CHP neden Milli Eğitim Bakanlığı gibi en yaşamsal bakanlığı bırakır da bu bakanlıkları ister?
Çünkü onun derdi CHP değil, başka:
*Çözüm Süreci’ni AKP ile birlikte götürecek...
*Fethullah Gülen’i ve örgütünü aklayacak...
CHP’nin istediği bakanlıkların asıl kapsama alanı bu iki konu. Üstüne üstlük, bu sürecin getireceği yıkımdan AKP de yakasını sıyırmış olacak... “Ben istemedim CHP yaptı!” diyerek...
Yeni CHP işte bu yüzden proje partisidir. Daha önce yazdığım gibi CHP; Sorosçuların operasyonu ile artık ABD’nin eline geçmiştir. Şu an CHP’nin başındakiler; ABD’nin bastonundan başka şey değildirler.
***
Hazret-i Kemal’in sırdaşı ve akıl hocası Fethullahçı Erdoğan Toprak şöyle buyurmuş: “AKP ile koalisyona CHP tabanını ikna ederiz.”
Bu zat-ı muhterem, CHP’nin son seçim kampanyasının başında idi. Öyle başarılı bir siyasetçi ki Türk halkını CHP’ye oy vermemeye, hatta CHP’yi terk etmeye ikna etti.
Milleti ikna ettiğine göre CHP tabanını da ikna eder.
***
Şundan eminim: Gerçek CHP’li milyonlar bir gün uyanacak partinin başındaki Amerikan mandacılarını oradan denize dökecektir.