25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kılıçdaroğlu kazandı, ya CHP!

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

CHP'de genel başkan seçimi tamamlandı. 944 imza ile genel başkanlığa önerilen Kemal Kılıçdaroğlu 740 oyla genel başkan seçildi. Garip bir durum. Kılıçdaroğlu'na imza veren 204 kişi oy vermemiş. "Korku imparatorluğu" AKP'den CHP'ye sıçramış.

VEKİLLER KURŞUN ASKER

En dikkat çekici sonuç milletvekillerinin, Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu sandıklarından çıktı. 130 milletvekili, 60 Parti Meclisi üyesi ve 15 Yüksek Disiplin Kurulu'nun oy kullandığı sandıklardan İnce'nin aldığı oy sadece 15.

Bu da kurultay kulislerinde "Milletvekilleri kurşun asker" diye yorumlandı. Bir anlamda Kılıçdaroğlu "kendi seçtikleriyle" seçilmiş oldu.

GİZLİ MUHALİFLER

CHP'de Kılıçdaroğlu yönetimi parti üzerinde baskı kurduğu için birçok delege "gizli muhalif" olmuş. Kılıçdaroğlu ekibiyle görünmüş ama oyu İnce'ye atmış. Birinci gün akşamı delegelerin kaldığı otellerde hep bu konuşulmuş. Ege delegelerinin kaldığı Ulus'taki otelde iş espriye vurulmuş. Herkes birbirini "gizli muhalif" olmakla itham etmiş. Ama kimse bundan alınmamış.

Hatta "gizli muhaliflik"le suçlananlar başı daha dik yürür olmuş. Sayıları yüksek çıkınca rahatlamışlar. Bu arada, "seçim yenilense Kılıçdaroğlu kesin kaybeder" diyenler bile var.

4. DEVRİM

İlk gün gözlerden kaçtı. Kılıçdaroğlu 4. Devrimden söz etti. 4. Devrimi gerçekleştireceklerini söyledi. Bunu söylerken, "yerel yönetimlerin özerkleştirilmesini", "Dersimli Kemal" olduğunu, PKK ile mücadeleyi değil, müzakereyi", ... gündeme getirdi. Açıklamalarına bakılırsa sözünü ettiği 4. Devrim tanıdık. "Soros devrimi."

Ukrayna, Gürcistan bu devrimi yaptı. Kırgızistan'da denendi. Ama hepsinde sonuç felaket odu. Ukrayna ortada. Her yer kan gölü. Gürcistan'da yıkıldı gitti. Kırgızistan ise başlamadan bitti.

Uzatmaya gerek var mı?

KURULTAY KULİSLERİ

Kılıçdaroğlu beklediği oyu alamasa da genel başkan seçildi. Ama taraftarları bile mutsuz. "Şimdi ne olacak?" sorusu tartışılıyor. Kurultay'ın kenarında köşesinde hep bu konuşuluyor. Kişisel ikbal beklemeyen partililerin morali daha da bozuk.

Kuliste karşılaştığım milletvekilleri ile de bunları konuştuk. "Kılıçdaroğlu kazandı. Ya CHP?" sorusu yanıtsız. Hiçbirinden "CHP de kazandı" diye bir tepki alamadım. Kılıçdaroğlu'na "taraftar" mantığı ile destek veren Alevi milletvekilleri de buna dahil.

"2015 seçimlerini şimdiden kaybettik" havası var.

KILIÇDAROĞLU'NUN TEHDİTLERİ

İzlenen politikalardan herkes rahatsız. Bunu görmek çok kolay. Kurultayda parti tabanı için ayrılan bölümde on dakika dolaşmak yetiyor. Ama kurultayda seslerini duyurabildikleri söylenemez.

En çok da Kılıçdaroğlu'nun "Partiden atacağım" tehditlerine bozulmuşlar. Bayan CHP'liler daha sert. "Altı Ok orada duruyor. AKP-PKK açılımına destek, Fethullah Gülen'le işbirliği o Altı Ok'un neresinde var" diye kızıyorlar. Diyarbakır'da söyledikleri için partinin hangi organından onay aldığını soruyorlar. "Partinin ilkelerini, Altı Ok'u kendisi çiğniyor" diye bağıra bağıra konuşuyorlar. "Dağdan gelmiş bağcıyı kovacakmış!" diyen bile var.

Rakı meselesine hiç girmiyorum. "Genel başkanın partiye ettiğini AKP bile etmedi" diyenler çoğunlukta.

İKİ SALON

Kurultayda üst salonla, alt salon birbirinden çok farklı. Üst salonda delegeler, milletvekilleri ve PM üyeleri bulunuyor. Alt salonda ise hiçbir kişisel talebi olmayan partililer. Parti yönetimi ile parti tabanı arasındaki bağ giderek kopuyor gibi. Partiye oy veren seçmeni hiç saymıyorum. Oradaki durum CHP açısından daha felaket.

Kılıçdaroğlu seçildikten sonra alt salondaki partililerle sohbet ettim. Birden etrafım sarıldı. Aydınlık'tan olduğumu biliyorlardı. Ulusal Kanal'dan tanıyorlardı. Herkes şikayetini sıraladı. "Bana niye söylüyorsunuz Kılıçdaroğlu'na söyleyin" deyince bir bayan beni kenara çekti. Yakasında "Altı Ok" vardı. Kulağıma, "Türkiyeci seçmen yeni liman arıyor" dedi ve uzaklaştı...

Anlamlıydı..!